“Tek Hedefimiz Halk İle Halkın İktidarını Kurmaktır”

0 Yorum

Ercan Küçük 24.10.2014

ERCANKUCUK.COM

Eylül ayında gerçekleştirilen olağanüstü kurultayla içindeki tartışmaları sonlandıran Cumhuriyet Halk Partisi çalışmalarına devam etmeye başladı. Özellikle Gezi Direnişi’nden sonra gençlerin dikkatini çekmeye başlayan CHP geçtiğimiz aylarda Occupy CHP hareketine de ev sahipliği yapmıştı. Genel Merkez düzeyinde bu gelişmeler devam ederken CHP yerel siyasette de çalışmalara, gençler arasında örgütlenmeye devam ediyor. Bu çalışmalar kapsamında CHP İstanbul Gençlik Örgütü 19 Ekim Pazar günü MKM’de Kentsel Dönüşüm Çalıştayı düzenledi. Hasan Ferit Gedik’e adanan bu çalıştayla CHP Gençliği kentsel dönüşüm mağduru olan gecekondulara da gittiğini oradaki halkla dayanışma içinde olduğunu gösterdi.

CHP, İstanbul Zeytinburnu’nda da gençlik örgütünde bir görev değişikliğine giderek Gençlik Örgütü Başkanlığı’na Tayfun Zorlu’yu atadı. İlk defa 12-13 yaşlarında geldiği CHP’de Gençlik Örgütü Başkanlığı’na atanan Tayfun Zorlu ile bugüne kadar yaptıkları ve bundan sonra yapmayı düşündüğü projelerini konuştuk.

-Tayfun Zorlu kimdir? CHP içindeki siyasi geçmisiniz?

Tayfun Zorlu; Subcomandante Marcos’un dediği gibi bir eşcinsel, bir zenci, Avrupa’da bir Asyalı, İsrail’de bir Filistinli, Almanya’da bir Yahudi, Polonya’da bir çingene, topraksız bir köylü, bir işsiz, mutsuz bir öğrenci.

Kendimde sol ideoloji teorilerini keşfedip pratiğe döktüğümden beri ezilen her kesimin ortak sesi olmaya çalıştım ve mücadelemi bu doğrultuda vermeye karar verdim. Emek en yüce değerdir diyen, İnsan haklarına saygılı, her insanın eşit olduğunu savunan, insanları dil, din, ırk, ten ayrımı gözetmeksizin seven, sayan, vücuduna özgürlüğü kazımış bir yurtseverim.

Ayrıca düşünceleriyle; işçisini ezen, işçi sınıfını yok sayan o vahşi kapitalizme ruhlarını satmış olanların düşmanıyım. Başkasına atılan tokatı yüzünde hisseden bir kardeşinizim.

Cumhuriyet Halk Partisi ile tanışmam 12 – 13 yaşlarımda gerçekleşti. Aile olarak sol ideolojiyi benimsediğimiz için bizim açımızdan garipsenmeyen bir tavırdı benimki. On yedi yaşında ilk olarak girdiğim gençlik örgütü yönetiminde üç dönem yöneticilik yaptım. Daha sonraki süreçte yaşanan bazı politik sebeplerden dolayı gençlik örgütü yönetiminde yer almayıp Türkiye’de ki sol siyasetini analiz ettim. Cumhuriyet tarihimizin en büyük halk ayaklanması olan Gezi Parkı olayları sonrasında ilçemizde ‘Zeytinburnu Direniş Formu’nun koordine edilmesine destek oldum.

“Bu Sokakta CHP Var”

-Nasıl bir örgütlenme modeliniz olacak? 

Geçmiş dönemlerde ki yöneticilik tecrübelerimden dolayı Zeytinburnu’nda merkez komite modelinin uygun olduğunu düşünüyorum. Yönetim olarak komisyonlarda boğulmak yerine basitleştirip Bilişim Komisyonu, Örgütlenme Komisyonu, Eğitim Komisyonu’nun daha aktif, daha pratik ve daha doğru şekilde sonuca ulaşacağımızı düşündük ve uygulamaya karar verdik. Basın ve Haberleşme, Sosyal Ağların Takibi konularını Bilişim Komisyonumuz; STK örgütlenmeleri, Mahalli örgütlenmeler, İşçi Örgütlenmeleri, Öğrenci Kolektiflerini Örgütlenme Komisyonumuz; Halk Eğitimi, Örgüt Eğitimini de Eğitim Komisyonumuzun koordine etmesini kararlaştırdık.

Geçmiş dönemde ilçemizde kullandığımız bir sloganımız vardı; ‘Bu Sokakta CHP Var’. Aslında tamda istediğimiz bu. Her nokta da insanların bize ulaşabileceği bir Halk Partisi.

-Gençlik Örgütünüzün bugüne kadar yaptığı çalışmalar hakkında bilgi alabilir miyiz? 

Oluşturmak istediğimiz gençlik örgütü ilk olarak sokağa 16 Haziran’da Beltur’un Galata Meydanı’nı İşgal ettiğinde ‘Meydanlar Halkındır Sermayenin Değil’ siyasi sloganı ile çıktı. Gerek açtığımız pankart gerek siyasi duruşumuz meydandaki halk tarafından coşku ile karşılandı.

30 Haziran’da LGBTİ bireylerin varoluş savaşını dile getirdiği Onur Yürüyüşü’nde halkın yanında olduk. Son zamanlarda artan cinsel kimlik cinayetlerine karşı dik duruş sergilemek amaçlı katılım sağlanan bu eylemde #trans cinayetleri politiktir sloganıyla halkın sesine ses kattık.

“Kurtuluş yok, tek başına, ya hep beraber, ya hiç birimiz” sloganıyla hareket eden gençlik örgütümüz, insanların yaşam hakkını savunmak için kitle ile birlikte yürüdük.

13 Mayıs tarihinde sorumsuzluğun sorumlusunun devlet olduğu Soma Katliamı’nı unutmak isteyen zihniyete inat gençlik örgütümüzün yoğun katılımıyla 7 Temmuz’da Manisa’da Somalı ailelerimizi ziyaret ettik.

Emeğin, emekçinin, mağdurun, ezilenin yanında yer alma şiarı ile çıkılan bu yolda gençler olarak, böylesi vahim olayların bir daha yaşanmamasının teminatı olma noktasında Soma’nın unutulmaması ve unutturulmaması hedeflerimizden biri olacaktır.

Gençlik Örgütü olarak; sadece seçim zamanları değil, halkın ve hitap ettiğimiz gençlerin zorlu ve sıkıntılı dönemlerde de yanında olmamız gerektiği düşüncesinden yola çıkarak, çoğu gencin üniversite sınavı sonrası yaşadığı tercih döneminde onların yanında olduğumuzu göstermek adına Eğitim Komisyonumuzun çalışması doğrultusunda 13-14-15 Temmuz tarihlerinde broşür çalışması yaptık.

-Peki Ya Projeleriniz?

Siyasi kitlemizi oluşturmak ve oluşan kitlemiz ile sokakta halkımızı bilinçlendirmek ve bu doğrultuda siyasi çalışmalar düzenlemek en büyük hedefimizdir.

Eğitim Komisyonumuzla, ilçe merkezimiz de ücretsiz eğitimler düzenleyerek gençliğimizi hiçbir cemaatin, sermayenin eline bırakmamak; düzenleyeceğimiz eğitim programları ile genç kardeşlerimizi siyasileştirmek, sol düşünmelerini sağlamak en büyük hedefimizdir.

Örgütlenme Komisyonumuzla, mahallelerimize hakim olmak ve halkımızı bilinçlendirerek belediyeyi halk ile yönetmeyi sağlamak için halk meclislerini kurmak; işçi sınıfının yanında yer almak ve onları örgütleyerek mevcut düzen tarafından ezilmelerini engellemek için bilgilendirmeye çalışmak; öğrenci kolektifleri ile öğrenci kardeşlerimizin sıkıntısına çözüm sağlamak en büyük hedefimizdir.

Yakın bir sürede bir ilçemiz sınırları içerisinde bir rehabilitasyon merkezine kırtasiye yardımı yaptık. Bir ailemize iş imkanı sunduk ve aile içerisindeki öğrenci kardeşlerimize burs desteği veriyoruz. Halkımızın desteği ile umarım bu bursların sayısını arttırarak eğitim görmek isteyen genç kardeşlerimizi teşvik ederiz.

Eylemsellik konusunda geçmişte yaptıklarımız daha da iyisinin teminatıdır.

‘Halk İçin Siyaset’ Sloganı

-Özellikle sosyal medyadaki söylemlerinizde Gençlik örgütü olarak ‘Halk icin siyaset’ sloganını kullanıyorsunuz. Bunun anlamı nedir? Neden bu slogan?

Politika kişilerin şahsî koltukları, çıkarları doğrultusunda, siyaset ise halkın çıkarları doğrultusunda yapılır. Adında ‘HALK’ı bulunduran partimiz de siyaset yapıyorsak ‘halk için’ sloganı bizler için en idealidir. Bağımsız ve demokratik bir Türkiye kurmak, yaşanılan sıkıntıları daha iyi analiz etmek için biz ilçemiz gençlik örgütünü işçi, eğitimci, öğrenci, iş veren, hukukçu olarak düzenlemeye çalıştık. Temennimiz halkımızın oyları ile meclis koltuklarında oturanların da aynı mantıkla seçilmesidir.

-Zeytinburnu’nun en önemli sorunları nelerdir sizce?

Yoğun göç, uyuşturucu kullanımı ve satışının rahatlığı, kahvehanelerde kumar oynatılması ve denetimin yapılmaması, halkın yönetime katılmaması, kültürel düzey de yönetilmemek, siyasi çıkarlar ile yönetilen belediyemizde halkın sadece oy verenler olarak görülmesi, rant odaklı kentsel dönüşüm, mahalle kültürünün yok edilip sermayeye peşkeş çekilmeye çalışılması, belediye yönetiminin yeşile olan düşmanlığı, kadınlarımızın aile ekonomisine katılımını sağlayacak projelerin olmaması, çocuklarımızın oyun alanlarının olmaması, Davutpaşa, Mithatpaşa patlamalarında da gördüğümüz kadarıyla belediyenin iş yerlerindeki denetimsizliği en önemli sorunlar arasındadır. Olumlu bir şey gören varsa lütfen beni aydınlatsın

-Özellikle Zeytinburnu gibi çok farklı kesimlerin yaşadığı ilçelerde bonzai kullanımının çok fazla olduğunu görüyoruz. Siz Zeytinburnu’nda uyuşturucu ile mücadeleyle ilgili herhangi bir çalışma yapacak mısınız? Varsa biraz bilgi alabilir miyiz?

Oligarşi, halkı güçsüzleştireceği, örgütsüzleştireceği, çürüteceği için kumarı, uyuşturucuyu, fuhuşu yaygınlaştırmaktadır. Bonzai kullanımının çok fazla olduğunu görüyoruz demek aslında asıl konuya hakim olmamızı engelleyebilir ve mücadele noktamızı farklılaştırabilir.

Bugün tüm olarak uyuşturucu; Sümer, Nuripaşa, Yeşiltepe, Seyitnizam, Merkezefendi, Telsiz mahallelerimizde yaygın olarak kullanılmakta ve satılmaktadır. Uyuşturucu ile mücadele herhangi bir siyasi kurumun, devletin narkotiğinin birleşmesiyle yok edilecek bir durum değildir. Halkı bu mücadeleye dahil etmek ve biz siyasilerinde mücadele de halkımıza siper olmak en büyük sorumluluğumuzdur.

Bu konuyla ilgili çalışmalarımız sürüyor ve büyük bir mücadeleye girişmek benim şahsi olarak en büyük önceliğim. Yapılacak çalışma planlandığı ve uygulamaya geçilmeye başlandığı anda kamuoyuna bilgi verilecektir.

Hani başımızdaki kişi diyor ya ‘Biz bu hizmet yolculuğuna kefeni giydik öyle çıktık’ diye, şimdi onun yolundan gidenleri de bu mücadeleye davet ediyorum. Ama şunu net biliyorum ki biz bu mücadelede Hasan Ferit oluruz.

Zeytinburnu’nda Solun İktidar Olamamasının Nedeni

-Zeytinburnu’nda Adil Emecan’dan beri sol iktidara gelemiyor, belediyeyi kazanamıyor. Özellikle son yerel seçimde AKP, farkı açtı. Sizce bunun sebebi nedir? Bu durumun değişmesi için neler yapmayı düşünüyorsunuz?

Geçmiş dönemde Fatsa’da Terzi Fikri, bu dönemde Ovacık’ta Mehmet Maçoğlu’nun belediyecilik anlayışını gördükten sonra Türkiye’de ki bütün belediye yönetimlerini incelemek, araştırmak gerekiyor ki o zaman belediyecilikte sol iktidarın ne olduğunu daha iyi anlarız.

Örgütlenme modelimizle halkı bilinçlendirmek, ahde vefa ilkesiyle halkın yanında yer almak ve halk için siyaset şiarıyla sorunlara çözüm olabilirsek bir şeyleri değiştirebiliriz.

AKP’nin farkı açma sorusuna da demek ki daha iyi örgütlenmişler, daha inançlı çalışmışlar ve daha zengin bir çalışma yürütmüşler cevabını verebilirim.

Kurultay Sonrası CHP

-CHP geçtiğimiz ay olağanüstü kurultayını yaptı. Kurultay sonrası nasıl bir CHP görüyorsunuz?

Partimizde kurultaylar bitmez. Ama en kısa sürede özlenen ve beklenen sol iktidarın partimiz tarafından oluşmasını temenni ediyoruz.

-Sizin nasıl bir Türkiye hayaliniz var?

ık ve net. Madenlerde, şantiyelerde işçi kardeşlerimizin ölmeyeceği, sorumsuzluk yüzünden iş kazalarında kardeşlerimizin katledilmeyeceği, Emeğin en yüce deger olduğu, emekçilerin sömürülmediği, HES’ler ve rantlarla doğanın katledilmediği, insanların sadakaya Muhtaç bırakılmadığı, Çocuklarımızın yatağa aç girmeyeceği bir Türkiye yaratana dek mücadeleye devam edeceğiz.

-Eklemek istedikleriniz?

Belediye hakkında konuşmamız gerekirse de ilçemiz son dönemlerde iki büyük halklar çatışmasına dönebilecek eylemlere şahit oldu. İnsanlar birbirlerini linç etmek için kimi araçları taşladı, kimi ellerinde döner bıçakları ile sokaklarda dolaştı. Peki ya belediye başkanımız ve yöneticilerimiz neredeydi ? Bir açıklama yapıldı mı ?

Bir esnaf hayvan sever bir kadını bıçakla rehin aldı. Peki ya belediye başkanımız ve yöneticilerimiz neredeydi ? Bir açıklama yapıldı mı ?

Çok değil yakın bir zaman da bir kadını sokak ortasında bıçaklayarak öldürdüler. Peki ya belediye başkanımız ve yöneticilerimiz neredeydi ? Bir açıklama yapıldı mı ?

Sümer mahallemizde ‘Kentsel Dönüşüm’ adıyla halkımızı yerlerinden ederek, aynı metrekare daireleri alabilmeleri için halkımızı borçlandırırken belediye başkanımız ve yöneticilerimiz neredeydi ? Bir açıklama yapıldı mı ?

Sokak aralarında uyuşturucu ticareti yapılıyor ve bir partinin gençlik örgütü başkanı mücadele edeceklerini belirtiyor. Peki ya belediye başkanımız ve yöneticilerimiz neredeydi ? Bir açıklama yapıldı mı ?

Sorarım sana nerede bu devlet ?

Mensubu olduğumuz bu partinin Gençlik Örgütlenmesi, bu coğrafyadan Başbakan, milletvekilleri, parti genel başkanları ve birçok devlet adamı yetiştirmiştir ve yetiştirmeye de devam ediyor ve edecektir.

Bugün, gençlik kolları siyaseti yapmış arkadaşlarımız genel merkez, il ve ilçe politikalarına yön vermektedirler.

Gençlerin ve gençliğin bu derece de ön plana çıkabildiği bir örgütlenme içerisinde mahalli yapılarda bunu hissedememenin üzüntüsünü yaşadığımızı belirtme isteği duyuyoruz. Partinin en temel prensiplerini sahiplenerek yola çıkan gençlerin her kuşakta ‘Altı Ok’ vurgusu yaparak içini kendi şartları ve birikimleriyle tekrarlaması gerektiği kanaatindeyiz.

Her geçen gün polis tarafından devlet terörüyle birinin daha katledilmemesi için sesimizi daha çok çıkarma ihtiyacı hissetmekteyiz. En temel hakkımız olan yaşama hakkına yapılan bu tacizler siyaset alanının genç fikre, genç bedene ve genç dile olan ihtiyacını gözler önüne sermektedir.

Tek hedefimiz halk ile halkın iktidarını kurmaktır.

Teşekkürler..

Bir gönderi yayınlayabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş