Teğmen Mehmet Ali Çelebi neden siyasete girdiğini açıkladı

0 Yorum

CHP’den milletvekili adayı olan Ergenekon davası sanığı Teğmen Mehmet Ali Çelebi, neden siyasete girdiğini açıkladı.

CHP’den milletvekili adayı olan Ergenekon davası sanığı Teğmen Mehmet Ali Çelebi, siyasete girme nedenlerini, niye CHP’yi seçtiğini, cemaat ile işbirliği iddiaları hakkındaki görüşlerini, ‘Teğmen’ kitabını niye yazdığını,  Karşı Gazete‘ye anlattı.

İşte genç ve başarılı bir Teğmenin, cezaevinden siyasete giden yolda attığı adımların nedenleri…

“YA HEP TEĞMEN OLARAK KALACAKTIM YA DA…”

-Ergenekon soruşturmasında tutuklanmadan önce TSK‘nın gelecekteki kuvvet komutanları arasında gösteriliyordunuz. Bu davadan sonra askeri kariyerinizin önününün kapandığını düşündüğünüz için mi milletvekili aday adayı oldunuz?

“MÜCADELEYE DEVAM ETMEK İSTEDİM…”

Evet bir yönüyle öyle denebilir. Dava ne kadar sürerse o süre boyunca  Teğmen olarak kalacaktım. Kendi devre arkadaşlarım Yüzbaşı’lık ve Kurmay’lık yolundayken ben olduğum yerde kalmıştım.

Tabii bir diğer yönü de 2014 Mart’ında ikinci kez tahliye olmamın ardından da mücadeleye devam etmiş olmam.

TEĞMEN KİTABINI YAZDIM ÇÜNKÜ…

‘Teğmen’ kitabını yazdım ve kumpasları halka anlatmaya, hakikatleri yılmadan dillendirmeye devam ettim. Tabii kitap vesilesiyle katıldığımız etkinlikler de TSK gelenekleri bakımından sıkıntı yaratıyordu.

“BEN DE SORUMLULUK  ALMAK İSTİYORUM…”

Ben de bir yol ayrımına geldim; bir halk çocuğu olarak, bir genç olarak sorumluluk almak istedim.Ülkemizde yaşayan hiçkimse benim yaşadığım haksızlıkları yaşamasın, kimse kendi ülkesinde böyle bir zorbalığa maruz kalmasın istiyorum.

Halkın çocukları yoksulluğu görmesin, iyi eğitim alsın, aralarında fırsat eşitliği olsun, insanca yaşam koşullarına sahip olsun istiyorum.

Yaşamın güzelliğini hissetsin; ülkelerine güvenip, geleceğe umutla baksınlar istiyorum. Bu nedenle siyasete girmeye karar verdim.

– Cezaevindeyken milletvekili olmayı düşündünüz mü hiç?

O zamanlar net bir fikrim olduğunu söyleyemem ama askeriye dışında başka türlü ve daha etkin nasıl mücadele ederim sorusu zihnimi işgal ediyordu.

“HALKIN İSTEĞİ DOĞRULTUSUNDA BU KARARI ALDIM”

-Milletvekili aday adayı olmayı siz mi istediniz yoksa Kılıçdaroğlu’mu teklif etti?

Ben halkın isteği doğrultusunda böyle bir karar aldım. Benimle birlikte umut etmek isteyenler, benimle birlikte cesur olmak isteyenler, benden güç almak isteyenler var.

Doğrudan bir teklif gelmedi ama Genel Başkanımız Kemal Bey kumpas boyunca her zaman yanımızda oldu, desteğini esirgemedi. Kendisi siyaset yapma kararıma hayli olumlu ve sıcak yaklaştı.

“KİŞİLERİN SÖYLEDİKLERİ DEĞİL, CHP’NİN İLKELERİ ÖNEMLİ”

-CHP’nin Atatürk’ün yolundan ayrıldığı, Atatürk’e hakaret edenlerin giderek daha fazla söz sahibi olduğu yönündeki iddialar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Partimizin programı bellidir. ‘Altı ok ilkeleri’ bir bütün olarak, siyasi kimliğimiz ile ideolojimizin, parti programımızın tarihsel kaynağı ve en güçlü dayanağıdır. CHP, Mustafa Kemal Atatürk’ü en önemli modernleşme projemizin devrimci mimarı olarak görür.

Kişilerin söylediklerinden ziyade ilkeler üzerinden konuşulmalı diye düşünüyorum. Tartışmalar “Mustafa Kemal Fikrini”, yani çağdaşlık, akıl ve bilim yolunu canlı tuttukça olumludur.

“CHP MAZERET ÜRETMEDEN, DAHA ÇOK HALKIN İÇİNDE OLMALI”

-CHP, son 13 yılda AKP karşısında tüm seçimleri kaybetti. 7 Haziran’daki seçimde anketler partiyi yüzde 25 civarında gösteriyor? CHP size göre neden iktidar olamıyor?

Bunun tarihsel ve sosyo-ekonomik nedenleri var. Solun  darbe dönemlerinde eritilişi işin bir boyutu. Ama bu  aşamada sadece şunu söylemekle yetineyim:

CHP ile kitleler arasında oluşmuş ve oluşturulmuş duvarlar var. Mazeret üretmeden daha fazla halk içinde olmalıyız. Ekonomi ve hak eksenli sosyal projeler üretmeye, özgürleştirici demokrasi içinde ilerlemeye devam etmeliyiz.

“İNFAZ SEVİCİ YAZARLARDAN UZAK KALMAYA ÇALIŞTIK…”

-Cezaevindeyken hangi televizyon kanallarını ve programları izlerdiniz?

Açıkçası medyanın giyotinlerinden, infaz sevici yazarlarından uzak kalmak gerekliydi. İftiraları izlemek ve müdahale edememek can sıkıntısı yaratan bir durumdu. Psikolojimizi korumak için daha çok film ve dizi izlerdik.

“CEMAATİN BUGÜN İÇİNDE OLDUĞU DURUM: İLAHİ ADALET, İLAHİ HAKİKAT”

-Cezaevindeyken hakkınızda yalan haber yapan, size sahip çıkan CHP’ye ağır eleştiriler yönelten cemaat televizyon kanallarının şimdi CHP’li milletvekillerine sürekli yer vermesini, CHP’den yana tavır alır gözükmesini nasıl karşılıyorsunuz?

Bir zamanlar bizi yargısız infaza tabii tutan televizyon kanallarının ve yazarlarının bu tavrını gülümseyerek karşılıyorum, ilahi adalet ve ilahi hakikat diyorum. Hukuk herkese ve her zaman lazım.

“CEMAAT İLE CHP’NİN ARASI SIKI FIKI DEĞİL”

-Cemaat- CHP ilişkilerinin sıkı fıkı olduğu değerlendirmelerine katılıyor musunuz?

CHP ile Cemaat arasında bir sıkı fıkılık olduğunu düşünmüyorum. CHP mücadelesinin temelinde bireylerin her türlü politik ve sosyal baskıdan, ekonomik sömürüden, gericilik hattından kurtarılması vardır…

Ergenekon duruşmalarında birçok kereler 45-50 CHP’li Milletvekilimizi yanımızda gördük. Balyoz için de sayısız önerge verildi CHP tarafından. Milletvekillerimiz konuyla ilgili kitaplar çıkardı.

Biz; birinci sınıf demokrasi, birinci sınıf özgürlük, birinci sınıf adalet ve hukuk diyoruz. Birinci sınıf bir insan medeniyeti, birinci sınıf bir ekonomik bölüşüm istiyoruz.

Batı’nın akıl, özgürlük, demokrasi değerleriyle Anadolu’nun dayanışma, aşk, sevgi ve kardeşlik değerlerini kaynaştıran bir uygarlık mevzisi tasarlıyoruz.

“HAKKIMIZDA İFTİRA ATANLAR BİZDEN DEĞİL, TÜRK HALKI’NDAN ÖZÜR DİLESİN”

-Cezaevindeyken hakkınızda yalan ve iftira içerikli birçok haber yapıldı. Kimlerin sizden özür dilemesini bekliyorsunuz?

Türk Halkı’ndan özür dilesinler. Ben içinden çıktığım halkın değerleri için direndim. Bize insafsızca kara çalanlar, devrim şehitleri vermemize neden olanlar Türk Halkı’ndan ve şehitlerimizin ailelerinden özür dilesinler. Onların önünde başlarını eğsinler ve özür dilesinler.

Bir de mutlaka ama mutlaka bu kumpasları kuranların yargılanmasını, adil ve düzgün yargılanmasını istiyoruz. Bunun takipçisi olacağız. Adalet huzur bulduğunda, işte o zaman bizden özür dilenmiş olacak…

Burcu Oral Evren 03.03.2015

KARŞI GAZETE

Bir gönderi yayınlayabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş