Tartışmaların hedefindeki teşkilat: Emniyet

0 Yorum

Son dönemde en çok tartışılan kurumlardan birisi de emniyet teşkilatı oldu. Güvenlik uzmanı Mustafa Böğürcü, Türkiye genelinde 3 bin polisin suça karıştığını vurguladı, “Paşakapı Cezaevi’nde kaç tane kamu görevlisi hangi suçlardan hapiste yatıyor? Kaç tanesi polis?” diye sordu.

Ercan KÜÇÜK – Gökhan İLHAN

Emniyet teşkilatına yönelik tartışmalar devam ediyor. Zaman zaman toplumsal olaylarda aldığı emir doğrultusunda orantısız güç kullanmasıyla tepkilere hedef olan Emniyet son dönemde ise karıştığı suçlar ve polis intiharlarıyla gündemde sıkça yer alıyorlar. Röportajlık’a konuşan Güvenlik uzmanı Mustafa Böğürcü, 15 Temmuz 2016’da yaşanan FETÖ Darbe girişiminin polis teşkilatında çok büyük bir eşik olduğunu vurguladı. 

Böğürcü mezun olduğu alanda iş bulamayan gençlerin meslek amacıyla polisliğe geçmesinin emir-komuta zincirine uyum sağlamakta zorlandığını, baskıları kaldıramadığını belirtti. Böğürcü şunları söyledi:

“2016 çok büyük bir eşikti polis teşkilatında. Fethullahçı Terör Örgütü sempatizan ve militan boyutundaki o emniyet mülkiye yapılanmasındakiler tasfiye edildi. Bir kere polisliğin mantığında polis olunur. Polistikte iş bulunmaz. Farklı üniversiteleri bitirmiş ama devlette kadro veya özel sektörde iş bulamayanlar emir komuta zincirinde çalışan bir teşkilatın içerisinde çalışmaya başladığında sorgulamaya başladılar. Bu ağır çalışma, stresli çalışma ortamına, polis ailelerinin bu strese dayanamaması, iş yükünün fazla olması, siyasetin polisin işine çok karışıyor noktada olması 2016’dan itibaren aşırı şekilde intiharları arttırdı.

1 YILDA 3 BİN POLİS…

Bir de önemli konu, polisin içerisindeki suç oranlarında da inanılmaz artış var. Geçen bir emniyet müfettişiyle sohbet ettim. Hep vatandaş suç işlediği zaman teşhir ediliyor, kelepçe takılıyor, basına servis ediliyor, adliyeye çıkartılıyor ama polis suç işlediğinde biz ya iki ay sonra öğreniyoruz.

İstanbul’da 39 tane trafik polisi rüşvet almaktan tutuklanıyor. 2-3 ay sonra haberimiz oluyor. Veya bir organize suç örgütünün içerisinde bir polis çıkıyor. Sonrasında öğreniyoruz. Veya Sinan Ateş cinayetinde İstanbul’dan Ankara’ya kadar tetiği çekenlere araba sürüp eskortluk yapan özel hareketçiler oluyor. Niye polislerin işledikleri suçlar yıllık olarak, istatistik olarak açıklanmıyor? 2023 yılında Türkiye genelinde 3000 polis suça karışmış. İdari suçları saymıyorum. 3000 polis gasp, cinayet, adam öldürme, uyuşturucu taşınmasında şoförlük yapma, çek senet tahsilatı, dolandırıcılık gibi olaylardan gözaltına alınmış veya ifade vermiş. Bunun 600 tanesi de İstanbul’dan. Poliste inanılmaz derecede bir çürüme var. Polisle inanılmaz şekilde suça karışmışlık var. Emniyet Genel Müdürü Çıkıyor Giresun’un Piraziz ilçesindeki yerel seçimlerde akrabası olan amcasının oğlu olan kişinin Ramazan döneminde iftar çadırında fotoğraf veriyor. Devlet çürüdü. Yarın da bir jandarma komutanı, genel komutanı farklı fikirde ve ideolojide gidip kışlanın önünde aynı propagandayı yaparsa ne yapacağız biz? Ki geçmiş dönem Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya’da Samsun Adalet ve Kalkınma Partisi’nin aday adayı olduğu karakolları gezdi. 

POLİS SİYASALLAŞTI

Böğürcü, polislerin öfkesini ve İstiklal Caddesi’nde düzenlenmek isteyen Filistin’e destek eylemine polisin sert müdahalesini de yorumladı:

“İş stresi, iş yükü çok fazla. Özlük hakları anlamında kendisine vaat edilenler gerçekleşmedi. İstiklaldeki o görüntüleri izledim. Bir kere oraya gönderdiğiniz gücün niteliği ve niceliksel yapısı o müdahaleye uygun değildi. Normalde Çevik Kuvvet Polisi eğer bir grubu gözaltına alacaksanız, şartlar oluşmuşsa sarar. Çevik Kuvvet’in bayansa bayan timleri, erkekse erkek timleri o olaya müdahale etmesi gerekirken o gün güvenlik şubeye bağlı, üzerlerine yelek geçirmiş sivil polislerin müdahale etmesi, oradaki grubun da bir şekilde agresifleşmesine belki sebep oldu. Bu tür olaylarda çevik kuvvetin eğitimi ve tecrübesi daha farklıdır. Bazen araya giren provokatörler polisin bir an önce kendilerine sert müdahale yapması için gelir orada polisin üzerine saldırır veya kalkanın altından burun burunayken bir bakarsın bir polisin ayağına vurur botuyla bir anda bir polis cop kaldırır. Bütün polisler cop kaldırmak zorunda kalır. 

Özellikle polis siyasallaştı. Siyasetin içerisine çok sokuldu. İçişleri Bakanı’nın biraz daha arka planda durup devleti temsil etmesi gerekirken Adalet ve Kalkınma Partisi’ni temsil eden noktada pozisyon alması da polisin bu şekilde hal ve hareketlerini yapmasına, yansımasına sebep oluyor. 

Dün Süleyman Soylu’yu alkışlayanlar, bugün onu hain ilan etti. Şimdi Ali Yerlikaya’yı alkışlıyor. Terör örgütleri mensupları Türkiye’nin kimin zamanında girdi? Nasıl girdi? Kim göz yumdu? Hangi kadrolar vardı? Niye buna hesap sorulmuyor? 

Bir ilinizin il emniyet müdürünün kardeşi sigara kaçakçılığında yakalanıyor. Eee o zaman doğru işte üç bin tane polisin çürümüş elma olması işte altı yüz tanesinin İstanbul’da suça karışması Ankara’nın göbeğinde işlenen Sinan Ateş cinayetinde özel hareketçi polislerin çıkması.

Suriye’nin kuzeyinde görev yapan polis arkadaşı vasıtasıyla önce bir mermi getirttiriyor sonra silah getirtiyor satıyor derken sonra uzun namlulu silah satıyor. Uzun namlulu silah satan polis şu anda cezaevinde tutuklu. Bu polis o noktaya gelene kadar önleyici istihbarat dediğimiz İKK (İstihbarata Karşı Koyma) da görevli personel neden kontrol etmedi, neden denetlemedi ve takip etmedi? Bu polis daha sonra bu silahları nasıl aldı ve sattı? İstanbul’da uzun namlulu silahlarla saldırı oldu diyoruz, polis satmış silahları. Uyuşturucu kaçakçılarından bahsediyoruz, polis taşımış, sevkiyatında yakalanmış cezaevinde şu anda. Bize açsınlar Paşakapısı Cezaevi’nde kaç tane kamu görevlisi hangi suçlardan hapiste yatıyor? Bırakalım diğer 80 ili sadece İstanbul Paşakapısı Cezaevi’nde memur koğuşunda kaç tane kamu görevlisi hangi suçlardan yatıyor ve hangi suçlara karışmış? Bu kişilerden kaç tanesi polis ve jandarma?”

TEŞKİLAT BİRBİRİNE GÜVENMİYOR

Böğürcü, Adnan Oktar’ın bulunduğu malikaneye operasyonun dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan saklanmasını, emniyet içindeki güvensizliği de şu sözlerle yorumladı:

“Teşkilat da birbirine güvenmiyor. Soylu devreye girseydi Adnan Oktar şu anda hapiste olmayacaktı. Bazen kolluk güçleri sızma ihtimallerine karşı bu tip önlemler alırlar. Soylu’nun makam odasında kaç kişiyle fotoğrafı olduğunu çay kahve içtiğine hepimiz şahidiz ve canlı olarak hafızamızda duruyor. Bu kadar kriminal tiple tesadüfen cumhuriyet tarihinde bu kadar fazla görüntü veren bir İç İşleri Bakanı yok. Adnan Oktar  suç örgütüne bunada operasyon yapılacağına bilgi sızması endişeleri vardı ki bu konuda bakanı bile uyarma bilgilendirme gereği duymadılar.”

Bir gönderi yayınlayabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş