Rojin: Kadınları kim öldürüyor?

0 Yorum

Sanatçı Rojin, Roboskili anneleri, erkeklerin katlettiği kadınları, IŞİD vahşetinden kaçanları bir araya getiren yeni albümü “Ji nûve: Yeniden”i kadınlara ithaf ediyor. Rojin, diyor ki: Bütün erkekler cinayetlere tepkili. Peki kadınları kim öldürüyor?

Rojin’in altıncı albümü “Ji nûve :Yeniden”; Türkçe, İngilizce ,Çerkezce, Zazaca , Kürtçe ve Soranice yorumlardan oluşuyor. Albüm tam bir kadın albümü. Roboskili anneler de bu albümde, kadın cinayetleri de, IŞİD’in kadınlara yaptığı zulüm de. IŞİD terör örgütünün vahşetini bir kadının gözünden anlatan Rojin, ”Utanç” anlamına gelen şarkısını hem Kürtçe hem İngilizce olarak seslendirmiş. 22 Haziran 2010’da, Bitlis’te boşandığı eşi tarafından 9 yerinden bıçaklanarak katledilen, hayatı “Hani Meral” belgeseline konu olan Meral Güner’in son haykırışları da bu albümde yer alıyor. Albümü için büyük emek harcadığını, şarkı sözlerini yazıp yazıp attığını anlatan Rojin ile albüm sürecini ve Türkiye’de kadına bakışı konuştuk…

”BIRAK BENİ YAŞAMAK İSTİYORUM”

Albümde altı dilde şarkı olması neyi anlatıyor?
Ülkemizin güzelliğini anlatıyor. Ne kadar çok dilimiz, kültürümüz olduğunu, ne kadar zengin bir yaşantımız olduğunu anlatıyor.

”Yeniden” tam bir kadın albümü. Neden böyle bir işe giriştiniz?
Evet albüm tam bir kadın albümü oldu. Özgecan cinayeti bir dönüm noktası gibi oldu ama değişen çok da bir şey yok. Özellikle ”Mırin” isimli şarkım 2011’de Bitlis’te eski eşi tarafından bıçaklanarak öldürülen bir kadının son çığlığı. ”Bırak beni, bırak beni, yaşamak istiyorum” diyor. Meral Güner, kendine yeniden bir hayat kurmuştu. Bu yüzden albümün adı ”Yeniden.” Yeniden bütün kadınları anlatıyor. Boşanmak istediğinde, hayata yeniden başlamak istediğinde baskı gören, öldürülen kadınları Hayat bir savaş ve kadınlar hep yeniden bir şeyleri kurmak zorundalar.

Roboskili anneler için yaptığınız şarkıya annelerden bir yorum geldi mi?
Onlara sözüm vardı. Roboski’ye her gittiğimde anneler, ”Çocuklarımızdan söz edilince sanki yavrularımız gelmişler duygusunu hissediyoruz. Bizim çocuklarımız için şarkı yapar mısın?” diyorlardı. Şarkı da hazırdı zaten. Demoyu onlara dinlettim, ”Şimdiye kadar bizimle ilgili yapılmış en güzel şarkı” dediler. Sadece anmalarda değil zaman zaman o anneleri ziyare ediyorum, acılarını hafifletmek için.

”IŞİD cinayetlerini görmezden gelemezdim”

Albümde IŞİD’in katliamları da es geçilmemiş…
Yüzyılın vahşeti IŞİD cinayetlerini görmezden gelemezdim. Belki hepimizin hayatında ancak filmlerde gördüğü vahşeti ilk kez hemen sınırımızın ötesinde hissettik. Şengal’de kadınlar satıldı, tecavüze uğradı ve dünya bunu seyretti. İnsanlar susuzluktan öldü. Kerbela’yı yeniden yaşadık. Kobane’de insanlarımız evlerinden, yurtlarından, hayatlarından oldu. Şerm isimli şarkıma ”Bir kadın kaçıyor ve uzakta tüten dumanı görüp ağlayarak. Uzakta bir duman tütüyor, karanlık tarih tekrar ediyor” diye başladım. Bu şarkı da kadın duyarlılığını taşıyor.

Türkiye’de kadına bakış nasıl sizce?
Twitter ve Facebook’a baktığımda ”Bu kadınları kim öldürüyor?” diyorum. Bütün erkekler tepkili, hepsi kadın hakları savunucusu. Evlerinin içine bir kamera koyalım, o ”kadın hakları” diyen erkeklerin evlerinde annelerine, kız kardeşlerine, eşlerine, sevgililerine nasıl eşitlikten uzak davrandığını görelim. Gece yarısı erkekler gibi özgür değiliz, aynı işi yapıyoruz daha az para alıyoruz. Her türlü ayrımcılık aşağılama ile karşı karşıyayız. Ayrımcılık erkeklerin hayatının içine sinmiş. Belki şiddet uygulamıyorlar ama başka şeyler yapıyorlar. Bu toplumda bekaret denen bir kavram var. O zaman biz de erkeklerde bekaret arayalım kaç bakir erkek bulabiliriz ki?

”Şarkı sözlerini silip silip yeniden yazdım”

Albüm süreci nasıl geçti?
17 şarkı var. 8 eser sözü müziği ile  bana ait. Albüm üzerinde 2011’den beri çalışıyorum. 58 müzisyen, 7 aranjör çalıştı. Çok emek verdik. İnanıyorum ki hak ettiği yeri bulacak. Şarkı sözlerini yazarken belki 20 çöp kutusunu doldurdum, günlerce uykularım kaçtı, silip silip yeniden yazdım. Sözleri ruhumun derinlerinden çıkardım defalarca bu değil de bu diye değiştirdim. Çok olumlu geri
dönüşler alıyorum.

Klip için şarkı seçimini nasıl yaptınız?
Albüm isminde olan şarkıya klip çekelim diye Avrupa Müzik ile ortak karar verdik. Bu arada ilk kez kendi yapım şirketim ile albüm çıkarıyorum. Klip konusunda kararı onlara bıraktım. Ji nûve’ye klip çekilmesine karar verdiler. Sizin aracılığınızla onlara teşekkür ediyorum. İlk kez Kemal Başbuğ ile çalıştım. Çok profesyonel ve ne istediğini bilen bir yönetmen. Onunla yeni bir klip daha çekiyoruz.

“Eve geldiğimde onun sevinci her şeye bedel”

Köpeğiniz ile ilişkiniz çok güzel.  Ne zamandır birliktesiniz?
Togo’ya aşığım resmen. (gülüyor) Çocukluğumda ısırılma tehlikesi yaşadığım için köpeklerden korkuyordum. Sitemizde Poyraz isminde bir Alman kurdu ile dostluğum onunla yalnızlığından doğdu. Veterinere götürmeler, mamalar almalar, beraber yürürüyüşlere çıkmalar… Malesef Poyraz’ı organ yetmezliğinden kaybettik. 1 yıl kendime gelemedim. Kulübenin önünden her geçtiğimde ağlıyordum kendimi tutamıyordum. Öldüğünde gözü açıkmış. Veteriner bana ”Sizi bekledi” dedi. Togo’ya tanışmamıza gelince… Togo’nun sahibi ondan sıkılmış, Erbil’deki ortağıma bırakmış. Bu çok klasik ve acı bir şey. Orada da avluya bağlıyorlar. O havladıkça komşular şikayet ediyor. Çocuklar taş atıyor. Atılan taşları oyun sanıyor. En sonunda kargoyla kaçak yolla Türkiye’ye gönderdim. Saatlerce kutuda geldiği için daireler çiziyordu, şaşkın, üstü başı pislik içinde. Yıkadım, veterinere götürdüm, sağlık karnesi çıkardım, aşılarını yaptırdım. Şimdi sokak köpekleri sosyete köpeği diye ona havlıyorlar. 1 yıldır onunlayım her aileye tavsiye ediyorum. Çocuklar hayvanla tanışmalı, sabretmeyi, şevkati, sevgiyi öğrenmeliler. Eve geldiğimde onun o sevinci her şeye bedel.

Meltem Yılmaz 29.03.2015

YURTPAZAR

Bir gönderi yayınlayabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş