“Işıkla balık avlamak resmen katliam.”

0 Yorum

1 Eylül, Balıkçıların “Vira Bismillah” deme tarihi. Üç tarafımız denizle çevrili olmasına rağmen balıkçılıktan ne yazık ki tam verim alamıyoruz.  Çevresel faktörler, illegal avlanma ve trol ise verimsizliğin başlıca sebeplerinden. Balık sezonunun açılma arifesinde, Şarköy Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Sayın Yaşar Karayel konuğumuz oldu. Karayel Başkanla Şarköy bölgesi özelinde balıkçılığı ve balıkçılığın sorunlarını konuştuk.

Röportaj: Uğur Temel

 

 “Bilinçsiz illegal avcılık ve trol balık türlerinin azalma sebeplerinden”

 

Uğur Temel(UT) : Balık avlanma sezonu niçin 1 Eylül’de başlar?

Yaşar Karayel(YK):  Nisan ile Ağustos sonu arası balıkların göçünü tamamlayıp yavrulama dönemleridir. Bu dönem içinde, balık göçü tamamlar ve yumurtalarını bırakırlar. Balık neslinin devamı için bu dönem arasında tekne avcılığı yapılmaz.

 

UT: Şu anda Tekirdağ’ın Şarköy ilçesindeyiz. Şarköy bölgesinde hangi tür balıklar olur?

YK: Mezgit, Karides ve dip balıkları, kırlangıç olur.

 

UT: Balık türlerinde azalma var mı?

YK: Ne yazık ki var.

 

UT: Bu azalmanın sebebi nedir?

YK: Bilinçsiz illegal avcılık, trol. Bunun yanı sıra çevre kirliliği de buna etken. Ayrıca evsel atıklar da Marmara Deniz’ini kirletiyor. Biliyorsunuz Ergene Nehri’ni temizleme projesi var. Tüm Ergene’nin pisliğini Marmara Denizi’ne atacaklar bu projeyle, bu da azalma sebeplerinden birisi olacak. Ayrıca deniz dibinden geçen doğalgaz boru hattı var. Bu hatlar yüzünden av alanlarımız oldukça daraldı. Ayrıca Şarköy’ün konumu gereği deniz trafiği de var. Geminin yakınlarında avcılık yapamazsın, çapalama alanına giremezsin, bu da bizim için büyük sıkıntı. Ayrıca geçen sene deneme olarak, 15 Eylül-31 Ekim arası ışıkla avcılık serbest bırakıldı Marmara’da, bu resmen katliam.

 

“Akademisyenler, ışıkla avlanma için olumsuz rapor bildirdiler.”

 

UT: Işıkla avlanmak niçin katliam?

YK: Çünkü Marmara küçük bir deniz, göç koridoru. Işıkla avlanma hem balıkların göçünü engelliyor hem de dip balıkları, karidesi havalandırıyor. Işık hepsini yukarıya çekiyor. Bu çok büyük bir tehlike. Zaten akademisyenler bu konu ile ilgili olumsuz rapor bildirdiler.

 

UT: Kaç senelik balıkçısınız?

YK: 42 senelik balıkçıyım.

 

“Balık, rahat etti yerde olur”


UT: Son 42 yıldır balık çeşitliliğinde azalma var mı?

YK:  Bir hayli fazla. Kılıç balığı 80’li yıllardan beri Marmara Deniz’ini terk etti. Barbun vardı, kayboldu. Istakoz vardı, artık yok. Şarköy, kalkan balığı yatağı idi. Kalkan balığı kayboldu. 35 senedir uskumru yoktu, bu sene nasıl olduysa uskumru akını oldu.

 

UT: Tecrübeli bir balıkçı olarak bunun sebebini neye bağlarsınız?

YK: Soruyorum size, insan rahat ettiği yerden kaçar mı? Hayvan da öyle. Rahat ettiği yerde olur.

 

UT: Bu balık türlerinin tekrardan görülebilmesi için neler yapılması lazım?

YK: Akademisyenler ve biz balıkçıların yapacağı görüşmeler bilimsel çalışmalarla bunlar çözülür. Ama öncelikle çevre kirliliğine çözüm bulmak lazım.

 

“Şarköy’de biyolojik arıtma yok.”

 

UT: Denizlerimiz temiz mi?

YK: Denizlerimiz maalesef kirli. Örneğin, Karabiga tarafında 11-12 tane santral yapılıyor kömürle çalışan. Bu santralin atıkları bir yandan denizi kirletirken, öte yandan deniz suyunun sıcaklığını arttıracak. Bu balıkları kaçıracak. Sonra kanalizasyonlar var Şarköy’de. Bizim Şarköy’de kanalizasyon 1800 metre açıkta. Kıyı’da çökertme havuzları var; ama biyolojik arıtması yok. 46 bin konut var Şarköy’de. Bu evler özellikle yaz mevsiminde hiç harcamasa, günde 200 gram çamaşır suyu, 100 gram deterjan harcar. Nereye gidiyor bu atıklar? Hepsi denize gidiyor.

 

“İklim değişikliği, balıkları da etkiliyor”


UT: İklimlerin değişiklik göstermesi balık avcılığı için tehlikeli midir?

YK: Etkilemez mi?  Geçen yıl kış sıcak geçti, balığın göçü erken oldu. Geçen sene, çapariyle Ağustos başında Palamut tuttuk burada. Daha önceleri, Ağustos 20’den önce palamut görülmezdi. Haziranın yarısından sonra tüm balıklar göçünü tamamlardı. Geçen yıl bu da erken oldu. Ama bu sene kış yoğun geçince normale döndü. Mevsimlerdeki dengesizlik balıkları da etkiliyor.

 

“Devlet, balıkçılığı meslek olarak kabul etmiyor.”

 

UT:  Şarköy’deki balıkçıların kazancı nasıl?

YK:  Diğer bölgelere göre biraz az.

 

UT: Niye?

YK: Şarköy’de küçük çaplı balıkçılık yapıldığı için. Bir de balıkçılık mesleğine ilgi azaldı. Ben dahi kendi çocuğumu balıkçılığa yönelmesini istemedim, okuttum. Devlette de yanlış var. Balıkçılığı meslek olarak kabul etmiyorlar. Bizleri meslek grubu içine sokmuyorlar. Balıkçılığın tanımı yok. Balıkçılığı ağır işçi grubuna sokabilmek için çalıştay yaptık iki sene önce. Dediler ki “Bir araştırma yapalım.” Ondan sonra ses seda yok. Ormanda ağaç kesen de dağda hayvan güden de mesleki grubu içinde. Ama, Türkiye’de sıcak parayı ve dövizi en iyi getiren balıkçılık mesleki grubun içinde değil.

Bir gönderi yayınlayabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş