Yeniden Refah Partisi Kurucusu: Cumhur İttifakı’na katılım 22 Ocak’ta tamamdı!

0 Yorum

Türkiye seçim sürecine son seçimlerde olmadığı kadar hızlı girdi. Üst üste görüşmeler, alınan kararlar, oluşan ittifaklar baş döndürücü şekilde sürüyor. Bu süreçte en çok dikkat çeken parti belki de Yeniden Refah Partisi oldu. Cumhur İttifakı’na önce hayır diyen parti daha sonra ittifaka katılma kararı aldı. Alınan bu karar parti içinde de parti dışında da çokça tartışıldı. Partinin kurucularından, Fatih Erbakan’ın Erbakan Vakfı’ndan beri en yakınında bulunan isimlerden Hüseyin Terzi de bu sürece ve alınan ittifaka katılma kararına sert tepki gösterenlerin başında geliyor.

ERCAN KÜÇÜK

Yeniden Refah Partisi’nin oluşturulmak istenen 2 kutuplu siyaset ortamını reddederek Milli Görüş çizgisinde milletimize üçüncü bir yol olarak kurulduğunu vurgulayan Terzi, ittifak sürecinin çok kötü yönetildiğini belirtiyor. 2022’de tartışmalı bir süreçle Genel Başkan Erbakan tarafından İstanbul İl Başkanlığı görevinden alınan Terzi, Genel Başkan Yardımcılarına da tepkili. Bazı Genel Başkan Yardımcılarında Ak Parti aşkı ve bakan olma sevdası olduğunu vurgulayan Terzi, hatta bakan yardımcılığı görevlerini dahi dağıtanların olduğunu açıkladı. Terzi, sanılanın aksine Yeniden Refah Partisi’nin Cumhur İttifakı’na 2 ay önce girdiğini de açıkladı.

Görevden alınmasına ilişkin sorularımızı cevaplandıran Terzi, süreci şu sözlerle anlattı:

YENİ İL BAŞKANINA İTTİFAKLARA KARŞI ÇIKMAMA ŞARTI

“13 yıllık bir hukukumuz var, her detayı burada anlatmamız doğru olmaz. Sadece şu kadarını ifade edeyim; bugünlere hazırlık yapılmış. Görevden alındığım gün Genel Başkanımıza; ben bir kartopu görüyorum, bu kartopu yuvarlana yuvarlana geliyor ve hedefinde siz varsınız. Ben il başkanı olsam da olmasam da bununla mücadele edeceğim, dedim.”

Bu mücadelede başarılı olduğunuzu düşünüyor musunuz sorumuza ise hayli ilginç bir cevap geldi:

“Düşünmüyorum. Çünkü sürecin bugün ki noktaya getirilmek istendiğini zaten biliyorduk, bunu engellemeye çalıştık ve başarılı olamadık. Yıllardan beri Genel Başkanımızı Ak Parti’ye götürmek isteyenler vardı. Kimi zaman içeridekiler tarafından kimi zamanda dışarıdan bazı isimler tarafından sürekli bir markaj altındaydı. Buna ne zaman ikna oldu bilemiyoruz tabii ama İstanbul’daki yeni il başkanına görev verilmeden önce, isme referans olan genel başkan yardımcısından bir başka önemli genel başkan yardımcısının cumhur ittifakına karşı çıkmama sözü aldığını biliyoruz. Ayrıca 22 Ocak’ta Numan Kurtulmuş’un Samsun programında bir dost sohbetinde Yeniden Refah ile ilgili “İttifak işi tamam, bize katılacaklar.” dediğini de biliyoruz. Açıklamanın son dakikada yapılması depremden dolayı bir gecikme mi, yoksa strateji gereği mi ya da Genel başkanımızın tavrından dolayı mı onu bilemiyoruz.”

‘GENEL BAŞKAN YARDIMCILARI DESTEK VERMEDİ’

“Bu süreçte ittifaklarla alakalı gelmeler, gitmeler oldu. Genel Başkanımız adaylığını açıkladı, teşkilatlarda büyük bir heyecan oluştu. Biz de adaylığına büyük bir destek verdik, küskün olan ve hatta istifa eden arkadaşlarımızı dahi imza vermeye yönlendirdik. Ancak imza konusunda bazı Genel Başkan Yardımcıları ve genel merkez sorumluları ile bazı önemli il başkanlarının direnci olduğu görüldü. İstanbul gibi bir şehrin 3 gün sonunda 5-6 bin imzada kalması gibi, hiçbir genel merkez görevlisinin sorumlu olduğu bölgelerde gözükmemesi gibi..

İmzalarda sıkıntı olunca Cuma sabahı teşkilat başkanı Naim Öztürk mesaj çekerek bizden destek istedi. ‘Başkanım bu imza işine bir el atar mısınız? Bu arkadaşların bu işi becerebileceği yok’ diye. Bu mesajdan 2 saat sonrasında da genel başkan adaylıktan çekildi. Anormal durumları üst üste yaşadık yani.

‘İNSANLARIN GURURUYLA OYNANDI’

Terzi, Erbakan’ın adaylıktan çekilmesi sürecinin kötü yönetildiğini, partililerin hayal kırıklığına uğratıldığını da şu sözlerle ifade etti:

“Çok kötü bir süreç yönetimi var. Teşkilatlar çok ciddi mağdur edildi. Adeta insanların gururuyla oynandı. Teşkilat mensupları seçim kurullarında imza toplamak için canhıraş mücadele ederken ekranlardan, genel başkanımızın adaylıktan çekildiğini duydular. Teşkilatınızı bu hâle nasıl düşürürsünüz? Bunlar sizin teşkilat mensubunuz, kardeşiniz. İnsan, kendisini, teşkilatını böylesi bir psikolojik sıkıntıyla karşı karşıya bırakır mı? Bazı il başkanları dona kaldılar. Herkes hayal kırıklığı yaşıyor. Teşkilat nezdinde görevli olan ve çalışan arkadaşlar bunlar. Her zaman ihtiyacınız olan insanlar ve bu insanlar inanılmaz bir sıkıntıyla karşı karşıya bırakıldı.”

Bu insanlar yıllardan beri çok büyük bir savunma yaptılar; ‘Fatih Erbakan kesinlikle aday olacak, AK Parti ile birleşmeyecek’ diye. Ama siz imza topladığınız bir anda teşkilata önden haber vermeksizin bir açıklamayla Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceğinizi açıklıyorsunuz. ‘İnsanların içerisine dostlarımızın, akrabalarımızın içine çıkacak yüzümüz yok’ diyor teşkilat mensupları. Dolayısıyla burada süreç yönetimiyle ilgili ciddi bir faciadan bahsedebiliriz.

 ‘SİYASİ SİCİLİNE İŞLENDİ’

Terzi, Yeniden Refah Partisi’nin varlığını inkar ettiğini, Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı yapmak için kurulmuş bir hareket pozisyonuna sürüklendiğini söyledi:

“2 sene süren pandemi sürecine rağmen Türkiye’nin en hızlı büyüyen partisiydik. Diğer tüm partilerin imrendiği 2 tane muhteşem kongre yaptı bu teşkilat. Kurulduğu günden beri her ay üye sayısını arttıran tek parti pozisyonundaydık. Ben görevden alınmadan önceki süreçte üye sayısında İyi Parti’yi yakalıyordu neredeyse İstanbul’da. Tüm bunları, Genel Başkanımızın da ifadesiyle ‘Ne millet ittifakı ne de cumhur ittifakı demediğimiz için, özgür ve bağımsız kalabildiğimiz için gerçekleştirebildik. Milletimiz bizim bu duruşumuzu beğendi, takdir etti ve karşılığını da gösterdi bizlere. Ancak son gelişmelerin sonucunda birileri Yeniden Refah Partisi’nin Tayyip Erdoğan’ı cumhurbaşkanı yapmak için kurulmuş olduğu algısını oluşturdu. Bu duruma kendi kendini sürükledi parti, maalesef.  Öyle gözüküyor ki; hem partinin hem de Genel Başkanın siyasi anlamda sicilinde ilelebet kalacak bu durumla ilgili hep savunma yapılmak zorunda kalınacak.”

“Nihayetinde bakıldığında Fatih Erbakan açısından ciddi bir güven kaybı oldu. Toplum nezdinde, teşkilat nezdinde siyasi hayatı boyunca üzerinden atamayacağı bir güvensizlik oluştu. Türkiye için bir alternatifken, genç bir lider olarak toplumumuzun rağbet edeceği, güvenebileceği bir kişilikken kendi eliyle tüm bu kazanımların üzerini çizmiş oldu.”

AK PARTİ AŞKI, BAKANLIK SEVDASI OLANLAR VAR

Ak Parti ile imzalanan metnin içeriğinin kuşa döndüğünü ve bir geçerliliği olmadığını vurgulayan Terzi, Yeniden Refah Partisi’nin Genel Başkan Yardımcıları’nın bir kısmında Ak Parti aşkı olduğunu belirtti. Terzi şunları söyledi:

Fatih Erbakan’ın attığı bir tane imza var, o da ittifak protokolü. Bu protokol de Ak Parti’nin geçmiş hizmetlerini, geçmiş dönem çalışmalarını öven ve yücelten bir protokol. Diğeri; Genel Başkan’ın ifadesiyle kuşa çevrilmiş bir metin, orada 30 madde yok, ucu açık ifadelerden oluşmuş bir metin var. Ayrıca; Genel Sekreter’in imzası partiyi bağlamaz ki, Genel Başkan imzası lazım orada.

“Ne etkili oldu, arkada ne tarz görüşmeler, hesaplar var onu bilemiyorum. O yüzden orada bir yorum yapmak istemiyorum. Ancak şunu söylüyorum, kötü yönetilen bir süreç ve Ak Parti aşkı olan bir Başkanlık Divanı ne yazık ki bu sonu hazırlamış oldu.”

“Evet, bu aşk öyle çok gizli değil zaten. Son günlerdeki bazı görüntü ve açıklamalara baktığınızda siz de görürsünüz. Hatta öyle açıklamalar var ki; dersiniz ki bunu Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı söylüyor herhalde.”

AK PARTİ GEÇMİŞİNİ TEMİZLEDİĞİNİ DÜŞÜNÜYOR

Terzi, bundan sonra ne yapacaklarına yönelik sorumuza da şu şekilde cevap verdi:

“Milli Görüş 2 tane önemli temele oturur, maddi ve manevi kalkınma. Bir taraftan ekonomiyi ayağa kaldıracaksınız, kalkınmada büyük adımlar atacaksınız, diğer taraftan ahlaki seviyeyi ve inancı pekiştireceksiniz. Diğer pek çok hususta olduğu gibi bu iki ayakla alakalı da AK Parti sınıfta kalmıştır. Tüm bu konularla ilgili en büyük muhalefeti hala Merhum Necmettin Erbakan Hocamız yapıyor. Konuşmaları bu kadar yüksek destek gören bir muhalefet lideri hala daha yok Türkiye’de. Ak Parti Fatih Erbakan hamlesiyle psikolojik ve vicdani olarak hep ezildikleri Erbakan Hoca ile ilgili geçmişlerini temizlediklerini düşünüyorlar.”

MİLLİ GÖRÜŞ İLK DEFA ADAY ÇIKARTMADI

“İlk defa bu seçimde Milli Görüş bir aday çıkartamıyor. Bu çok önemli bir şey. Milli Görüş iddiasını kaybediyor, adeta payanda olmaya itiliyor. Böylesi bir durumu kabullenemiyoruz. Bizim canımızı yakan en önemli konu da bu zaten.

“Şimdi bu seçimde aday göstermiyoruz. Bir dahaki seçim nasıl olacak peki? Bugün mazeret olarak ortaya koyulanlar hep geçerli olacak. Bir sene sonra yerel seçim var. Ne değişecek mesela o yerel seçimde? Yeniden Refah Partisi yerel seçimlerde kalkıp da ‘ben ittifakta yer almıyorum. Kendi başımıza aday çıkartacağım.’ Diyebilecek mi?”

“Deniyor ki; ‘Biz FETÖ ve HDP’nin aktif olmalarına, söz sahibi olmalarına müsaade etmemek için Cumhur İttifakı’nı destekliyoruz.’ Peki, Yeniden Refah partisi kurulurken Millet İttifakı yok muydu? Yerel seçimlerde HDP ve FETÖ büyükşehirlerde Millet İttifakı’nı desteklemedi mi? O gün bu bir sorun değildi de bugün mü sorun haline geldi? Bütün bunlarla mücadele edecek olan Yeniden Refah Partisi’ni niye kurduk o zaman? Bu kendimizi reddetme, varlığımızı inkar etme değil midir? Bir şeyler söylüyorsunuz ama inandırıcı olmadığını zaten siz de biliyorsunuz. Sadece zaman kazanmaya gayret ediyorsunuz. Sözünüzün inandırıcılığı kaçıyor. Fatih Erbakan’ın sözü çok güçlüydü. Şu an zayıf. Niye? Çünkü inandırıcılığı kalmadı.”

 ‘BÜYÜK DEĞİŞİM SEÇİM SONRASINDA’

Terzi, parti teşkilatlarının tepkileriyle ilgili de şunları söyledi:

“Teşkilatın yükünü çekenler samimi dava adamları zaten. Bu arkadaşlarımızda Genel Başkanımıza karşı büyük bir güven ve sevgi vardı, yaşananların sonucunda bir kısmında psikolojik olarak yıkım da ciddi oldu tabi. Anlık tepki gösteren il başkanları oldu ama şu anki durumu bilemiyorum. Bazı arkadaşlar süreci bekleme noktasındalar, seçimden sonra teşkilatlarda önemli bir değişimin olacağını görüyoruz.”

KİMİ DESTEKLEYECEKLER?

Terzi, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimde hangi adayı destekleyecekleri sorumuza şu şekilde cevap verdi:

“Arkadaşlarımızla bir takım değerlendirmeler yapıyoruz. Fatih Erbakan’ın adaylığına çok mutlu olduk ve destekledik. Ama kendisi çekilmeyi tercih etti. Milli Görüşçülerin hepsini yetim ve öksüz bıraktı.”

“Bu 4 tane adayın da Türkiye’nin sorunlarına çare üretebilecek, bu manada politikalar üretebilecek adaylar olduğunu düşünmüyoruz. Kimi arkadaşımız seçenekler içerisinde en iyi olduğunu düşündüğü adaya oy verecektir. Artık herkes kendi vicdanına göre bir tercihte bulunacak ve ya herhangi bir tercihte bulunmayacak.”

 

Bir gönderi yayınlayabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş