“Kurban kelimesi ‘Allah’a yakınlaşma’ manasında kullanılır.”

0 Yorum

Toplumumuzun birlik, beraberlik, yardımlaşma ve dayanışma duygularını pekiştiren önemli günlerden birinde, Kurban Bayramı’ndayız. Bayram sürecinde toplumda, hayvan kesip kesmeme konusu tartışılırken, aynı zamanda bayramın toplumdaki yardımlaşma ve dayanışma duygularına katkısı, dini ve toplumsal açıdan anlamı da konuşulur. Bizler de Kurban Bayramı’yla ilgili sıkça tartışılan konuları, İhsan Eliaçık ile konuştuk. Bayramınızı kutlar, iyi okumalar dileriz.

 

Röportaj: Sinem Hançerigüzel – Enis Derdimentoğlu

“Kur’an-ı Kerim’de kurban, hacla ilgili olarak geçiyor.”

SH: Kurban Bayramı konusundaki ritüellere değindiniz. Kurban Bayramı tarihi de yaklaşıyor. Bu noktada değinmek istiyorum. Yıllardır Arap ülkelerinde sadece hac döneminde gelenlere dağıtmak üzere hayvan kesildiği konusu tartışılır farklı görüşler arasında. Sizce bu doğru mu?

İE: Hac’da kesiliyor idi. Kur’an-ı Kerim’de kurban, hacla ilgili olarak geçiyor. Arapların hac vakti kestiği kurbanlardan bahsediyor ve “Hac vakti kesilen kurbanların Allah’a ulaşmayacağı, ne etlerinin ne kanlarının ne derilerinin Allah’a ulaşmayacağı, Allah’a asıl ulaşanın takva olduğu” söyleniyor. Arapların zaten Kabe’ye getirip kestikleri kurbanların aslında kesilmesine de gerek olmadığı anlamında. Kur’an-ı Kerim “Herkes kurban kesecek.” diye bir emir vermiyor. Hatta “Hacca gidecek olanlar kesecek.” diye bir emir de vermiyor. Hac’da Arapların kestiği kurbanlardan bahsediyor. “Onların etleri Allah’a ulaşmaz, ulaşacak olan takvadır. Eğer kesiyorsanız yoksullara da dağıtın.” diyor. “İlla keseceksin.” diye bir farz yok Kur’an’da. Kurban Bayramı da Araplarda ve İranlılarda pek yok. Kandil geceleri, teravih, Kurban Bayramı, oruca tek bir vakitte başlama biraz daha bize mahsus uygulamalar.
“Bizde en büyük dini ibadet kurban gibi algılanıyor.”

ED: Kurban bayramında Türkiye’den başka yerlerde hayvan kesme geleneği ne kadar yaygın?

İE: Bu kadar yaygın değil. Mesela geçen bayramlardan birinde Mısır’dan bir arkadaşım aradı. “Kahire’de nasıl geçiyor bayram?” dedim. “Ya bir kilometre yürüdüm.” dedi, “Kurban kesen falan yok.” dedi. “Bir yerde kesen gördüm, gittim, baktım, o da Türk’müş.” dedi. Gerisini sen düşün yani. Bizde en büyük dini ibadet kurban gibi algılanıyor. Şaman kültüründen geliyor bu, Müslümanlık’tan gelmiyor.
“Kurban kelime anlamıyla ‘garipler’ demektir.”

SH: Bizim dilimizdeki kurban kelimesinin Arapça’daki karşılığı nedir?

İE: Kurban, Kur’an-ı Kerim’de “yaklaşmak, yakınlaşmak” demek. Hayvan kesmek manasında kullanılmaz. Allah’a yakınlaşma için kullanılır. Sadece Yahudilerin yakmalık sunu kurbanlarını anlatırken -yakınlaşma amacıyla kurbanları yakarak kurban ediyorlardı ateşte- ondan bahsederken geçiyor sadece. Bayram kelimesi de Kur’an-ı Kerim’de geçmiyor. Ama İslam kültüründe “fedakarlık bayramı, kendini feda etme bayramı” olarak geçer. Ama “kendini feda etme” değil, “kurbanı feda etme” olarak anlaşılıyor. Halbuki kurban “garipler” demektir, “garip, gureba, kimsesizler, evsizler, çaresizler” demektir. Onların bayramı demektir. Nasıl ki 23 Nisan çocuklara, 19 Mayıs gençlere armağan edilmiş, İslamiyet’te de Kurban Bayramı gariplere kimsesizlere, çaresizlere armağan edilmiştir, onların ön plana çıktığı, sevindirildiği bayram demektir esasında. Hiç hayvan kesilemese de olur yani.

Bir gönderi yayınlayabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş