Enerjimizi İnsan Sevgisinden Alıyoruz! – Vali Ahmet Cengiz Röportajı

0 Yorum

Sinop’taki her çalışmaya katılan, destek veren, Sinoplu’ya gönlünün kapılarını açan Sinop Valisi Dr. Ahmet Cengiz bize de makamının kapılarını açtı. Halkın çok sevdiği, “O bizim Ahmet Abimiz” dediği Vali Dr. Ahmet Cengiz ile yoğun programının arasında çok keyifli ve samimi bir sohbet gerçekleştirdik.

Ercan Küçük (E.K.) :  Sizi sizden tanıyalım. Dr. Ahmet Cengiz kimdir?

Ahmet Cengiz (AC) :  Ahmet Cengiz, Aydın doğumludur, memleketi Türkiye’dir. Küçük yaşlardan itibaren hep memleketimin dışında olduğum için bunu bir söylem haline getirdim. Ülkemin çok değişik yerlerinde çalıştım ve çalışmaya da devam ediyorum. Yılda çok kısa sürelerle izine ayrılabiliyorum. İzine ayrıldığımda da ancak Aydın’a gidebiliyorum. Ama çok fazla kalamıyorum. 1986’da İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi, 1988’de Ankara Polis Akademisi’ni bitirdim. Bir süre emniyet teşkilatında göre yaptım. Komiser yardımcılığı ve Polis Akademisi’nde asistanlık yaptım. 1989 yılında kaymakamlık görevime geçtim. Stajımı Aydın’da yaptım. 1 yıl İngiltere’de kaldım. Aydın Sultanhisar, Konya Cihanbeyli kaymakam vekillikleri yaptım. Ordu Çatalpınar, Aksaray Ağaçören, Van Edremit, Konya Kulu kaymakamlıklarından sonra 2006’da Ankara Vali Yardımcılığına, 2008’de Pursaklar Kaymakamlığı’na tayin oldum. 2010’da Sinop Valiliği’ne atandım. Memleketimi,  insanlara yardımcı olmayı, derdine derman olmayı seviyorum. Bu prensibimi, sevgi ve saygı prensibimi her yerde telaffuz ediyorum. İnsan sevgisi olmayan başarılı olamaz. Sevgisini vermeyen hiçbir şeyini veremez diye bir prensip var. İnsan sevgisi bize enerji ve güç veriyor. Çalışıyoruz, çalışmaya da devam ediyoruz.

EK :  Buraya gelmeden önce halkın sizinle ilgili görüşlerini dinledik. Sürekli halkla iç içe olduğunuzu söylediler. Hatta sizin için vali değil Ahmet Abimiz diyenler de oldu. Halk tarafından çok seviliyorsunuz. Bu sevgiyi neye borçlusunuz?

AC :  Ben maddi yatırımlar kadar, gönüllere yapılan yatırımların da önemli olduğunu düşünüyorum. Devletle vatandaşımızı kaynaştırmamız gerekiyor. Makamına kapanan, kimseyle görüşmeyen bir vali profili çizmekten ziyade halkla beraber olmayı her zaman tercih ettim. Bunun asıl kaynağı insan sevgisidir. Biz enerjimizi, gücümüzü insanlardan alıyoruz. İnsanlar için burada olduğumuzun bilincindeyiz. Bunu unutmamamız gerekir. Halk bizim velinimetimiz.

Halk Bizim Velinimetimiz

EK :  İstanbul’da Sinop’tan çok Sinoplu var. Sinop özellikle işsizlik nedeniyle çok göç vermiş. Geriye göçü sağlamak için projeleriniz var mı?

AC :  Sinop 1992’den itibaren ciddi şekilde göç vermiş. Sizin de ifade ettiğiniz gibi Sinop’ta 203bin Sinoplu varken, İstanbul’da TÜİK rakamlarına göre 361bin Sinoplu var. İnsanlar doğdukları yerde değil doydukları yerde yaşamayı tercih ediyorlar. İnsanları belirli bir yere alıştıktan sonra geri getirmek çok kolay değil. Kurulu düzeni bozmak istemiyorlar. Dolayısıyla Sinop dışındaki insanları Sinop’a getirmek için gayret sarf edeceğiz. Ama ne kadar başarılı olabiliriz şuanda konuşmak mümkün değil. Sinop’ta işsizlik oranı ülke ortalamalarının altında sayılabilir. Çok istihdam sahamız yok belki ama göç nedeniyle genç nüfusumuz sayıca çok düşmüş. Genç nüfusun Sinop dışında olması bizim işsizlik oranımızı düşürüyor. Hatta bazı sektörlerde firmalarımız işçi bulmakta zorlanıyorlar. Bugün tekstil sektöründeki firmalar kat be kat daha fazlasını çalıştırabiliriz diyorlar. Ancak ileride Sinop için çok büyük yatırımlar bekleniyor. Enerji sektöründeki yatırımlarla Sinop dönüşüm yaşayacak. İstihdam sorununun da büyük ölçüde çözüleceğini tahmin ediyorum. Turizm sektörümüzde gelişim içerisinde.

EK :  Yatırımlardan bahsettiniz. Bunu biraz açabilir misiniz? Bu konuda devlet teşvikler sağlıyor mu?

AC :  Son yayınlanan teşvik kararnamesinden sonra Sinop teşvikte 6 bölge içerisinde 5. Bölgeye alındı. Bu yatırımlarımıza büyük hareket yaratacaktır. Genel olarak ifade etmek gerekirse Organize Sanayi Bölgesi (OSB) de arsa tahsisi, vergilerde teşvik, istihdamda işveren paylarının ödenmesinde teşvik gibi cazip teklifler var. Hatta OSB’de Sinop 6. Bölge kapsamına giriyor. Bizim biri Sinop’ta, diğeri Boyabat’ta yeni açılmakta olan toplam 2 OSB’miz var. Sinop’ta hava alanımız, limanlarımız var, yollarımızın kalitesini arttırıyoruz. Dolayısıyla Sinop önümüzdeki dönem çok cazip hale gelecektir.

EK :  Havaalanının büyütülmesi söz konusu mudur?

AC :  Havaalanı pisti 1650m civarında, 2000m ye uzatılacak. Buna ek olarak pist aynı zamanda genişletilecek de. Yetersiz olan terminal binamız, apronlar, taksi yollarıyla modern bir hale getirilecek. Sinop, havaalanı anlamında çok yüksek bir performans gösterdi. Küçük bir olmamıza rağmen yılın her günü İstanbul’dan Sinop’a, Sinop’tan İstanbul’a düzenli uçak seferleri yapabiliyoruz. Havaalanı daha modern, daha işler hale geldiğinde yolcu sayısı da artacaktır.

Sevgi Evleri

EK :  Engellilere yönelik Sinop’taki projeler hakkında bilgi verebilir misiniz?

AC :  Sevgi Evleri projemizin temelleri atıldı. Örnek tesisler diyebileceğimiz Engelsiz Yaşam Merkezi’miz var. Huzur Evi projemizin alt yapı çalışmaları devam ediyor.

EK :  Sevgi Evleri’nden bahsettiniz. Nedir Sevgi Evleri?

AC :  Sevgi Evleri kimsesi olmayan, ilgiye, sevgiye, bakıma muhtaç çocuklarımızın çok küçük yaşlardan itibaren ikamet ettiği, yurt konseptinden daha çok bir ailede yaşıyormuş  gibi, bir ev havasının verildiği, çalışma odaları, televizyonun, mutfağın olduğu modern birimlerdir. Bunu Ankara’da da görmüştüm. Bana göre tüm ihtiyaçların karşılandığı, bakıcıların anne olduğu, çocukların onlarla sevgi bağı kurdukları, sevgiden mahrum kalan çocukların bu sevgi açlıklarının giderildiği mekanlardır. İnsan sevgisini vermezse hiçbir şeyini veremez demiştik.

Eğitimde Çok İddialıyız

EK :  Birazda eğitim konusuna gelelim. Üniversite öğrencileri özellikle yurtların yetersizliğinden, ev kiralarının üniversite açıldıktan sonra çok fazla artması ve pahalılıktan yakındılar. Özellikle yurt konusunda çalışmalarınız var mıdır?

AC :  Bu ekonominin kuralıdır. Talep arttıkça fiyatlar yükselir. Bir yerde üniversite açılırsa hareketlilik olur. Bunun peşinden fiyatlar da yükselir. Ama Sinop başka yerlere kıyasla daha ucuzdur. Kiralar çok da ateş pahası değil. Yurt açığının kapatılmasına yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Yeni fakültelerimizde açılınca öğrenci sayısı çok artacaktır. Ama yurt sıkıntısı tüm Türkiye’de var. Üniversite sınavlarında Sinop geçen yıl en başarılı 3. İl oldu. Bir branşta da birinciliğimiz var. Eğitimde çok iddialıyız. Bu başarının tesadüf olmadığını göstermek ve kalıcı olmasına yönelik çalışmalarımız devam ediyor.

EK :  Sezonda 2 ay süren turizm alanında ne tür çalışmalar yürütüyorsunuz?

AC :  Sinop Akdeniz gibi değil, turizm sezonu çok kısa sürüyor. Hava şartlarını değiştirmek gibi bir şansımız olmayacağı için turizm konseptini değiştirmeye yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Yeni turizm rotaları tespit ediyoruz. Sadece yaz turizmi değil, kongre, yayla, kültür, eko turizmi gibi farklı turizm çeşitlerini de gündeme getirerek sezonu uzatmayı düşünüyoruz. Burada otellerimiz butik otel tarzında. Özellikle de kongre turizmi için büyük otellere ihtiyacımız var.

EK :  Sinop Spor halen amatör ligde mücadele ediyor. Bu doğrultuda Sinop’ta sporun gelişmesi ve gençlerin spora ilgisini arttırmak için neler yapıyorsunuz?

AC :  2011-2012’de Sinop’ta spor bir patlama yaşadı. Lisanslı sporcu sayısı açısından Türkiye’ 2.yiz. Yaptığımız sportif faaliyetle ülke gündeminde önemli yer edindi. Tüm branşlarıyla sporu geliştirmeye çalışıyoruz. Futbolda olmamız gereken yerde değiliz. Yeni yönetimin büyük gayretleri var. Amatör ligden profesyonel lige çıkılmasını ben de istiyorum ama bizim gibi potansiyeli, imkanları dar, nüfusu 38bin olan bir kentte bu çok kolay bir iş değil. Ama ben sporun amatör ruhunu da seviyorum. Sinoplu’nun kültüründe spor yapma alışkanlığı var. Hangi gün giderseniz gidin sabahın erken saatlerinde sahilde yürüyüş yapan çok sayıda insan görürsünüz. Bana göre bu da bir kültürdür. Biz Sinop’un her branşta bir standartı olması için çalışıyoruz.

EK :  Geçtiğimiz aylarda Sinop’ta büyük bir sel felaketi yaşandı. Bir daha böyle büyük bir felaketlerle karşılaşılmaması için yaptığınız çalışmalar nelerdir?

AC :  3-4-5 Temmuzda Sinop tarihinin en büyük sel felaketlerinden birisini yaşadı. 4 ilçemizde dereler adeta kabına sığmadı. Yollarımız, köprülerimiz harap oldu. Bu hasarların giderilmesi konusunda çalışmalarımız devam ediyor. Tüm kamu kurum ve kuruluşları üzerine düşeni yaptılar. Sele çok seri şekilde müdahale edildi. Vatandaşlarımızın mağdur edilmemesi için büyük gayret gösterildi. Alınan tedbirlerinde etkisini çok kısa sürede gördük. Tekrar aynı felaketin yaşanmaması için belki de bir ilki gerçekleştirdik. 2 Ekimde ilgili kurum ve kuruluş amirlerinin katıldığı, selin neden olduğu, tekrar yaşanmaması için neler yapılması gerektiğiyle ilgili bir toplantı yaptık. Bunu raporlaştırarak yetkili birimlere sunacağız.

EK :  Çok yoğun bir çalışma temponuz var. Dr. Ahmet Cengiz boş vakitlerinde neler yapar?

AC :  Ben aynı zamanda bir akademisyenim. Evde yine çalışmalarıma devam ediyorum. Şu anda bir 1-2 Kasım tarihlerinde İstanbul’da düzenlenecek olan bir toplantıda sunulmak üzere bir tebliğ hazırlıyorum. Bazen spor adına yürüyüş yapıyorum. Onun dışında doğrusunu isterseniz hobilerimi gerçekleştirme imkanım olmuyor.

EK :  Sizi Sinop’ta en çok etkileyen olay ne olmuştur?

AC :  1995’te Sinop’a ilk geldiğimde şehrin sükuneti beni etkilemişti. Avrupa’dan da yeni gelmiştim. Şirinliğiyle, deniziyle, sakinliğiyle bir Avrupa kentini andırıyordu. Bana göre Sinop’un en bariz özelliği el değmemiş güzelliğidir.

Sinoplu Birlik Olmalı

EK :  Sinop dışındaki Sinoplularla bir istişare toplantısı düzenlediniz mi? Bilgi verir misiniz?

AC :  Haliç’te 300 işadamının da katılımıyla üst düzey bir toplantı gerçekleştirdik. Bundan sonra da bu yönde gelecek teklifleri değerlendireceğiz. Sinop dışında yaşayan hemşehrilerimiz birlik, beraberlikleriyle de örnek olmalılar. Dernek ve federasyonlarımızın mutlaka birlik, beraberlik içinde hareket etmeliler. Mesele Sinop’sa gerisinin teferruat olması lazım. Kişisel çekişmeler, bencillikler, özel problemler bir kenara bırakılıp, Sinop’un gelişmesi için çaba gösterilmelidir diye düşünüyorum.

EK :  Son olarak dergimiz okurlarına neler söylemek istersiniz?

AC :  Biz basınla çok yakın çalışıyoruz. Basın mensuplarımız halkımızın gözü, kulağıdır. Onların getireceği öneriler, eleştiriler bizim için bir fırsattır. Bunları değerlendiriyoruz. Basın yayın organlarının desteklerini her zaman yanımızda görmek istiyoruz. Ayrıca okurlarımız için şunu söyleyebilirim; Hem özel yaşantımızda, hem kamu yaşantımızda uyuma önem veriyoruz. Ayrıca insanlara hizmet etmenin bir ibadet olduğu düşüncesiyle günümüzün her saatini vatandaşlarımızın hizmetine tahsis etme derdindeyiz. İnsanlarımızın kamu kurum ve kuruluşlarımıza sahip çıkmalarını istiyorum. Özellikle Sinop dışında yaşayan hemşehrilerimizin hangi noktada olursa olsunlar Sinop’u en iyi şekilde temsil etme gibi bir görevleri var. Hiçbir yerde hiçbir Sinoplu’nun olumsuz bir şeye karışmasını istemiyoruz. Ben Sinoplu’yu kendi ailem gibi görüyorum. Sinop’u, Sinoplu’yu daha iyi yerlere taşımak için gayret sarf ediyoruz. Tüm okurlarımıza sağlık, mutluluk, başarı diliyorum. Hem dairemizin hem yüreğimizin kapılarının açık olduğunu belirtmek istiyorum. Size de bu şansı bize verdiğiniz için teşekkür ediyor, başarılar diliyorum.

Bir gönderi yayınlayabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş

Cevapla