Başarılı oyuncu Ümit Kantarcılar ile özel röportaj

0 Yorum
– Ümit Kantarcılar kimdir? 
Kendi halinde adamlardır benim gibi adamlar. İştir beni meşgul eden kafamı karıştıran. Kimsenin kaprisinde konuşma tarzında tavrında değildir gözüm. Saygıdır esas aldığın ilke. Kısacası işini düzgün yapan saygılı, önyargısız, muhabbetten hoşlanan ve insan ilişkilerinde yüreğe dokunarak ilişki kuran bi adamım.
– Oyunculuk kariyeriniz. Nasıl başladı?
Oyuncu olmaya küçük yaşta karar verdim. İnsanların beni iki elini birbirene vurarak takdir etme şekline hayran kaldım. O gün ben oyuncu olmalıyım dedim, bugünde oyuncu olmalıyım diyorum.
– Sizin için dönüm noktası hangi diziniz oldu?
Ben 2005’de konsevatuar kazanarak geldim istanbul’a. Oynadığım birçok oyunun yanısıra dizi ve reklam yapmaya başladım. İlk dizim Trt 1’de Hayat Türküsü oldu sonra Star’da İki Aile de oynadım ama Ümit İbrahim Kantarcılar’ın kırılma anı Çakıl Taşları dizisiyle oldu. Bu dizide tanındım ve sevildim sağolsunlar.
– Oyuncu olmanın en zor yanları nedir?
En zor yanı işinizin ne zaman biteceğini bilmemek. Sektörün en büyük problemi bu. İş sürekliliği ve ne zaman son bulacağı. Önünüzü görmeden ilerliyorsunuz. Her şey çok normal ve güzel giderken bir hafta biri gelip bu bölüm final yapıyoruz diyebiliyor.
– Şöhret daha çok getirdi mi yoksa aldı mı?
Tabi getirdikleri de var götürdükleri de. Ama bu bir tercih meselesi. Bunu ben seçtim ve getitdikleriyle götürdüklerini düşünmeden ilerliyorum. Arkama bakarak yürümek benim hayat yolculuğumun içinde yok. Her daim elimdekilerle var ederek yaşamaya çalışanlardanım. O yüzden neyin gittiğini yada neyin geldiğinin hesabını yapmadım.
– Yine bugün. Tercihiniz oyunculuk olur muydu?
Evet olurdu. Evet zor mu zor. Hele ülkemizde daha mı zor; evet. Ama ben her işin kendine göre zorlukları olduğunu düşünüyorum. Kolay iş yoktur o yüzden yine tercihim oyunculuk olurdu.
– Hedefiniz ve hayaliniz?
Tiyatro sahibi olmak.
– Gelecek planlarınızdan bahs edermisiniz?
Bir sinema filminde oynamak istiyorum. İlk planım bu yönde.
– Binlerce insan tarafından böyle sevilmek nasıl bir duygu?
Sevilmek tabii ki çok muhteşem bir duygu. Ama şunu çok iyi hissediyorum. Beni sağolsunlar karşılıksız seviyorlar. Beni dizi yaptığım değil yapmadığım zamanda çok seviyorlar. Program devam ederkende seviyorlar etmediğindede aktif ilgili ve sevgililer. Yani çok şanslıyım o konuda. Biliyorlarki çok iş seçiyorum ve her projede olmuyorum. Onlar benim için en iyisini istiyorlar. Karşılık beklemeden tv de görmeden de seviyorlar. Senin aracılığınla ben de onlara ben de sizi çok seviyorum mesajını iletmek istiyorum.
– Sizin için mutluluk nedir? Mutlu olmak için neye ihtiyacımız var?
Benim için mutluluk bir an bir anı bir süre değil. Mutluluk yolculuğun adı hayatın adı. Ömür boyu mutluluk sadece aptallar için geçerli birşey. Mutluluk bir tren yolculuğu gibidir ve yoluna devam eder bazen yağmur yağar bazen fırtınalar kopar bazen de güneşli bir seyahat seni bekler. Senin hayat yolculuğundur mutluluk. Ne kadar nitelikli ne kadar yararmaya ve varetmeye çalışırsan o kadar mutlusundur bu tren yolculuğunda.
– Hayat mücadelesi size en çok neleri öğretti?
Dürüst kalmayı. En büyük silahımdır dürüstlük. Eninde sonunda kazananı tayin eder bu koz.
– Aşk akıl işi mi?
Bir insanı gördüğünüzde kalbiniz yerinden fırlarcasına çarpıyorsa, kişiyle kalbin arasına akıl grerse, kişiliksiz ve kalpsiz bir adamsın demektir. Aşk bu acımasız dünyada beraber meydan okuyabildiğin, ancak bir olunca kazanabildiğini bildiğin iki kişilik büyük bir ordudur. Ne kadar büyük ve düşünmeden seversen o kadar büyük bir komutansındır.
– Aşk sizi değiştirir mi?
Var olduğun bedene karışarak seversen varolduğunla birlikte değişilirsin. Varolduğun kişide değiştiğini anlamaz ama dışardan biri ne kadar değiştiğini anlar.
– Edebiyata bakış açınız. Ne ifade ediyor sizin için?
Günümüzde matematğin önem kazandığı günlerde içinde biraz Ahmet Hamdi biraz Orhan Veli biraz Aziz Nesin varsa sen çok yaşa arkadaş.
– Ümit’in dünyası. Nasıl bir dünyaya göz açmak isterdiniz?
Keşkeleri olmayan bir adamım. Keşke şöyle olsaydı demem. Varolduğunu düzende varolduğu düzeni doğru bildiklerimle biraz olsun değiştirebiliyor ve o zaman biraz dokunabiliyorsam o benim dünyamdır zaten.
Güzel cevapları için Ümit Kantarcılar’a, güzel düşünceleri için sevenlerine teşekkür ederim.
AYŞE KARADUMAN 26.01.2015

Bir gönderi yayınlayabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş