Rojin: “Ne Shakira ne Beyonce”

0 Yorum

Şarkıcı Rojin, HT MAGAZİN’e konuştu

 

Geçtiğimiz günlerde piyasaya çıkardığı ‘Yeniden’ albümü ile 4 yıl aradan sonra hayranlarının karşısına çıkan şarkıcı Rojin ile yeni albümünün yanı sıra oyunculuktan beklentilerini ve geleceğe yönelik planlarını konuştuk

‘Hedef koymadan yaşamayı öğrendim’
Geleceğe yönelik hedefleriniz neler?

Geçen yıllar içerisinde hedef koymadan yaşamayı öğrendim. Çünkü neyi hedeflediysem olaylar başka şekilde cereyan etti. Bir de hedefe kilitlendiğin zaman körleşiyorsun. Yalnız şunu söyleyebilirim. Benim şarkılarım her eve girdiği gün o zaman ‘mesut bahtiyar’ olacağım. Bir de istediğim rolleri oynama imkânı bulursam benden mutlusu olmaz.

Son klibinize ve albüm kapağınıza baktığımız zaman sizi çok renkli ve süslü püslü görüyoruz…

Dünya starlarının albüm kapaklarında da taşlara ve boncuklara rastlarsınız. Onlar abartılı görünmüyor da biz mi görünüyoruz?

Ne yalan söyleyeyim bana biraz abartılı geldi…

Bu sonuçta sahnedir. Sizin görüşünüzün aksine sahnenin her şeyi kaldırdığını düşünüyorum. Ben zaten süsü püsü seven bir kadınım. Süslenmek hayatı sevmektir. Buna mukabil giyim kuşama da o kadar çok para harcadığımı söyleyemem.

‘Yeniden’ albümüyle dört yıllık bir aradan sonra albüm çıkaran ünlü şarkıcı Rojin, müziğe hiçbir zaman ticari gözle bakmadığını, kariyerine başlarken acının sesi olmayı kendisine ilke edindiğini söyledi. Rojin hayattaki mottosunu “Her zaman mazlumun yanında olmak” sözleriyle açıkladı.

‘Yeniden’ (Ji nü ve) adlı albümünüz geçtiğimiz haftalarda piyasaya çıktı.

Bu albümün içeriğinden biraz bahseder misiniz? Bu albümümde kadınların hayattaki mücadelesini, yaşama bakışlarını, dirençlerini, savaş ve barış içerisindeki duruşlarını dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. Bütün bunların dışında Uludereli anneler ve İŞİD zulmünden kaçan kadınlara da yer verdim. Dünyada en büyük zararı kadınların gördüğünü düşünüyorum. O yüzden ortaya kadın ruhunu anlatan bir albüm çıkarmak istedim. Böyle demem şarkılarımı erkeklerin dinlemesine de engel olmamalı. Onlar da dinlemeli.

Rojin’in yapımcılığını da üstlendiği ve kendi şirketinden çıkan projesi, ‘Yeniden’, sanatçının altıncı albümü. Türkçe, İngilizce, Çerkezce, Zazaca, Kürtçe ve Süryanice yorumlanan 15 yeni şarkı ve 2 remiksten oluşan albümde 8 şarkının söz ve bestesi Rojin’e ait.

Albümün ismi neden yeniden?

Her şeye yeniden bakmamız ve sorgulamamız gereken bir dönemdeyiz. Ben bu yaşıma kadar öğrendiğim ne var ne yoksa onları döküp yeniden bir şey inşa etmeye çalışıyorum. Bu benim biraz da içerisinde bulunduğum ruh halimle ilgili.

OYUNCULUĞA HAZIRLANIYOR

Albümde 6 dilde şarkıya yer verdiniz…

İnsanların son dönemde birbirine karşı gösteremediği samimiyeti ve içtenliği gösterebilmesi adına bir adım olur diye düşündük. Bu dilleri bu kültürleri anlama zamanı geldi de geçiyor. İngilizce söylenen her şey başımızın üstünde ama kendi topraklarımızın ezgileriyle söylenen birçok eser hak ettiği ilginin çok altında. Kendimizi ve birbirimizi daha çok sevme zamanı. Ben her albümde farklı dillere yer vermeye özen gösteriyorum. Yeni albümde Rumca bir şarkı da olacak.

15 yılı aşkın bir süredir müzik piyasasındasınız. Bugüne kadar yaptığınız şarkılarla temsil ettiğiniz yörenin insanlarına umut aşıladığınızı düşünüyor musunuz?

Kesinlikle düşünüyorum. Her memlekete gidişimde beni bağırla rına basıyorlar. Ben onlara umut aşılamasam böyle bir tablo olmazdı herhalde.

Şarkılarınızla umut aşıladığınızı söylüyorsunuz peki Hacettepe Üniversitesi tiyatro bölümünden mezun olmuş biri olarak oyunculuğunuzla da bir şeyler aşılayamaz mıydınız?

Geçmişte devlet tiyatrosunda 25’e yakın oyunda oynamışlığım var. Maalesef bunu televizyona taşıyamadım. Aradan belli bir zaman geçmesine rağmen halen oyunculuk yapabilmek için can attığımı söyleyebilirim.

Konservatuvarda okurken diksiyonun düzgün olmasının beklendiğini belirten Rojin, okula girdiğinde diksiyona ‘tiksiyon’ dediğini, ve ‘kendisini döve döve’ Türkçe öğrendiğini söyledi. Rojin çok dilli bir ortamda büyümenin Türkçe diksiyonu için hayati önemi olduğunun vurgusunu yaptı.

Teklifler gelmiyor mu? Teklifler var ama bana uygun bir şey olması lazım.

Eğer bana uymayan bir rolde oynarsam çok sakil durur. Genelde bana tecavüze uğrayan ve dayak yiyen kadın rolleri teklif ediliyor ama bunları da kabul etmiyorum. Eğer olacaksa komedi türünde oynamayı arzu ediyorum.

Bir sanatçının bu denli siyasetin içinde olması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sahneye ilk çıktığım 90’larda bana öyle bir bakış açısı vardı ki, anlatamam. Sizler de biliyorsunuz. Toplumda kulaktan dolma bilgilerle konuşan o kadar insan var ki sanki biz önceden beraber yaşamamışız gibi davranıyor. Benim halklar arasında köprü olma durumum var. Ben elimden geldiğince halkımın acılarını dillendirmeye çalışıyorum. Yaptığım müziklerin anlaşılmasını ve konuşulmasını istiyorum. Ben bütün dilleri seviyorum. Aradan geçen yıllar içerisinde sanatımı icra etme yolunda atlattığım badirelere  bakarsak gelinen şu noktada kendimi ölüp yeniden dirilmiş olarak niteleyebilirim.

Hayatınızda ‘miladım’ dediğiniz bir olay var mı?

25 Eylül 2014 benim için milattı. Ne oldu gün? Diyarbakır’da hınca hınç olan stadyumda halkın önüne çıktım. Sahne bitiminde stadı dolduranların beni ayakta alkışlamasıyla hüngür hüngür ağladım. İşte bu durum şarkıların ve sanatın gücünü gösteriyor. Siyaset geçicidir, sanat ömürlüktür.

‘NE SHAKIRA NE BEYONCE’

Size “Erbil’in Shakira’sı” diyorlar…

Bundan 10 yılı aşkın bir süre önce çıkardığım ‘Hejayi’ adlı şarkımın bir remiksi vardı. Bu remiks zamanında ekranda 20 dakikada bir dönüyordu. Ve bana da öyle bir benzetme yapılmıştı. O benzetme o gün bugündür hâlâ yapılıyor. Ama ben kimsenin ne Shakira’sı ne Beyonce’u olmak istemiyorum. Ülkemin Rojin’i olmak istiyorum.

Para hayatınızda ne kadar önemli? 

Paraya düşkün olsam patikaya girmek yerine asfalt yoldan giderdim. Acı çekeceğimi bile bile kendimden ödün vermedim. Müziğe hiçbir zaman ticaret olarak bakmadım. Eğer baksaydım piyasada revaçta olan şeyler yapardım. Konservatuvarı ve oyunculuğu bitirmiş biri olarak benim için bunu yapmak çok kolaydı. Yola çıkarken acının sesi olmayı kendime ilke haline getirdim. Bu benim tarzım, bu benim ruhum. Mazlumun yanındayım.

Yeni bir proje var mı peki?

Şu an bir türkü albümü üzerinde çalıştığımın müjdesini verebilirim. İçerisinde düetler olacak. Kısa sürede çıkarmayı planlıyorum. Türkü albümünden sonra sanat müziği ve müzikallerden oluşan bir albüm yapacağım.

‘Kadın programları temel bir ihtiyaç’

Bir dönem TRT 6’da sabahları kadın programı yapmıştınız. Yeniden program yapma durumu söz konusu mu?

TRT’den yine teklif geldi fakat şartlarda anlaşamadık. Hatırlarsanız programım yayınlandığı dönem reyting rekorları kırıyordu. Gündüz kadınlar izliyordu gece erkekler. Şu sıralar bazı görüşmeler yapılıyor.

Kadın programı yapmış biri olarak sizce bir kadın programı nasıl olmalı?

Kadın programları erkeğin yetiştirilmesi ve kültür taşıyıcılığı yönünden önem taşıyor. Kadın programları ekmek gibi su gibi bir temel ihtiyaçtır. Bilgi donanım ve kültür bir kadın programının olmazsa olmazıdır.

Arif Hür 07.04.2015

HABERTÜRK

Bir gönderi yayınlayabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş