Dünya Gıda Günü

0 Yorum

Geçtiğimiz günlerde DÜNYA GIDA GÜNÜ’nü geride bıraktık

Dünyada genelikle gıda dağılımının hala adil olmadığı zamanlardayız.

Yapılan araştırmalar gösteriyor ki teknolojide çığır açtığımız bu çağda bile dünyada hala yeterli besine, sağlıklı ve temiz besine, temiz içme suyuna ulaşamayan insanlar var…

Hala her gün açlıktan kaybettiğimiz insanlar, susuzlukla mücadele eden halklar var..

Gelin bir insanın günlük alması  gereken temel besin öğesi dağılımına bakalım

•Bir insan öncelikle günde kilosu basına 33-35 ml arası su içmeli. 

***Çok Hareketli ise yoğun çalışıyorsa spor yapıyorsa bu oran değişebiliyor ve artıyor.

•Makro besin öğelerine gelirsek

**Hastalık, yaş, cinsiyet, spor yapma durumuna göre değişmekle beraber genel standart bir insanın;

• sağlıklı olabilmesi, ideal kiloya gelmesi, sağlıklı gelişim, sağlıklı yaş almak, organların-hücreleri gerekli besin ihtiyacını karşılamak, yeterli enerji ve günlük yaşamsal faaliyetleri için günlük yediği yemeğin:

-%50-55 i karbonhidrat

(sağlıklı yoğun posa lif içeren kompleks karbonhidratlar ağırlıklı olmalı),

-%13-16’sı protein

 (Doymuş yağ ve kolesterol dengeli olmalı),

-%30-35’i yağdan

(doymuş yağ oranı %10’un altında olup, omega 3 ve omega 6 yağları içermeli – *EPA* DHA gibi) oluşması gerekiyor.

Ne yazık ki bu oranları karşılayabilen; yeterli, kaliteli ve temiz besin tüketebilir insanların ve ne yazık ki çocukların sayısı giderek azalıyor.

Her gün; yumurta, peynir, süt ürünü gibi temel gıdaların her çocuk tarafından tüketilmesi gerekirken birçok eve bu besinler giremiyor.

Çocukların bedensel ve zihinsel gelişimi olması gerekenin altında kalıyor. Daha az başarılı daha az sağlıklı bir gelecek yetişiyor.

Özellikle maliyeti ve ücreti giderek artan protein bazlı gıdaların tüketimi giderek azalmakta; sağlıksız ucuz karbonhidrat içeren besinlerin tüketimi ise her geçen gün artmaktadır.

Yüksek karbonhidrat tüketimi de peşinden sağlığın bozulmasını ve hastalıkları getirmektedir. 

Buna bir de sağlıklı beslenme bilincinin olmaması, fastfood gibi kötü besinlerin tüketiminin de artması eklenince hızla kalp damar hastalıkları, endokrin sistem bozuklukları, metabolik hastalıklar hızla artmaktadır.

! OBEZİTE her geçen gün arttığı gibi erken yaşların hastalığı haline gelmiştir.

! Diyabet son 10 yılın en çok sağlık bozan ve can alan salgını olmaktadır.

Sağlıksız ve yetersiz beslenme böylesine yaygınken, hala yeterli gıda bulamayan insanlar ve açlıktan ölen insanlar varken; dünya genelinde üretilen besinlerin ¼ ünden fazlası hatta neredeyse ⅓ ü israf ediliyor. 

Türkiye’de yıllık israf 27 tonu geçiyor. Hem boşa giden gıda hem de ciddi bir mali yük demek bu.

Dünyanın bu dengesizliği ve çarpıklığı en çok çocukları ve geleceğimizi mahvediyor.

Bunun yanında gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki israf miktarının, eğitim ve gelişimle doğru orantılı artması, bize besinlerin kullanımı ve dağılımı için ülkeler düzeyinde daha doğru ve bilinçlendirici politikalar geliştirmeyi gerekli kılıyor.

Böylece; iklim değişikliğine rağmen %0 yetersiz beslenme ve tüm insanların yeterli dengeli beslenmeleri için tarımın ve tarımsal faaliyetlerin yeterli oranda desteklenmesi hedefine ulaşılabilir.

Aslında tabiatın bize ait olmadığını, bizim onun bir parçası olduğumuzu, ona muhtaç olduğumuzu hatta doğadan zayıf olduğumuzu kabullenmemiz gerek.

Zarar vermeye devam ettiğimizde doğa bizi yok ederken kendisi varoluşunu tüm gücüyle devam ettirir.

-Evrene uyum sağlayıp, doğaya gücünün ve mucizesinin hakkı olan saygı göstermeliyiz.

-Ona zarar vermekten vazgeçmemiz, geri dönüşümü daha etkili politikalarla desteklememiz, toprağa ve tarıma yatırım yapmamız; en çok bize güzel bir dünya verecek.

-Besin tüketiminde bilinçli olmalı ve karbon ayak izimizi azaltmalıyız.

-Betona değil yeşile ormana yatırım yapmalıyız.

Dünya ve doğa bize ne büyük hediye

Adil dağılım ve doğru tarım politikaları ile hala açlığın yaşandığı dünya daha iyi bir yer olabilir

Yeme içme sektörüne dair düzenlemelerle israfların önüne geçilebilir.

Avrupa’da artan besinler değerlendirilmeye başlandı bile.

Kalan yemekler paketlenip götürülerek ve ya hayvanlara verilerek değerlendirilmeye başlandı bile.

Unutmayın önce sağlıklı dengeli ve yeterli beslenme sonra saglık gelir

Dünyada tüm insanlığa yetecek kadar besin var. Yeterki adil ve adaletli tüketim ve dağılım sağlansın

Bir gönderi yayınlayabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş