Fenerbahçe el frenini ikinci yarı indirdi – Musa Uçan yazdı

0 Yorum

Olympiakos karşısında tamamen İsmail Kartal’ın kötü kadro tercihi sebebiyle, rahat kazanacağı maçta 3-2 yenilen Fenerbahçe için F. Karagümrük maçı, fikstürde hesap edilmeyen bir engele dönüştü sakatlara beraber.

Hücumda sezonun en verimsiz ilk yarı performansını ortaya koyan Fenerbahçe, ikinci yarıya adeta ‘el freni’ işlevi gören Krunic yerine Batshuayi ile başlayıp sahaya kazanan bir karakter koyarak kazandı ve maç fazlasıyla liderliğe oturup rakibinin maçına, Olympiakos rövanşına kilitlendi.

İSMAİL KARTAL’IN AÇMAZI

Akla ziyan sakatlıklarla boğulan Fenerbahçe için, Fred’in olmadığı dönem hep şunu söyledik; bir oyuncunun yokluğunu diğer oyuncudan aynı performansı bekleyerek dolduramazsın. Yeni bir oyun ortaya koymak zorundasın!

Szymanski’nin gol katkısının ötesinde, oynanan sistemin ayrılmaz bir parçası olduğu bu maçta tamamen ortaya çıktı.

Dzeko’nun oyun kurduğu anlarda içeri ikinci santrfor koşuları yapacak kimse olmayınca Fenerbahçe, ilk yarıda tamamen verimsiz kaldı.

İsmail Kartal, Szymanski’nin yokluğunda sistem değiştirmek yerine Krunic ve Fred’den Szymanski oyunu bekleyince o verimsizlik bir de yenen gole mâl oldu.

İkinci yarıda çift forvete dönen takım hem rahatladı hem de Karagümrük’ün zaaflarını rahatlıkla işlemeye başladı.

Batshuayi oyuna girince savunma dengesi dağılan Karagümrük, ikinci yarıda geriye düşüp bir de 10 kişi kalınca fişi çekti.

Fenerbahçe için kaza yapacağı bir maç, 3 puanla moral ve motivasyona dönüştü.

İLETİŞİM TAMAMEN FACİA

Futbol dışı gündemlerle fikstürü karışan Fenerbahçe, 1 ayda sadece 2 maç yapmasına rağmen bir çok sakatlık verdi.

Olympiakos maçında adelesini tutup kendini yere bırakan oyuncular, riskli kulübe ve mantıkla açıklanması mümkün olmayan sakatlıklar için kopan kıyamete rağmen sessiz kalma şeklinde bir ‘iletişimsizlik’ yürüten Fenerbahçe’de bu sorunlar İsmail Kartal’a yazıyor, dolayısı ile Kartal’ın stres yükü giderek artıyor.

Bu tip sorular sorulunca agresif yanıtlar ve basına yetersiz bilgi vermek bir çözüm olmayacağı gibi hocaya karşı taraftarda güven kırılmasına sebep oluyor.

Mayıs ayına giderken bu kadar yoğun fikstür demek, hedeflere yürüyen bir takım demektir ki buna başarı denir. İsmail Kartal, neden basına karşı agresif bir tutumla sürekli fikstürden şikayet ediyor anlamak yine mümkün değil.

Bu kadar sakatlığın normal olmadığını, sezon başındaki rakibi ilk 20 dakikada boğup sonucu alan takımın yerine yeller estiğini, Kent, Lincoln ve Crespo’nun King, Krunic ve Zajc’tan çok daha faydalı olacağını bir çocuk bile görüyor.

İsmail Kartal kendisine sorulan her sorunun altında bir niyet aramak yerine bu soruların cevaplarını veya açıklamalarını yapsa daha faydalı olacağı gibi şampiyonluk ve Avrupa yürüyüşü için desteğine çok ihtiyaç duyduğu taraftarın ve ekibin motivasyonu açısından da çok iyi olacak.

Bir gönderi yayınlayabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş