Canan Ergüder İle Çok Özel Röportaj

0 Yorum
1)Röportajımıza ilk olarak biraz sizi tanıyarak başlayalım…Canan Ergüder kimdir?
Her zaman safllığı ve samimiyeti ön planda tutmaya özen gösteren, çocuk ruhunu ayakta tutmaya çalışan bir kişi.
2)Oyunculuk serüveniniz nasıl başladı?
Bu serüven benim için dansla başladı. 14 yaşımda vücudumu baleye uygun görmeyip ilgi alanımı tiyatroya kaydırmam gerektiğini anladım.Tabi bu, bu kadar kesin çizgiler içinde olmadı. Baleyi bıraktıktan sonra okulumda başka öğrencilerin tiyatrosunu izlemiştim ve ‘ben neden bunu yapmıyorum’ diye sormuştum kendime. Sonraki sene bir müzikalin mülakatlarına katıldım ve oyuna girdim. Sonrası benim için bitmek bilmeyen bir aşk.
3)Hayal ve hedeflerinizden biraz bahsedebilir misiniz?
Sanırım benim hayal ve hedeflerim hep iş odaklı oldu. Dediğim gibi oyunculuk benim için bitmek tükenmek bilmeyen bir aşk. Ne kadar yorucu olsa da ancak yaptığımda kendimi tamamıyla işlevsel ve bir amaç uğruna yaşar hissediyorum. Şimdiki zamanın hayal ve hedefleri ise  daha geniş spektrumlu ve ruhani yönüme hitap ediyor. Sağlığıma dikkat edip önce kendime bakmak, kendimi sevmek, sonra en yakınımdakilerle saygı çerçevesi içinde sevgimi paylaşmak; işimi kullanıp insanlar arası bir çeşit köprü olmak.
4)Canan şu anda bulunduğu yerden memnun mu?
Evet memnunum. Kendimi ve bedenimi dinlemekle meşguldum uzun süre. Sigarayı bıraktım. Şartlar ne kadar zor olursa olsun insan kendi nefsine yenilmediğini görünce motive oluyor.
5)Boş zamanlarınızda neler yapmaktan hoşlanırsınız?
Şu an çok çalıştığım için evimde olmayı, evimde yapmam gereken şeylere odaklanmayı seviyorum. Genele vurursak at binmeyi, spor yapmayı, kitap okumayı, yemek yapmayı seviyorum.
6)Kanal D ekranlarında yayınlanan Güllerin Savaşı’nda ‘Gülfem’ karakterine hayat veriyorsunuz… Bu role sizi evet dedirten şey ne oldu?
Gülfem bol boyutlu, bol katmanlı, rengarenk ve kompleks bir karakter. Bence her oyuncunun oynamak için can atacağı bir rol. Onu oynamaktan sıkılmayacağım için kabul ettim.
7)Güllerin Savaşı’nda nasıl bir set ortamı var? 
İyi kaynaşmış bir setiz biz. Sadece oyuncularıyla değil bütün birimleriyle güzel kaynaşan, paslaşan bir ekibiz.
8)Özellikle sosyal medyada geniş bir fan kitlesine sahip Güllerin Savaşı.. Canlandırdığınız ‘Gülfem’ karakteri için nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Genelde Gülfem’e ayrı, bana ayrı mesajlar geliyor. Gülfem’i destekleyen de var, izlemesi ilginç bulan da, ondan nefret eden de. Oyunculuğum adına atılmış yorumlar ise son derece onore edici. Şikayetim yok. Son derece muthiş yorumlar görüyorum. Buradan izleyicilerimize teşekkür ediyorum.
9)Oyuncu olmasaydınız ‘şu meslek sahibi olurdum’ dediğiniz bir meslek var mı?
 Aşçı ya da gastronomi ile ilgili bir meslek olabilirmiş.
10)Dizi hariç, yakın bır zamanda başka bir proje var mı?
Dizinin dışında zaten Haluk Bilginer ve Ayça Bingöl ile beraber oynadığım Nehir oyunu var. Oyunumuz şu an 2. Sezonunda ve sanırım 180. oyunumuza doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Gelecek seneye bir tiyatro projem var ama henüz hakkında konuşmak istemiyorum çünkü hiçbir şey netleşmedi.
11)Hayat felsefeniz nedir?
Yaşamak herşeye rağmen çok güzel. Kendimiz için hayatı zorlaştırdığımız anlar bol. Çoğu deneyimde tereddütlerimiz ve beynimizdeki binbir sesli koro yapabileceklerimizin önünü kesiyor. Sanırım genelde böyle durumlar için sorduğum bir soru var: ‘kaybedecek neyim var?’ Genelde cevap ise ‘hiçbir şey’ oluyor. O zaman daha cesaretli oluyorum hayata karşı.
12)Hayatınızda sizi en iyi tanıyan kişi veya kişilerin olduğunu düşünüyor musunuz?
Tabi ki. Kendimi çok saklayabilen bir insan değilimdir en azından hayatıma soktuğum insanlardan. Gözümden okunur ne düşündüğüm. Çok çok iyi tanıma ise çekirdek aileme, eski dostlarıma ve hayatımı paylaştığım insana özgü bir durum.
13)Bugüne kadar -canlandırdığınız film karakterleri de dahil- hayat verdiğiniz karakterlerde sizi zorlayan oldu mu hiç?
 Ben genelde beni zorlayabilecek rolleri tercih ediyorum. Beynimin çeşitli bölgelerini çalıştırmasını istiyorum kabul ettiğim karakterlerin. İnsan olarak ben bir işten çıktıktan sonra ‘bana ne kattı?’ sorusunu cevaplayabilmek isterim prensip olarak.
14)Hayalinizde nasıl bir karakteri canlandırmak istiyorsunuz?
Hayalimde kurduğum belli başlı bir karakter yok. Sadece kağıt üstünde gördüğümde yüreğimin bir hoplaması gerek. Sadece mantıklı ve pratik sebeplerden kabul ettiğim, özellikle uzun soluklu işlerde, mutsuz olabiliyorum. Bu yüzden yüreğimin de evet demiş olması lazım.
15)Hayatta hepimizin korktuğu şeyler vardır mutlaka.. Peki sizin korkularınız neler?
Sağlığımın kötü anlamda bozulmasi, yakınlarıma zarar gelmesi, acı çekerek ölmek korkularım arasında.
16)Oyunculuğunu beğendiğiniz günümüz oyuncularından kimler var?
Zerrin Tekindor, Ayça Bingöl, Erdal Beşikçioğlu, Haluk Bilginer, Fikret Kuşkan, Ebru Özkan, Tomris İncer, Okan Yalabık ve daha nicesi..
17) Aynı projede rol almayı hayal ettiğiniz bir isim var mı?
Tekrar Erdal Beşikçioğlu ve Fikret Kuşkan’la çalışmayı çok isterim.
18)Benim için çok keyifli bir röportaj oldu, umarım sizin için de öyle olmuştur… Sizi seven hayranlarınıza buradan ne iletmek istersiniz?
Ben de çok teşekkür ederim röportaj için. Hayranlarıma: sosyal medyada veya bana kişisel olarak gelip beni bir şekilde kalplerinde yüksek bir yere yerleştiren ve bunu göstermekten hiç çekinmeyen gönlü geniş güzel insanlara, beni izlemeye devam ettikleri için çok teşekkür ederim. Yaptığım işler siz izliyorsunuz diye var. Bunun için müteşekkirim. Bir şekilde birbirlerimizin hayatına dokunabilmişsek ne mutlu bana. Daha fazla projelerde tekrar tekrar karşılaşmak dileğiyle…
08.03.2015

Bir gönderi yayınlayabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş