“Zafer birbirimize karşı değil Erdoğan’a karşı olacak”

0 Yorum

14 Mayıs Genel Seçimlerine 6’lı masa olarak fa tabir edilen Millet İttifakı çatısı altında giren İyi Parti, 31 Mart’taki yerel seçimlere ise ‘hür ve müstakil’ olarak katılma kararı almıştı. Bu karar İyi Parti’ye pahalıya mal oldu. oyları %4’ün altına düşen İyi Parti’de olağanüstü kurultay için hazırlıklar tamamlanmak üzere. Genel başkan adaylarından Av. Mehmet Tolga Akalın Röportajlık’ın sorularını yanıtladı.

ERCAN KÜÇÜK

Akalın, olağanüstü kurultay kampanyası kapsamında İstanbul il delegeleriyle yemekte biraraya geldi. Programın ardından Röportajlık’ın sorularını yanıtlayan Akalın, yerel seçimlerde yaşanan başarısızlığın nedenlerini ve sık sık kullandıkları 3. Yol politikasının ayrıntılarını anlattı. 

İyi Parti 14 Mayıs’ta %10 oy aldı. 31 Mart seçimlerinde ise yüzde 3.6 oy aldı. Peki bu oylar nereye gitti? Emanet olarak mı gitti yoksa seçmen İyi Parti’den koptu mu?

“SEÇMENDE GÜVEN SORUNU OLUŞTURDUK”

Seçmen asla İyi Parti’den kopmadı. Ama bizim 3-6 Mart tarihlerinde masadan kalkma ve oturma gibi yapmış olduğumuz siyasi tavır seçmende bir güven sorunu oluşturdu bize karşı. Seçmenimiz bu güven sorununa rağmen, partiye kredisini muhafaza etti. Partiyi ikinci defa %10’lar seviyesinde tuttu.

Partinin geleneksel seçmeni 3-6 Mart’ta partisini korudu. Biz o güven sorununun tedavi edecek yeni politik tedbirler almak yerine bir yeni sürece girdik. Bu yeni süreçte önce dedikki ‘ayrı gideceğiz ama şimdi bazı istisnai işbirlikleri olabilir.’ Bu cümlenin üzerine sayın Kemal Kılıçdaroğlu, ‘biz dominant partiyiz’ dedi. Onun üzerine biz de Sayın Genel Başkanın ifadesiyle ‘biz de müstakilen gidiyoruz’ dedik ama aslı şuydu: Türk siyasetinde 3 ana damar var. Bunlardan biri sosyal demokrat sol damar, ikincisi muhafazakâr damar, üçüncüsü de milliyetçi damar. Bu damarlardan ikisi uzun yıllardır Cumhuriyet iktidarını kullandılar. Ama milliyetçi kanat bir daha Cumhuriyeti yönetememişti. İyi Parti de aslında bu eksende kurulmuştu. Demokrat kalkınmacı, kimlik hem cumhuriyetin kurucu değerlerini ve bunları da yeni demokratik ilkelerle, demokratik bir milliyetçilik zemininde savunmak, bunların 21. Yüzyılda günün ve yılın yeni ihtiyaçları boyunca da yeni yerlerini tahkim ve geliştirecek, kuvvetlendirecek damar.

Cumhuriyet çok ciddi bir muhafazakarlık dalgasına muhatap oldu. Ve ne yazık ki devletin çok kurumları, ilkeleri ve yeni yönetim araçları bundan etkilendi. Dolayısıyla İyi Parti burada tedavi edecek tamir edecek geliştirecek, kuvvetlendirecek bir siyasal hedefle kurulmuştu. Biz bunu üçüncü yol olarak ifade ettik. Bu üçüncü yol aslında 2 dönemli bir stratejiydi. Türk milliyetçilerinin yöneteceği 3. Yolu açmak, 2028 yılında sona erdirmekti.

3. YOL’UN STRATEJİSİ VE MANSUR YAVAŞ

Mahalli seçimler de bunun bir ayağıydı. Cumhuriyet Halk Partisi, bazı belediyelerde ister istemez Dem Parti ile kendine göre ittifak ihtiyaçları hissediyor. Onlar bu ittifakları yaptıklarında, onlara tabanları tepki koymuyor. Bizim bu 2 ana eksenden bir üçüncü yol eksenine çıkmamız gerekiyor. Ama onun gereklerine ihtiyaç vardı. Neydi bir tanesi? Selçuklu coğrafyasında yürümek. Selçuklu coğrafyasının Türkiye’deki seçmen algısı itibariye önemli aktörlerinden biri haline gelmişti Mansur Yavaş. 

Mansur Yavaş İyi Parti’den oturacağı milliyetçi demokrat eksen aynı zamanda o Selçuklu coğrafyasındaki Mansur Yavaş’ın hitap ettiği doğru eksen. İyi Parti Mansur Yavaş’ı belediye başkanlığı sürecini destekleyerek ve himaye ederek aynı zamanda o coğrafyadaki Mansur Yavaş algısını ve sempatisini siyaset olarak devşirip bunun üzerinden Ak Parti’nin en güçlü olan coğrafyaya doğrudan nitelikli bir girme stratejisiydi bu. Fakat bir günde Sayın genel başkan Uşak’ta ‘özü başımıza her tarafta’ deyince strateji olgunlaşmadan köreltti.

İyi Parti kurulduğundan beri de hep ülkücü siyaset-merkez siyaseti tartışmaları yapıldı. Tek bir cümleyle özetlerseniz şu an için İyi Parti’nin siyasi çizgisi nedir?

Milliyetçi demokratik kalkınmacı bir siyasal hareket. Çizgisinde hiçbir sıkıntısı yok.

Peki siz kazanırsanız İyi Parti yeni MHP mi olacak?

Kurulurken de ‘ikinci bir MHP istemiyoruz’ dedi İyi Parti’nin kurucuları. İyi Parti’nin yürüdüğü sosyoloji Türkiye’nin merkez ve makul sosyolojisi. Bu sosyoloji aslında Cumhuriyet severler sosyolojisi. Milliyetseverler Atatürkseverler sosyolojisi. Bu sosyolojinin üst siyasal çatı kimliğini oluşturmamız gerekiyordu. Başkalaşma gibi gözüktü faaliyetlerimi. Ondan dolayı da tabanının güveniyle ilgili ciddi güven sıkıntıları yaşadık. Biz pratik uygulamalar sebebiyle başarısız oluyor. Bizim teorik zeminde bir sıkıntımız yok.

MİLLİYETÇİLER NASIL BİRLEŞİR?

Türk milliyetçilerini birleştirmekten bahsediyorsunuz. 14 Mayıs’ta milliyetçi oylar da %20ye ulaştı. Ancak Yavuz Ağıralioğlu, Yusuf Halaçoğlu yeni Parti kuruyor. Sinan Oğan da hazırlık içinde. Zafer Partisi de malum. Milliyetçiler gene mi bölünüyor? Bu kadar güçlü aktörlerin olduğu bir fikriyatı nasıl birleştireceksiniz? 

Kurumsal ilişkiler birleşmede olmaz. Tarihe de bakarsanız bu tür büyük fikir akımlarında bir merkez üzerine birleşmeler yaşanır. Bu çok partileşme döneminin aslında 1899-1948 arasına oturtuyorum. O zaman da Abdülhamit istibdadına karşı özellikle ülkenin milliyetperverlerinde ciddi bir arayış var. Bunlar kendisini fırkalar kurmak, çeşitli yapılar kurmak olarak ifade etti. Ama en sonunda İttihat Terakki bütün bu cepheleri birleştirdi ve buradan bir iktidar çıkardı. Dolayısıyla da bu sosyoloji kendisini kim doğru ifade ederse orada birleşecektir ama bu yetmez.

Gözden kaçırılan bir kesim var; samimi muhafazakarlar. Bir medeniyet tasavvuru oluşturulacağını inanarak uzun yıllar Tayyip Erdoğan’a destek verdiler. Ama işin sonunda bir imar vandalizmi ve Cumhuriyet rövanşizminden rahatsızlar. Bu insanların da katılacağı büyük bir sosyoloji olacak ve bu sosyoloji Cumhuriyeti ikinci yüzyılda yeniden geliştirecek, Cumhuriyeti koruyacak ve onu bir dünya devleti olacak şekilde hazırlayacak bir sosyolojidir. Bu sosyolojinin biz çatı teşkilatı olmak arzusundayız.

Kazanırsanız Ümit Dikbayır, Yüksel Arslan, Adnan Beker gibi isimleri yuvaya geri çağıracak mısınız?

Birçok arkadaşımızla ilgili birçok insanla ilgili geçmişte yapılmış haklı haksız uygulamalar var. Bunların doğru olarak değerlendirilip partinin ana çizgisiyle tenakkkuza düşmemiş, genel başkanıyla ilgili cümleleri politik eleştiri sınırını aşmamış olan arkadaşlarla, ben kişisel olarak yeni yeni süreç başlatmamız gerektiğine can yolunda inanıyorum. Bunun yetkili kurullarla beraber değerlendireceğiz.

YAVAŞ KİMİ DESTEKLİYOR?

Bazı kulislerde Mansur Yavaş’ın sizi bazı kulislerde Koray Aydın’ı desteklediği iddiaları ediliyor. Doğru mu? 

Ben kendi açımdan cevap vereyim. Benim 32 yıllık siyasi geçmişime bakılırsa Devlet Bey’e 2 defa karşı çıkmış ve ondan dolayı görevden alınmış, bu son politik süreçte Sayın genel başkana karşı doğrudan aday olduğunu söyleyen o dönemki tek adayım ben.

Benim politik mücadelemdeki ana esasım şudur. Hiçbir politik ilişkinin nesnesi olmam. Ben bütün politik ilişkilerin öznesi olurum. Özellikle kurumsal kimliği temsil ediyorsam, dolayısıyla da benim açımdan böyle bir şey söz konusu değil. Ama o etrafta olup da benim uzun yıllar yol yürüdüğüm çok iyi niyetli insanlar var, onlar samimiyetle bana destek veriyorlar. Ben Mansur Bey’i partide hiç tanımayan hatta en geç tanıyan, bir defa Sayın genel başkanın bilgisi dahilinde bu kriz döneminde bir saat oturmuş görüşmüş bir insanım.

Benim Mansur Bey’le hiçbir insani ilişkim ve hiçbir siyasi ilişkim yok. 4 senedir Ankara’dayım, elimi bile sıkmışlığımız yoktur. Dolayısıyla ben partinin partinin genel başkanının özne olduğu ilişkilerin tarafı olup, onun dışında bir ilişkinin tarafı olmam.

Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş, Akşener’in dediği gibi partiye operasyon çekti mı? 

Etraflarındaki bazı insanların özellikle İstanbul’daki bazı insanların istifa süreci oluşturduklarını gördük. Daha sonra Mansur Bey’in Ankara’daki teşkilatlarda da istifa süreci olduğunu gördük. Fakat bunlar böyle çok ayrıntılı operasyonlardan ziyade aslında bizim genel siyasetimize bir tepki niteliğinde. Özellikle Ankara genel siyasete bir tepki niteliğinde. Çünkü Ankara’da politik tabanımız belediyeyle çok fazlaca iç içe geçmiş bizim. Burada bir teşebbüs oldu ama çok büyük bir teşebbüs değildi. Biraz bazı isimler üzerinden yürüdü. Nihayetinde bir gayret oluştu. Çok kapsamlı, çok büyük bir özel operasyondan daha ziyade içerisinde böyle operasyon yapma niyeti olanların da olduğu biraz da sosyolojinin de etkilediği bir süreç odaklanmak lazım.

Av Hakan Şeref Olgun, 3 adayın uzlaşısıyla seyircisiz kongre yapılması kararı alındığını açıkladı. Bu konu hakkındaki değerlendirmeniz nedir? Neden seyircisiz kongre yapılacak?

Doğru değil. Koray Beyin temsilcisi de orada. O da aynı şeyi ifade ediyor.

Her konuyu oylayarak yapıyorlar. Kapalı kongre yapma konusunda ‘Bizim böyle bir kararımız var. zaten. Komite olarak bu kararı verdik’ diyorlar.

İyi Parti önümüzdeki günlerde Türk siyasetinde kendisinin dışındaki birçok aktörün hesaplarını yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini gösterecek bir sürece giriyor. Dolayısıyla bu süreçte İyi Parti’nin yeniden bir umut olması, İYİ Parti dışında birçok aktörü doğrudan etkiliyor. Bununla ilgili siyaset mühendisliği gayretlerini görüyorum. Bunlar dünya siyasetleri, Türkiye siyasetinde mümkündür. İşin bir de kayyuma varan alanı var. 3 günü kaldı, 3 gün sonra bu ilişkilerin tamamını bitireceğiz ve parti yeniden kendi iktidar yoluna gidecek.

“EN TECRÜBELİ ADAYIM”

Seçimi kazanamazsanız yolunuza nası devam edeceksiniz?

Ben Türkiye’de delege ilişkisi münasebeti itibariyle adaylarımız içerisinde en tecrübeli adayım. Ben 3 defa otoriteye karşı politik mücadele yaptım. Birinde 18 gün kala çıktım, 9 ilçenin sekizi karşımdaydı. Herkes fark yiyeceğimi söylüyordu. 7 oy farkla seçimi kaybettim. Salonda el kaldırsaydık ben kazanırdım. Çünkü ikametgahla gelen insanlara oy kullandırmadılar. 2006’da 9 ilçeyi MHP Genel merkezi önümden çekti. Buna rağmen seçime girdim. Bir tane de beni bölecek aday çıkarmalarına rağmen 40 oyla seçim kazandım. 6 sene geçmişti. 

Ankara’dan gelen bir heyet 9 ilçedeki bütün delegeleri kendisi yazdı, onayladı. Bu kongreyi de 150 farklı aldım. Ben delegeyi tanırım delege vicdandır. Partisinin yarınlarını en iyi muhafaza edecek insana partiyi teslim eder. Delege bu anlamda dostluklara değil ümide yönelir. Çok şükür millet de artık bizdeki mücadeleyi görüyor ve millet de delegelerimize kendi görüşünü söylüyor. Partinin tabanı delegemiz de kendi görüşünü söylüyor. Allah nasip  ısrar ederse benim kaybedeceğim değil, çok güzel ve iyi bir sonuçla önde bitireceğim br kongre olacak. O da önemli olan şey. Biz iç mücadelemizde, birbirimize karşı zafer elde etmeyiz. Bizim gerçek zaferimiz 2028’de Erdoğan’la sarayda devir teslim tören yapmak olacak.

MEHMET TOLGA AKALIN KİMDİR?

1974’te Edirne’de doğdu. İlköğretimini 1980-1985 yılları arasında Keşan Atatürk İlköğretim Okulu’nda, ortaokul ve lise öğrenimini 1985-1992 yılları arasında Tekirdağ Anadolu Lisesi’nde, üniversite eğitimini 1992-1996 yılları arasında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tamamlamıştır.

Evli ve iki çocuk babası olan Akalın, Akalın Hukuk Bürosu’nda avukatlık yapmaktadır.

Ergenekon ve Balyoz olarak adlandırılan kumpas davalarında müdafilik görevleri yapmıştır.

Kendisine ait tarımsal işletmede fiğ, arpa, buğday, Ayçiçek, kanola ve çeltik tarımı ile uğraşmakta ve ceviz yetiştiriciliğinde bulunmaktadır.

Siyasi hayatına ülkü ocakları ve Milliyetçi Hareket Partisi’nde başlayan Akalın; 1992-1997 yılları arasında Keşan Ülkü Ocakları Yöneticiliği, 1997-2002 yılları arasında Keşan Ülkü Ocakları Başkanlığı, 2003-2005 yılları arasında MHP Keşan İlçe Başkan Yardımcılığı, 2005-2006 yılları arasında MHP Keşan İlçe Başkanlığı, 2006-2007 yılları arasında MHP Edirne İl Başkanlığı, 2011-2012 yılları arasında ikinci defa MHP Edirne İl Başkanlığı yapmıştır.

Aletli dalış ve geleneksel savaş sanatları ve iaijutsu eğitmenliği yapan Akalın ayrıca enduro motor kullanıcısıdır.

İYİ Parti Kurucular Kurulu Üyesi ve 5 dönem GİK üyeliğine seçilen Akalın, 20 Eylül 2020 tarihli olağan kongre sonucunda Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevine atanmıştır.

İyi Parti Milli Güvenlik Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini tamamladıktan sonra, İYİ Parti Göç Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görevine devam etmektedir.

Bir gönderi yayınlayabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş