Barış Akarsu: Popülerlik Geçici, Önemli Olan Kalıcılık

0 Yorum

Asla Popçu Olmadım

Barış Akarsu bir televizyon kanalında yayınlanan “Akademi Türkiye” yarışmasında birinci olduktan sonra gittiği her yerde bir “star” gibi karşılanmaya başladı. Geçen yıl çıkardığı “Islak Islak” adlı ilk albümünde olduğu gibi Seyhan Müzik etiketiyle yayınlanan “Düşmeden Bulutlarda Koşmam Gerek” adlı yeni albümünde de rock müzik ısrarını sürdürüyor. Yarışma popülaritesi nedeniyle bir türlü “rocker”lardan kabul görmeyen Akarsu’nun geçen yıl Barışarock programına alınmasına tepki duyanlar da olmuştu. “Yalancı Yarim” adlı bir dizi filmde de rol alan Akarsu “Albümümü dinledikten sonra benim ne tür müzik yaptığıma karar versinler” diyor.

Müzik dünyasında tanınmadan önce ne yapıyordunuz?

– “Ben Zonguldak doğumluyum. Çok küçük yaşta babamın işinden dolayı Amasra’ya yerleştik. Babam belediye işçisiydi. Çocukluğumu, okul çağlarımı Amasra’da yaşadım.”

Müziğe ilginiz ne zaman başladı?

– “İyi bir müzik dinleyicisiydim. Okulda da öğretmenlerim bana hep şarkı söyletirdi. İnsanlar sesimi beğenirdi bende de müziğe karşı bir eğilim oluştu. İlk başta klavye çaldım, Cem Karaca, Zülfü Livaneli, Ruhi Su, Rahmi Saltuk, Ahmet Kaya’larla büyüdüğüm için saza karşı bir merak başladı bende. Lise döneminde U2, Cat Stevens, Queen dinliyordum. Sonra gitara başladım. Benim müzik hayatım Amasra’da kumsalda şarkı söylerken başladı.”

Amasra’dan ne zaman ayrıldınız?

– “Liseyi bitirir bitirmez Ankara’ya çalışmaya gittim. Garsonluk, barmenlik gibi işler yaptım. Yazları Antalya’da turistik yerlerde animatörlük yaptım. Ankara’da bir barda hem gitar çalıyordum, hem de barmendim. Gitarım, şarkı söylemem gelişti derken grup kurdum. 4-5 sene Karadeniz Ereğlisi’nde profesyonel anlamda müzik yaptık.”

Yarışmaya nasıl katıldınız?

– “Bir dönem işten ayrılmıştım, bir ayım evde geçti. Bu sırada yarışmanın fragmanları dönmeye başlayınca diğerlerine benzemiyor diye düşündüm. Arkadaşlar da ‘katıl’ diye destek verdiler.”

Rockçı profili çizmek istiyorsunuz, “rockçıyım” diyorsunuz ama rockçılar sizi kabullenmedi galiba? barış

– “Yarışma beni güzel bir yere getirirken bazı insanların önyargısını aldık. Onlara bir şey demiyorum çünkü ben de oralardan geliyorum. O kafa yapısını biliyorum. Yarışmaya girmeden önce ben de öyleydim, hala öyleyim, öyle kalacağım.”

Nasıl kafalar?

– “Yıllardan beri yaptığımız en büyük yanlıştır bizim. Rocker adam arkada durur, cooldur, soğuktur, sadece kendilerine çalarlar. Hep geride kalma gibi bir düşünce olur. Kendimizi kilitledik kapının arkasına. Sadece kendimiz gibi olan insanlara kendimizi verdik. En büyük yanlış buydu ve başka insanlar türedi, pop müzik türedi. O kabuğu kıracağım ve rock müzik yapacağım, ‘Biz de varız’ diyeceğim. Ben asla popçu olmadım, yaşam standartlarımda da hiç pop şekilde yaşamadım. Ben işçi çocuğuyum, tabandan geliyorum. Buraya geldiysem tırnaklayarak geldim. Yeri geldi ezildik, yeri geldi rahat yaşadık.”

İki albümünüzü müzikal olarak değerlendirir misiniz?

– “Islak Islak yoğun bir döneme geldi, tam anlamıyla Barış Akarsu’yu yansıtmadı. Ama insanlara ulaşabildim. İkinci albümde daha iyi oldu, üçüncü albümde daha da iyi olacak. ‘Düşmeden Bulutlarda Koşmam Gerek’ bir rock albümüdür. Bundan sonraki daha da rock olacak. Rocker ruhuyla yaşıyorsan asla önyargılı olmamak gerekiyor. Beni eleştirenler şu albümü alıp dinlesinler ondan sonra konuşsunlar. ‘Sen popçusun’ diyenler dinlesinler albümü, popçu muyum, rockçı mıyım, topçu muyum kendileri karar versinler.”

Albüme neden böyle bir ad verdiniz?

– “Müzik bir şey anlatmalı, benim için müzik sadece aşktan ibaret değil. Toplumsal bir olgu. Ben yalnızca karşı cinse değil, başka şeylere de aşığım. Gözümüzle göremediğimiz güzellikleri de fark etmek ve ettirmek istiyorum. Albümün adını arkadaşlarla beraber koyduk. ‘Düşmeden Bulutlarda Tutunmak İstiyorum’ diyoruz. Bulutlarda tutunmak zordur ve yaşadığımız dünyanın şartları da bulut gibi. Yaşamak da zor, tutunmak da zor. O bulutlarda yürümek için çabalamak gerekiyor. Çalıştığın zaman bulutlarda bile yürüyebiliyorsunuz. Bütün zorlukların altından kalkabiliyorsun. Bu da böyle bir şey. Düşmeden bulutlarda koşmak gerek.”

DÜNYAYA DAHA GÜZEL BAKMAK…

Rock müzik anlayışından felsefesinden ne anlıyorsunuz?

– “İnsanın saçını uzatmasıyla farklı görünmesiyle şekilcilikle rocker olunmuyor. Rock tamamen yürekte hissedilen bir şeydir. Rocker insan dünyaya daha güzel bakar, bakış açısı daha geniştir.Rockın özüne bakarsak isyandır. Haykırıyorsam ‘insanlar daha güzel yaşasın’ diye haykırıyorum. Bunu müziğe döktüğünde rock müzik o zaman çıkıyor işte. Haykırmak şiddet değildir. Bence insanın duygusunu en güzel ifade eden şey haykırmaktır. Çoğu zaman kendi başıma kaldığım zaman bağırıyorum. Sevdiğim zaman da bağırıyorum. Ya da ne bileyim, duygularımı haykırarak ifade ediyorum.”

Rock müziğe sizi yönlendiren ne oldu?

– “Amasra’da yaşadığım için kendimi çok avantajlı hissediyorum. Benden yaşça büyük insanlarla yaşadım ve onlardan çok şey öğrendim. Biz Zonguldaklıyız, Zonguldak madencilerin şehridir. Çaycuma, Amasra, Bartın hala bozulmamış yapılardır. Amasra’ya gelip doğal ve tarihi alanların belgesellerini çekerler. Öyle insanlar vardır ki onların belgesellerini çekmek gerek. Bizim Nazım Abi vardır, Süleyman Çil vardır.”

Demek isyan duygusu memleketten geliyor?

– “Babam da 68 kuşağından, ‘kelaynak’ derler. Çocukluğum 1 Mayıs’larda madenci yürüyüşlerinde geçti. Ben 13 yıldan beri gurbetteyim yani dışarıdayım, Amasra’da tanıdığım kadar samimi insanlar görmedim. Amasra’nın öyle bir yapısı vardır ki ister istemez denize karşı haykırmak gelir içimden.”

Cumhuriyet Gazetesi – 07 Ekim 2006

 

 

Türkiye’de Rocker Eksikliğini Ben Tamamladım!

Magazinoteli’nin resepsiyonisti yine olaylara farklı yaklaşmaya, görünmeyen gerçekleri gözler önüne getirmeye devam ediyor. İşte Resepsiyonist’in genç rockçı Barış Akarsu ile yaptığı ses getirecek röportajı;

Uzun bir aradan sonra telefon görüşmelerimiz sona erdi ve Barış Akarsu ile karşı karşıya geldik.Ya şu insanoğlunun önyargılı olması çok kötü bir şey…Ben, menajeri Neşe’nin zoruyla yatağından zorla kaldırılıp karşıma akşamdan kalma bir adam bekliyordum ki benden daha dinç daha delidolu biri çıktı Barış…


Kendimde ki bu eksikliklerimi beynimle paylaşırken ilk gafımı yaptım,ilk tokalaşma ve “Merhaba Tarık”…Laf ağzımdan çıkmıştı bir kere “Tarık kim ya ?”diye kendime kızarken, Barış “Önemli değil ama Alfonzo daha hoş değil mi?” diye espiri yaptı…


Kendimi affettirmenin bir yolu vardı.Her Türk erkeğinin hiçbir zaman hayır diyemediği şeyi sundum ona “KEBAP


Hem yemek yedik hem de sohbet ettik.Yemek sırasında kayıt cihazımı çalıştırdım,işte size kayıt cihazından çıkan kelimeler…

BARIŞ AKARSU; “TÜRKİYE’DE ROCKER EKSİKLİĞİNİ BEN TAMAMLADIM!…”

MUHABİR-Akademi Türkiye yarışmasına girmeden önceki Barış ile Akademi Türkiye yarışmasından sonraki Barış arasında nasıl bir fark oluştu?

BARIŞ-Aslında çok büyük bir fark yok.Sadece yaşam standardımda biraz değişiklikler oldu. Şimdi ekonomik açıdan daha rahat ve özgürüm…Daha çok çalışıyorum ve daha çok kazanıyorum buna da fark denmez bu olası bir şey…

MUHABİR- Eski arkadaşların hiç demiyorlar mı “Ya Barış çok değiştin şöhret seni değiştirdi”?

BARIŞ-Aksine onlar bana der “Oğlum değişsene biraz artist gibi davransana” gibi şeyler. Yok ben hala eski arkadaşlarımla beraberim onlarla takılıyorum onlarla eğleniyorum.

MUHABİR- Müzikte tarzını ne olarak tanımlıyorsun?

BARIŞ- Ben genelde rock müzik dinlerim ve rock müzik yaparım.Bu benim tarzım.Ben bu müziği yaptığım sürece kendimi rahat ve huzurlu hissediyorum.

MUHABİR- Peki albümünü yaparken sana “olmaz piyasada bu tutmaz gel sen başka bir tarz yap demediler mi?

BARIŞ-Aksine şöyle bir şey oldu. Müzik dünyasına girdikten sonra daha da sarıldım rock müziğine çünkü bir eksiklik vardı rocker eksikliği, onu tamamladığıma inanıyorum…

MUHABİR- Bu çok iddialı bir söz değil mi?

BARIŞ-Yani iddialıyım sonuna kadar da iddialı olacağım.Rock müzik yapıyorum sonuna kadar da rock müzik yapacağım.Bu işte en iyisi olmaya çalışacağım ve en iyisini yapacağım.

MUHABİR-Müzik camiasında sana köstek olanlar oldumu?

akarsuBARIŞ-Köstek olan çok oldu.Ama ben köstek olanlara pek bakmadım kendi yolumda ilerledim.Önüme çok engeller konuldu ama ben onları sabırlı ve sakin bir şekilde aştım kendimi onların seviyesine hiç indirmedim.Ben Barış Akarsu’yum ve karşıma çıkan engelleri Barış gibi aştım bu camianın kurallarını kullanarak onlarla dalaşmadım…

MUHABİR- İkinci albümünü çıkardın biraz bahseder misin?


BARIŞ-İçime sinen bir albüm oldu,oturuyorum dinliyorum ve kendi kendime “işte ne yapmam gerektiğini anladın işte budur” diyorum.Birinci albüm iyi olmalı ikinci albüm daha da iyi olmalı ve oldu şimdi ise üçüncü albüm bundan daha iyi olacak öyle olmalı.Ama şimdi albümümü dinliyorum o kadar eksik noktam var ki bunları duyabiliyorum ama bunlar müzik adına eksik işte alt yapılarda şurda şöyle çalınsaydı şu şöyle olsaydı gibi şeyler yakalıyorum. Bu dizide de böyle oturup izlediğim zaman kendimdeki hataları bulmaya çalışıyorum kendimi eleştiriyorum ve o hataları bir daha yapmamaya çalışıyorum.Hep eleştirisel bakarım kendime bu mantıkla ilerlerim ben.

MUHABİR-Kimlerle çalıştın albümde?


BARIŞ- Hepsi gerçek müzisyen çok değerli insanlar hep birlikte elele verdik ve bu albümü çıkardık.Hepsinin bu albümde katkısı büyük.Onlara buradan çok teşekkür ediyorum.Ben çok şanslı bir insanım böyle insanlarla çalıştım

MUHABİR-Sözler müzikler kime ait albümde?

BARIŞ-Menajerimde sözleri var benimde sözüm bestem var tanımadığımız kişilerinde sözü bestesi var…

MUHABİR-Bedavaya getirdin yani albümü…

BARIŞ-Aynen öyle oldu kendin pişir kendin ye misali….

MUHABİR-Satış grafiği nasıl?

BARIŞ-Albüm daha bir hafta oldu çıkalı ama öncekine göre müthiş bir fark var buda bana göre iyi bir şey demek…

MUHABİR-Sanat camiasında sevmediğin insan var mı?

BARIŞ- Sanat camiasında insan olarak sevmediğim kimse yok ama yaptıkları iş olarakkabullenemiyorum.Halk bu kadar basit değil bu kadar basit olmamalı yapılan müzik.Yada müzik bu kadar kolay olmamalı ama piyasa şarkısı denilen bir tabir var ve bu beni rahatsız ediyor.Halka ne verirsen onu alır sen iyi bir şeyler yaptığın zaman halk seni yine dinler ve iyi bir şekilde dinler.Amabizim halkımız kimin ne olduğunu çok iyi biliyor bu biraz olsun içimi rahatlatıyor…

MUHABİR- Peki hiç korkun var mı? Bir gün bu rüya biterse diye?


BARIŞ-Korkularım kaygılarım yok.Şöyle yok, yaşadığım şeylerin birden elimden gideceği,oluşan şeylerin birden yok olacağı, elimdekilerin bir anda elimden alınacağı şeklinde korkum tasam yok.Böyle bir hırsla yaşamıyorum ben. Sonuçta ben her şekilde mutluyum, müzik benim en büyük servetim ha bir şekilde korkum var işimde başarılı olamamak.Bu işte en iyi olmak istiyorum sağlam temeller atıp müzik adına iyi bir yerde olmak istiyorum.

MUHABİR- Emeğinin karşılığını aldın mı peki?


BARIŞ-Vallahi ne yalan söyleyeyim saygı duyanda oldu duymayanda ama saygı duyan dahafazla.Sonuçta ben bu müziği insanlar için yapıyorum ve onların kararlarına saygılıyım ama iyi ama kötü.

MUHABİR-Rocker’ım dedin. Rockerlar özgürlüğüne düşkün insanlardır.Geç yatarlar geç kalkarlar ve bildiğim kadarıyla sen ne sigara nede alkol kullanıyorsun bu nasıl rockerlık?Sen disiplinli bir hayat yaşıyorsun sabah erken kalkıyorsun işlerine koşturuyorsun…


BARIŞ-Tabi canım işlerime bakıyorum…Aslında rockerlar o kadar düzenli yaşayan insanlardır ki. Rocker olmasa bile her insan böyle yaşamıştır delidoludur,kızlarla buluşmuştur, içki içmiştir,geç yatmış geç kalkmıştır,dağıtmıştır ama nedense bu rockçıların başına kalmıştır.Şimdiye bakıldığı zaman rock çok zor bir olay sahnede de çok zor duruş olarak şarkı söyleme bakımından çok zordur yorucu bir olaydır.Ben her zaman düzenli yaşamaya çalışıyorum o zaman bedenimde güçlü oluyor sesimde güçlü oluyor sahnede daha dinç daha enerjik oluyorum.Daha iyi şarkı söylüyorum ve insanlar daha mutlu oluyor.Ama düşünsene her gün içen bir adamın sahneye çıktığını biter o adam on yıl sonra eser kalmaz o adamdan nitekim günümüzde de böyleleri var onların rezilliklerini de ekranlardan izliyoruz…

MUHABİR-Yalancı yarim dizisi oldukça tuttu.Tam tipine uygun bir rol.Nasıl geldi bu proje?barışş


BARIŞ-Akademi Türkiye evinden çıktıktan sonra bir çok teklif geldi.Diziler olsun,sunuculuk olsun ben bunları ilk etapta geri çevirdim çünkü ben bir müzisyenim bir müzik yarışmasından çıktım önce müziğimi yapmam gerektiğini düşündüm.Ve iki sene boyunca müzik yaptım yurdun bir çok yerinde konserler verdim iki tane albüm çıkardım.İki seneden sonra elime böyle bir senaryo geldi.Alfonso Tarık şöyle böyle okudum senaryoyu çok beğendim.Ve sırf benim üzerime, oturduk karar verdik ve çekimlere başladık.

MUHABİR-Bu kararı vermende Özgür’ün Yabancı Damat dizisinin tutması etkin oldu mu?

BARIŞ-Yok yok kesinlikle…

MUHABİR- Görüşüyor musun Özgür’le?


BARIŞ- Hayır görüşmüyorum.Aramızda öyle bir kırgınlıkta yok.O da yoğun bir tempoda çalışıyor bende yoğun bir tempoda çalışıyorum.Beni isterlerse her zaman bulabilirler,benim yerim belli yurdum belli.Ben Deha ile görüşüyorum arkadaşım benim.

MUHABİR-Alfonso Tarık,Barış Akarsu’nun önüne geçer mi?


BARIŞ-Yok asla çünkü ben Barış Akarsu olarak çıktım bir müzisyen olarak çıktım ve bir müzisyenim.Şu anda müzisyen bir adam dizide oynuyor ve kendi müziklerini dizide sergiliyor.Ben bir müzisyenim ve müziğimi ortaya koyuyorum orda.Çok değişik bir ortam tanıdım orda çok nezih insanlarla tanıştım onların işleri oyunculuk benimkisi ise müzisyenlik.

MUHABİR-Alfonso, Barış’ı aşmış durumda şu anda farkında mısın?


BARIŞ-Yok hiçbir şekilde aşamaz. Barış’ı aşmak zordur.Çünkü Barış Akarsu kendini ortaya koydu ve Barış Akarsu olarak diziye girdi.İnsanlar “Alfonso ,Alfonso” diye bağırıyorlar ama aslında şöyle bir şey var o bağırdıkları kişi Barış Akarsu.Sokakta beni gördükleri zaman Alfonso demiyorlar,Barış Akarsudiyorlar.Yarışma kimliğinden de sıyrıldım yani Barış Akarsu kimliğini insanların zihnineoturttum.Ama hiçbir şekilde rahatsız değilim bana Alfonso dedikleri zamanda hoşuma gidiyor çünkü neden? Alfonso karakterini bende çok sevdim.O adamda benim gibi yaşayan bir adam.Sonuçta Tarık ve Barış Akarsu aynı kişi…

MUHABİR-Allah göstermesin elindeki her şey gitti bitti dizideki gibi şoförlük yapar mısın?


BARIŞ-Yapamayacağım iş yok.Taşı sıkar suyunu çıkartırım.Ben ailemden öyle bir terbiye aldım.Kimseye muhtaç olmam.Allah kimseye muhtaç etmesin.Hiç bir işten çekinmem her işte çalışırım anlımın akıyla anlımın teriyle para kazanırım.Allah bana güç verdiği sürece her işi yaparım.

MUHABİR-Bir ara Barış Manço’nun yerini alacak kişi olarak seni gösterdiler neler söyleyeceksin?

BARIŞ-Bu çok onur verici bir şey ama hiç kimse ne Barış Manço’nun nede Cem Karaca’nın yerini alabilir. Ben Barış Akarsu’yum onların izinden gidiyorum kendi müziğimi yapıyorum. Onların yerine geçmektense onlar gibi ölümsüz olmayı tercih ederim.

MUHABİR-Barış Akarsu Metroseksüel mi?


BARIŞ-Ya ben kendime çok bakarım aynada(gülmeler).Benim için önemli olan saçlarımdır onlara çok özen gösteriyorum.Evde kendi kendime kremler sürerim sıradan bir bakım yaparım bir tek saçlarım için kuaföre giderim.Yanımda sürekli kolonya taşırım ve elimi sürekli kolonya ile yıkarım. Öyle saatler harcayarak manikür pedikür bunlara vaktim yok benim.

MUHABİR-O zaman şimdiki sorumun cevabını da bir nebze aldım Sevgilin var mı?

BARIŞ- Vaktim yok (gülmeler)

MUHABİR-Niye böyle bir yalan söylerler ya?


BARIŞ-Belki çoğu insan yalan söyleyebilir.Ben çok duygusal bir adamım ve eğer bir sevgilim olursa ona zaman ayırmam gerekecek duygusal bir insan olduğumdan onunla vakit geçirmek zorunda kalacağım.Şu anda yapacağım tek şey müzik tek aşkım o.Ama ileride sağlam bir şekilde ayaklarım yere bastığında aşık olmak istiyorum buna ihtiyacım var ama ilk önce müziğimi bana verilen görevleri yerine getirmem lazım.Şu da var hiç mi sevgilim olmadı tabi ki bir sürü kız arkadaşımoldu.Ama aradığımı bulamadım.Çok aradım ama bulamadım.

MUHABİR-Nasıl kızlardan hoşlanırsın?


BARIŞ-Benim için güzellik ön planda değil.Yani güzellik göreceli bir kavram benim için ilk başta.Benim için önemli olan tek şey hayatımı paylaşabileceğim yani onunla zaman geçireceğim insanın benimle birebir aynı düşüncede olmasını isterim.Ben delidolu adamım gezmeyi severim örnek hadi kalk gidelim dediğim zaman “ay ,offf, nereye, bu saatte mi” gibi cümleler kurması beni çileden çıkarır.Benimle birlikte yaşaması lazım benim zevklerimi paylaşması lazım bana destek olması lazım.Beden yapılarımızın ruh yapılarımızın birbirine uygun olması lazım.

MUHABİR- Sanat camiasından birisi olur mu?

BARIŞ-Sanat camiasından olmaz.Ya ben daha sade birini isterim kendi yaşamımda da sadelikten yanayım.Ama bu yanlış anlaşılmasın o da sanatçı olabilir ama ne bileyim bir ressam olabilir bir viyolonsel çalabilir yani ne bileyim..

MUHABİR-Manken olsun mu?

BARIŞ-Ya fazla göz önünde bulunmasın.Yok şarkıcıymış yok türkücüymüş o tür şeyler beni aşar ben kaldıramam.

MUHABİR-Mutluluk oyunu oynar mısın?
BARIŞ- Hayatta oynamam.Ben mutluluğu da yaşarım mutsuzluğu da yaşarım.Benim modlarım vardır. O anki ortam neyi gerektirirse o moda girer işimi yaparım 3 ay Akademi Türkiye evinde de böyle kaldım yoksa kalamazdım.Bir gün çok mutlu olabiliyorum bir gün çok mutsuz olabiliyorum ama asla oynamam mutlu olmak için kendimi zorlamam.

MUHABİR-Rockçıların hep bir mesajı olur senin bir mesajın var mı?


BARIŞ- Tabiki var ama ben bunu insanların gözüne soka soka yapmıyorum benim tek mesajım insanlar insan olduklarını anlasınlar insanlık çok zor bir dönem geçiriyor tabiri caizse insanlık eldengidiyor.Allah’ımdan dileğim bu acılara bu savaşlara bir son vermesi onlara insan olduklarını bir kul olduklarını hatırlatması…Mesajım bu herkes güzel yaşasın savaşsız kavgasız sevgi dolu yaşasın tek mesajım bu…

Magazinoteli – 03 Ağustos 2006

 

 

Müzikten Mi Başlayalım Konuşmaya , Oyunculuktan Mı ?

MÜZİKTEN Mİ BAŞLAYALIM KONUŞMAYA , OYUNCULUKTAN MI ?

Herşeyden önce müzik.Müzikten başlayalım tabii.Benim birinci mesleğim müzisyenlik ve hep öyle gidecek.Ben dizide oynayan bir müzisyenim.

MADEM MÜZİKTEN BAŞLADIK , AKADEMİ TÜRKİYE’NİN KARİYERİNİZE YAPTIĞI KATKILARDAN BAHSEDELİM…

Akademi Türkiye’nin bana etkisi olumlu oldu.Yarışma bana çok şey kattı.İyi ki katılmışım bu yarışmaya , o sayede büyük bir adım attım.Bu yarışma Türkiye’nin önemli ses yarışmasıydı.Ancak artık yarışmanın etkisinden kurtuldum,insanlar şu an beni Barış Akarsu olarak tanıyor ”Akademi Türkiye Barış”olarak değil.Bunu yapmak için de çok uğraştık,büyük çaba sarfettik.İki senedir tırnaklarımızla kazıdık,çok güzel bir albüm hazırladık.Yine de yarışmaya çok şey borçluyum.

ESKİDEN BARLARDA KENDİ MÜZİĞİNİZİ YAPIYORDUNUZ.ŞİMDİ YAPIMCILARLA ÇALIŞIRKEN DE KENDİ MÜZİĞİNİZİ YAPABİLİYOR MUSUNUZ?CIq5zkPWcAArKsX

Yine kendi müziğimizi yaptığımız söylenebilir ama benim istediğim, içimdeki müziği yapmak şu an Türkiye’de çok zor.Benhard rock ve metal dinleyen bir adamım .Bu müziği yaparak Türkiye’de tutunmak zor.O yüzden Anadolu’ya yakın , kendi yapımıza yakın bir müzik yapıyoruz. Böylece kitlelere ulaşmamız mümkün oluyor.

YARIŞMADA BİRİNCİ OLDUNUZ VE YURT DIŞINDAKİ YARIŞMAYA KATILMAYA HAK KAZANDINIZ.ANCAK O YARIŞMA İPTAL OLDU.YİNE DE AVRUPA’YA GİTMEYİ , ORADA BİR ŞEYLER YAPMAYI DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ ?

Benim asıl amacım Avrupa’ya gitmek.Oradaki insanlara da müziğimi dinlettirmek istiyorum. Belki dördüncü, beşinci albümden sonra İngilizce albüm çıkaracağım. Rock’ın dili İngilizce zaten bana göre. Dünya’nın her yerine ulaşmaya çalışacağım.

AMASRA’DA YAŞADIĞINIZ DÖNEMDE BAR MÜZİSYENLİĞİ DE YAPTINIZ. BARDA ŞARKI SÖYLEMEK SİZE BAZI AVANTAJLAR SAĞLADI MI ?

Sahne deneyimimi barlarda edindim.Yıllarca barlarda insanlarla yüzyüze,iç içe şarkılarımı söyledim.Bar müzisyenliği çok zevkli ve güzel bir olay .Bana çok şey kattı.Şimdi büyük konserlere çıktığımda Anadolu’nun dört bir köşesinde konserler verirken,sahnede o günlerin vermiş olduğu rahatlıkla ve tecrübeyle şarkı söylüyorum.Bar müzisyeni olmasaydım bu kadar rahat olamazdım.Sahnede olmak süper bir şey.Etrafındaki insanlar şarkılarını hep bir ağızdan söylüyor.Bunun kadar mutluluk verici bir şey yok.İsterim ki her insan bunu hayatında bir kez yaşasın.Zaten ondan sonra bırakamaz.

BİR DÖNEM YEREL BİR TELEVİZYONDA MÜZİK PROGRAMI DA YAPMIŞSINIZ.

Evet, bir müzik programı yapıyordum;Karadeniz Ereğlisi’nde .Genç kızlar telefonla bağlanıyordu , istekte bulunuyorlardı.Güzel,hoş ve sıcak bir programdı.

EKRANDA OLMAK NASIL BİR DUYGU?

Güzel bir duygu fakat sahnede olmakla karşılaştırılamaz.Ekranda her an her şekilde olabilirsiniz.Amaher an sahnede olamazsınız.Ekran olayı , benim yaptığım işi destekliyor.

BİR RÖPORTAJINIZDA ”OYUNCULUKLA İŞİM OLMAZ, BEN ÖNCE MÜZİK YAPACAĞIM”DEMİŞSİNİZ.

Aslında net olarak ”oyunculukla işim olmaz”demedim. O an oyunculukla işim olmazdı. Yarışmadan yeni çıkmıştım ve öncelikle yapmak istediğim işte, müzikte kendimi ispat etmeden oyunculuk yapamazdım. Önce müzisyen kimliğimi oturtmam lazımdı. İki senede , Anadolu’nun birçok yerinde 200 konser verdim ve bir de albüm çıkarttım.Şimdi ikinci albümü çıkartıyorum. 5 Ağustosda Yeni Melek ‘te albüm tanıtım konserim var.Yani her şeyin zamanını kafamda kurgulamaya çalışıyorum.Şu anda dizi beni destekleyecek bir iş.Müziğim de diziyi destekleyecek.Ama o an dizi işine girseydim müzisyen kimliği oturmamış Barış Akarsu olacaktım.

O HALDE AVANTAJLI BİR ROL OLMUŞ BU SİZİN İÇİN.DAHA ÖNCE YAŞAMIŞ OLDUĞUNUZ DUYGULARI YANSITTIĞINIZA GÖRE…

Tabii, her rolü oynayamam.Ona göre seçtim.Ben yarışmadan çıktıktan sonra bir çok dizi teklifi geldi,hepsini geri çevirdim.Öncelikle müzisyen olarak kendimi ispat etmeliydim.O yüzden reddettim.Oyunculukla işim olmaz dediğim zaman o zamandır.

POPÜLER OLMAK İSTİYOR MUSUNUZ?

Popülerlik geçici bir şey. Önemli olan kalıcı olabilmek. Kalıcı olmak için de fırsatları iyi değerlendirmen ve iyi işler yapman gerekiyor. Tek amacım kalıcılık.

KENDİ ADINIZA OLAN İNTERNET SİTENİZDE SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNİN LİNKLERİ VAR. ORTAK ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜYOR MUSUNUZ ?

barışşşKüresel Barış ve Adalet Komisyonu ile sıkı ilişkiler içerisindeyim. Sürekli mesajlaşırız. Zaten benim yapmam gereken bu. Duyarlı bir insanım. Doğaya karşı, her şeye karşı…Sanatçı kimliğimi oturttuktan sonra herşey daha etkili olacak. Şu anda zamanının gelmesini bekliyorum.

SÜREKLİ CEM KARACA VE BARIŞ MANÇO’NUN VELİAHTI OLARAK ZİKREDİLMEK , AYNI SORUYLA KARŞILAŞMAK CANINIZI SIKMIYOR MU ?

Hayır, tam tersine gurur veriyor. Ama ben Barış Akarsu’yum.

PEKİ NEDEN BAŞKASINI KARŞILAŞTIRMIYORLAR DA SİZİ KARŞILAŞTIRIYORLAR BU İSİMLERLE ?DIŞARIDAN BAKINCA TEK ORTAK ÖZELLİĞİNİZ UZUN SAÇ.KERAMET ORDA MI?

Keramet saçta sakalda değil. Ben de özel bir şey görüyorlar demek ki. Yalnız ben de bilmiyorum ne olduğunu. Bir tek şunu söyleyebilirim, yarışmada insanlar benim dürüstlüğümden çok etkilendiklerini söylüyorlardı. Doğal bir insanım. Tepkilerim,yaşayışım doğal. Ben bu çağın adamı değilim. Ben 70’li, 80’li yıllarda yaşamalıymışım.

KEŞKE YAPSAYDIM” DEDİĞİNİZ BİRŞEY VAR MI?

Hep arkeoloji ya da radyo, televizyon ve sinema okumak istemişimdir. Ancak gerçekleştiremedim. Özellikle sinema benim için büyük bir tutku.

Vatan Gazetesi – 03 Ağustos 2006

 

 

Bir gönderi yayınlayabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş