Kategori: Gerilim

0 Yorum

Fenerbahçe’de bugün bir hokkabazlık eksiği vardı sanki. Şapka sayısı çok, fakat içlerinden bir türlü tavşan çıkmıyor…
Boğucu ve topu rakibine hiç vermeyen bir Fenerbahçe izledik ilk yarıda.

FATİH KONT

Fakat topa bu kadar sahipken, yeni bir oyun üretmekte bu kadar zorluk çekersen, maç da böyle son yarım saate sıkışır. Sahada, golü yiyene kadar ne yapmak istediğini bilmeyen bir Ümraniyespor var. Yahu tamamen kapanmaya odaklı desen; değil, kanatlardan hızlı çıkmaya çalışıyor desen; değil, uzun top desen; değil… Böyle bir ilk yarının 0-0 bitişi, ikinci yarıyı elbette daha keyifli hale getiriyor…

Siz olsaydınız böyle bir maçta, teknik kapasitesi daha yüksek oyuncuyu mu, yoksa ayağı daha çabuk oyuncuyu mu tercih ederdiniz? Ben kesinlikle çabuk oyuncuyu tercih ederim. Nitekim ilk yarı bana “tam Emre Mor ile başlanacak maçmış” dedirtti. Jesus’ta ikinci yarıya onunla başlamayı tercih etti. Ümraniye’de ise, rakibinin geride bıraktığı boşlukları değerlendirmekten çok uzak bir Bettaieb var. Gerçekten çizgide etkisiz olduğu kadar, pas kalitesi de çok düşüktü. 70’de yapılan Geraldo, Bettaieb değişikliği tabiri caizse; lüks değil ihtiyaçtı…

Gol gelmedikçe maç sıkışıyor, sıkıştıkça daha da gergin bir hal alıyor… Sanki bir gol olsa iki taraf da rahatlayacakmış gibi. Atilla szalai 73’de ilk tavşanı çıkarıyor şapkadan. Savunmadan harika bir uzun top, Batshuayi’den de ona yakışır bir bitiriş. Bu tip maçlarda zor olan ilk golü atmaktır. Perdeyi açtıktan sonra, direnç kırılır ve maçın bundan sonraki bölümünü istediğin gibi geçirirsin zannederdik…

Golü yemek sanki Ümraniye’ye daha çok yaradı gibi. Şimdi ayakları daha yere basan, daha özgüvenli bir takım var. Yediği golün reaksiyonunu hızlı da gösterdi. 78’de skor Umut Nayir’in golü ile 1-1’e geldi. İşte maçın bundan sonraki yarım saati, tam olarak bir gerilim filmi…

Maçın bu bölümünden sonrası, bazı tartışmalı kararlar barındırdı. 89’da Glumac’ın kendi kalesine golü Fenerbahçe’yi 2-1 öne geçirdi. Golden önce Ümraniyespor’un faul beklentisi var. Derken 90+8’de Umut Nayir beraberlik golünü yakalıyor. Var incelemesinden sonra gol iptal ediliyor. Bu karar bence tartışmasız doğru. Batshuayi’nin formadan çekildiği net. Fakat Fenerbahçe’nin 2. Golünden önceki pozisyon biraz tartışmalı gibi. Acaba hakem o pozisyonu da tekrar bir VAR’da izleyip, izlediği halde bir karar verse daha mı iyi olurdu? Yorumu size bırakıyorum…

Dakika 70’den sonra, her ihtimali barındıran bu maç, gerçekten keyif verir hale geldi işte. Günün galibi 2-1’lik skorla sarı lacivertli ekip olsa da, Ümraniye’yi de özellikle ikinci yarıda ki mücadelesinden dolayı tebrik etmek gerek. Ümraniye’de çok iyi direnç gösteren, kaleci Orkun’u kutluyorum. Fenerbahçe’de ise haftalardır dikkatimi çeken bir babayiğit var; Ferdi Kadıoğlu… İştahlı futbol ne demek? Bana kalırsa; doğru driplinglerle takımını aniden hücuma kaldıran, bir anda rakip oyuncuları eksilten bir Ferdi, iştahlı oyunu özetliyor. Oyunun her alanında aktif ve istekli. Bence Fenerbahçe takımında Ferdi’yi izleyip bu arzuyu örnek alması gereken çok oyuncu var.

Jorge Jesus için 3 puanla dönmek elbette keyif verici. Fakat sezon başındaki o istekli “ısıran” Fenerbahçe’den çok uzağız. Yarışın tam da göbeğindeyken, Fenerbahçe için alarmın rengi kırmızı. Acil ayağa kalkma vakti bence. Maraton uzun, daha bu lig çok sular götürür…

Bir gönderi yayınlayabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş