Senato isteyen de var, ismini değiştiren de.. Kim bu partiler?

0 Yorum

Türkiye 14 Mayıs’a ekonomideki sorunlarla boğuşarak giderken bir yandan da siyasi parti enflasyonu dikkat çekiyor. Oldukça büyük olması beklenen seçim pusulasında dikkat çeken, daha önce belki de kimsen bilmediği 4 parti var.

ERCAN KÜÇÜK

Yargıtay’ın sitesinde yer alan bilgilere göre şu anda Türkiye’de resmi 123 siyasi parti var. Ancak bunların hepsi gerekli kriterleri sağlayıp seçime girme yeterliliğini sağlayamadı. Yeterlilik sağlayan parti sayısı sadece 36 oldu. Bu 36 partinin birçoğunu hepimiz bilirken, belki de ismini ilk defa duyduğumuz 4 parti var. Bunlar; Adalet Birlik Partisi, Büyük Türkiye Partisi, Güç Birliği Partisi ve Yeni Türkiye Partisi. Peki kimdir bu partiler, neyi savunurlar, seçimde Cumhurbaşkanı adayı olarak kimi destekleyecekler?

CUMHURBAŞKANI TARAFSIZ VE TARTIŞMALARIN DIŞINDA OLMALI

Adalet Birlik Partisi: 2018’de kurulan, Genel Başkanlığını İrfan Uzun’un yaptığı partinin katıldığı ilk seçim olacak. Genel Başkan Uzun, Trabzonlu. İngilizce, Rusça ve Arapça eğitim almış ve sigortacılıkla uğraşıyor. Partinin Yargıtay kayıtlarına göre 3769 üyesi bulunuyor. Parti sosyal medyada da çok etkili gözükmüyor. Adalet Birlik Partisi’nin twitter’da 1035, Genel Başkan İrfan Uzun’un 5162 takipçisi var. Parti programının önsözünde yer alan “Milliyetçiliği, millî ve manevi değerlere bağlılığı düstur ittihaz eden” ifadesi partinin siyasi çizgisini belli ediyor.

EN GENÇ LİDER

Partinin internet sitesindeki whatsapp numarasından Genel Başkan İrfan Uzun’a ulaştık. 46 yaşında ve Türkiye’nin en genç siyasi lideri olduğunu vurgulayan Uzun, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde 398 aday çıkarttıklarını söyledi. Sosyal medyada aktif olmanın çok önemli olmadığını belirten Uzun şunları söyledi: Sokağa çıkacağız vatandaşla görüşeceğiz. Sosyal medyayı kullanmak çok önemli değil. Benim bir videom vardı. Anayasanın 116. Ve 67. Maddesindeki haksızlıkları dile getirdim. Bütün ulusal basına da yazı yazdım, basının korktuğunu gördüm. Basın bizi çıkartmıyor. Biz mecburen sosyal medyadan insanlara dokunuyoruz. 120 bin kişi bizi izlemiş sadece bir videomda. Toplamda 795 bin kişiye ulaşmış 5 gün içinde. Ama gidip de imza atmamaları bana çok saçma geldi. Demekki sosyal medyada insanlar izliyorlar, geçiyorlar. Bu seçimi kazanmak için sokağa inmek lazım. Şu anda milletvekili arkadaşlar çalışma hazırlıyorlar. Bizim parti ilk defa seçime katılacak. 4 yıl önce kurulan, üniversitelere tez konusu olacak bir partiyiz biz. Köylü bir adamın çocuğu geliyor parti kuruyor ve Cumhur Başkanı adayı oluyor. Babam demirci benim. Herhangi bir siyasi geçmişi yok, ilkokul mezunu. Evin 11. Çocuğuyum ben. Bu bence dünya üzerinde haber konusu olması gereken bir konuyken bizim ülkemizde basın özgür olmadığı için bizi haber dahi yapmadı. Şu an basın bizi göstermiyor ama yakın gelecekte göstermemesi söz konusu olmayacaktır.”

‘AYM’YE BAŞVURACAĞIM’

Parti binalarını ve tabelalarını neden hiç görmüyoruz sorumuza verdiği cevapta Uzun, İstanbul il başkanlığı olarak Büyükçekmece’de 3 katlı bir villayı kullandıklarını söyleyerek, “İşi binaların yaptığına inanmadığım için yüksek kiralar verip çalışma taraftarı değilim. Çünkü işi yapan insanlardır. Siyaset insanla yapılacak bir olay.  Biz de insanlara dokunduk. İl ilçe başkanlarımızın numarasına sabit numaramız üzerinden dahili kodunu tuşlayıp ulaşabilirsiniz.” dedi.

Cumhurbaşkanı adayı olmak için 100 bin imza toplama kuralını da eleştiren Uzun, bu uygulamayı Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğini söyledi: “Adaletsiz ve hukuksuz bir seçim yapıldığı için imza toplayamadım. İlçe seçim kurulunda açık beyanatla aday gösteriyorsunuz. Fişleniyorsunuz. 922 ilçenin 320 ilçesinde İlçe seçim kurulu yok. Vatandaş binecek minibüse gidecek. Bu adil bir sistem mi? Bir yıl içinde 100 bin imzanın kaldırılması adına AYM’de dava açacağım. Şu anda YSK’ya dilekçemi verdim. Gelecek cevap muhtemelen istediğim cevap olmayacak. Ben bunu AYM’ye götüreceğim. Ve bir sonraki seçimde 100 bin imza ver 550 bin gibi ödemeler görmeyeceğiz. Ben tarihe not düştüm bu dilekçelerle.”

‘BİR YIL İÇİNDE ERKEN SEÇİM OLUR’

İrfan Uzun, 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı adayı olarak kimi destekleyeceklerine yönelik sorumuza şu cevabı verdi: “Tamamen gençlerden oluşan bir partiyiz. Kendi içimizdeki başkanlarımıza kalbinize kim uyuyorsa ona oy verin dedik. Ben Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vereceğim. Projesi olduğu ya da bu ülkeyi daha iyi yöneteceği için değil. Bu ülkenin değişime ihtiyacı olduğu ve Erdoğan’ın Anayasa’nın 101. Maddesine rağmen tekrardan aday olmasının anayasal suç olduğu ve bu suça ortak olmamak için. Kılıçdaroğlu da seçilse bu sistemin en fazla 1 yıl gideceğini düşünüyorum. Anlaşamayacaklar kavgalar çıkacak ve erken seçim olacak. Hiçbir demokraside hiçbir kimse 21 yıl iktidarda olmamalı, ben de dahil. Arkadan gelen genç kesimin bu ülkede adalet vardır demesi lazım. Bir yıl sonra erken seçim olacak. O seçimde ben tekrardan Cumhurbaşkanı adayı olacağım.”

Adalet Birlik Partisi, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine isim vermeden şu sözlerle karşı çıkıyor: “Halkın serbest oyu ile seçilmiş üyelerden kurulu TBMM milli iradenin ve millet hakimiyetinin en üst seviyede tecelli ettiği müessesedir. Cumhurbaşkanlığını, her türlü tartışmanın dışında tutulması gereken, demokratik siyasi nizam içerisinde tarafsız, devletin ve milli birliğin en yüksek seviyede temsil edildiği bir makam olarak görürüz.”

Parti dış ilişkilerde NATO ile ilişkilerin geliştirilmesini şu sözlerle savunuyor: Türkiye siyasî, askeri ve iktisadî işbirliği yönünden mensubu bulunduğu Batı Dünyası ile ilişkilerinde, savunma ihtiyaçları yanında iktisadi gelişme ve kalkınmasını hızlandıracak ve menfaatlari dengeleyecek daha aktif bir rol oynamalıdır. İttifaklarımıza sadakati, dış politikamızda daima güvenilir bir taraf olmayı vecibe sayarız.

HESAPLAŞMA DEĞİL ŞÜKRAN

Adalet Birlik Partisi, 14 Mayıs’ta iktidar değişikliği olursa sonrasında yaşanması konuşulan hesaplaşma tartışmalarına ilişkin de şunları söylüyor: Ülke tarihimiz de emeği geçen, milletimize fedakârca hizmet eden devlet adamı, idareci ve vatandaşlarımıza şükranlarımızı arz etmeyi vefa borcumuzun tabii bir ifadesi sayarız.

ÇİLLER’İN İSTEDİĞİ BÜYÜK TÜRKİYE PARTİSİ

Büyük Türkiye Partisi de yeni kurulan partilerden. 2020’de kurulan partinin Genel Başkanlığını Hüseyin Durmaz yapıyor. Partinin ilk ismi Bizim Parti. Ancak 20 Şubat 2022’de yapılan kongreyle parti ismini Büyük Türkiye Partisi olarak değiştirmiş. Bu isim önemli; 12 Eylül sonrası Demirel’in yasaklanan partisi. Resmi kayıtlara göre 3951 üyesi olan Büyük Türkiye Partisi Twitter’da neredeyse hiç yok, sadece 56 kişi tarafından takip ediliyor. Sosyal medyada sık sık Cuma mesajları paylaşan Genel Başkan Hüseyin Durmaz’ı ise 307 kişi takip ediyor.

Genel Başkan Durmaz’ın partinin sitesindeki özgeçmişinde iş ve siyasi yaşamı şu sözlerle anlatılıyor:Önce gıda sektöründe işe başlamış, daha sonra inşaat sektörüne geçmiş büyük çapta fabrikalar, özel liman inşaatları yapmıştır. 1989 yılında Bakırçay bölge gazetesini kurmuş olup 1991 yılında da Ege Bölgesi Anadolu Basın birliğini kurmuştur. 1994 yılı MHP Aliağa Belediye Başkan adaylığı, 1995 yılı MHP İzmir milletvekili aday adaylığı, 2015 yılı Adalet Partisi kurucu ve GİK üyeliği ile DYP Genel Başkan Yardımcılığı ve Teşkilat İşleri Başkanlığı görevlerinde bulunmuştur. Halen Haber Yedigün ve Ege Yeniyüzyıl Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliğini yapmaktadır.”

Parti, geçtiğimiz aylarda eski Başbakan Tansu Çiller’in partinin başına geçeceği iddiasıyla haberlerde yer almıştı. Hatta partinin twitter hesabında bu konuyla ilgili ‘Cumhurbaşkanı adayımız Tansu Çiller’dir’ şeklinde yapılan bir haberin kupürü paylaşılmış. Partideki yetkili isimlerden olan ve Çiller’e yakınlığı ile bilinen Ömer Bilgin, “Sayın Başbakan (Çiller) için hazırlık yaptık. Sayın Başkan elbet düşünecek” demişti. Ancak partinin programıyla Tansu Çiller’in siyasi ideolojisi ve iktidar olduğu yıllardaki faaliyetleri bazı noktalarda çelişiyor gibi.

BTP Genel Başkanı Hüseyin Durmaz’a da ulaştık. Sanayiden tarıma, eğitimden adalete dış politikaya kadar geniş kapsamlı bir çalışma yaptıklarını vurgulayan Durmaz, seçime tek başlarına girdiklerini belirtti. Kaç aday göstereceklerine ilişkin sorumuza da şu cevabı verdi: “41 ilde gireceğiz seçime. 3 Büyükşehir dahil saymadım ama kaç aday gerekiyorsa o kadar aday çıkartıyoruz.”

BTP, bugün yaptığı açıklamada 14 Mayıs’ta yapılacak seçimde sundukları aday listesini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı’nı desteklemek için geri çektiklerini açıkladı.

Partinin ismini neden değiştirdiklerini sorduğumuz Durmaz, Süleyman Demirel’in kapatılan partisiyle ilgilerinin olmadığını söyleyerek şöyle cevap verdi: Çok güzel isimdi. Bu ismi şey yapmayalım dedik. Uygun gördük, arkadaşlarla karar verdik.

Biz merkez sağ partiyiz. Hedefimiz merkez sağda çok büyük bir oluşum meydana getirmek. İnşallah önümüzdeki dönemde merkez sağda birinci parti olmak için elimizden ne gelirse yapacağız. Bunda kararlıyız.”

Parti binaları ve tabelalarını hiçbir yerde görmediğini söylediğimiz Durmaz “Genel merkezimize geldiniz mi? 3-4 katlı müstakil, Balgat’ta çok büyük yazılarla yazılmış binamız var. Seçim açıklanmadan 3 gün önce seçim yeterliliğine haiz olduk kongremizi bitirdik. Ama fırsatımız olmadı. İlk önceliğimiz olacak.” dedi.

SENATO KURULMALI

Büyük Türkiye Partisi, parti programında Senato kurulmasını istiyor. Hatta iktidara geldiklerinde ilk iş olarak 2 partili bir parlamento kurmak var:

“Meclisi dengeleyecek senato kurulmalı, yargı tamamen bağımsızlaştırılmalıdır. 1980 ihtilalinin Türkiye’ye verdiği en büyük zararlardan bir tanesi de Senato’yu kaldırmak olmuştur. Bir ülkede Senato yoksa o ülkede demokrasi tam çalışmıyor demektir. Senato ve Anayasa Mahkemesi demokrasinin sigortasıdır. Senato’su olmayan bir Türkiye’de demokrasi ”kör ve sağır” işliyor demektir ki, bizler Büyük Türkiye Partisi kurucuları olarak bunları asla kabul edemeyiz. Türk milleti böyle kör ve sağır bir demokrasiye asla lâyik değildir. Demokrasi kendin gibi düşünmeyen insanlara rağmen yapmak değil, onların rızasını alıp yapabilme sanatıdır. Bunu yapabilen kişilere lider, tersini yapanlara diktatör denir.

“Büyük Türkiye Partisi’nin iktidara geldiğinde ilk görevi; Anayasa değişikliğine veya referanduma giderek parlamentonun yeniden yapılandırılması ve iki meclisli bir parlamento kurulmasıdır. TBMM’nde Milletvekilleri Temsilciler Meclisi ve Senatörler ise Senato üyesi olarak görev yapacaklardır. Buna paralel olarak Milletvekili  sayısı  450’ye ve Senatör sayısı ise seçimle gelen 150 kişi olacaktır.”

YANET YERİNE DİN HİZMETLERİ YÜKSEK  KURUMU

Büyük Türkiye Partisi, kamuoyunda çokça tartışılan Diyanet İşleri Başkanlığı yerine Din Hizmetleri Yüksek Kurulu getirmeyi planlıyor:

“Din Hizmetleri Yüksek Kurulu olarak adlandıracağımız, ülkemiz coğrafyasındaki tüm yurttaşlarımızın inançlarının temsil edildiği tamamen yasal bir kurumu hayata geçireceğiz. Böylelikle Cami, Cem Evi, Kilise, Sinagog vs. gibi ibadethanelere “eşit” ölçüde destek ve imkân sağlanacaktır. Bu kurum Türkiye coğrafyası içerisindeki bütün dinlerin ve inançların temsilcilerinden oluşan bir yüksek “Dayanışma Kurulu” ile iş birliği içinde çalışacak, hiç bir dini inanç ve düşünce sahibi dışlanmayacaktır.”

ÇİLLER İMZALAMIŞTI, GÜNCELLENSİN İSTİYORLAR

Büyük Türkiye Partisi, Dış Politikalar başlığında, Tansu Çiller’in Başbakanlığı döneminde Yürürlüğe girdiği 1 Ocak 1996’dan bu yana Türkiye’nin aleyhine işlediği eleştirilerine hedef olan Gümrük Birliği anlaşmasının da tekrar gözden geçirilmesi ve ülkemiz menfaatleri doğrultusunda gerekirse bu konuda radikal kararları uygulamak gerektiğini söylüyor. Yunanistan’ın işgali altında bulunan Ege Adaları’nın geri alınması gerektiğini de programına koymuş.

YEREL YÖNETİMLER GÜÇLENDİRİLECEK

Parti, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi başlığında da fikirlerini şu şekilde ifade ediyor: “Yerel yönetimler çok güçlendirilecek, devletin topladığı verginin bir kısmı o bölgede kalacak ve yerel kalkınmada kullanılacaktır. Bu vergilerin harcanmasında Devlet kontrol görevini yapacaktır. Yerel yönetimler sivil toplum kuruluşları ile birlikte çalışmalı, karar alma süreçlerinde ve faaliyetlerde daima sivil toplum kuruluşları ile birlikte hareket etmelidirler.”

İMAM HATİPLERDE GERİYE DÖNÜŞ

Eğitim Bakanlığı tarafından maddi sıkıntısı olan gençlere lise son sınıfa kadar eğitim bursu verilecek ve onların yurt gereksinimini karşılanacaktır. Bu şekilde çocuklarımız ve gençlerimiz denetimsiz, yasal olmayan vakıfların, siyasi partilerin, terör örgütlerinin, radikal dinci örgütlerin cinsel istismarcıların elinde oyuncak olmaktan kurtarılacaktır”

“Bilim derslerinde ve din derslerinde ana dilde eğitime dönülecektir. Son beş yıldır imam hatip okullarına dönüştürülmüş karma eğitim veren parasız Devlet orta ve lise okullarının tekrar eski konumuna kavuşturulması gereklidir. Bu durumdaki okullara tekrar eski statüleri kazandırılacaktır ve bu okullar tekrar yeniden bilim ağırlıklı eğitim programlarına kavuşturulacaktır. Din eğitimi, vakıfların kontrolünden geri alınarak Milli Eğitim Bakanlığının kontrolüne verilecektir.

BERAL EKONOMİ-ÖZERKLİK KARŞITLIĞI

Ekonomi anlayışını modern liberal ekonomi olarak tanımlayan Büyük Türkiye Partisi, özelleştirme konusunda Tansu Çiller’in tam karşısında yer alıyor gibi gözüküyor:

“Ülkemizde özelleştirme silahsız bir işgale dönüşmüştür. Özelleştirme siyasilerin “rüşvet kapısı” haline dönüşmüştür. Özelleştirme basit bir mülkiyet devri değildir. Uluslararası sermaye ve şirketlerin egemenliği, topraklarımızda her geçen gün sınırlarını genişletmektedir. Özelleştirilme adı altında devletin fabrikaları, yeraltı ve yerüstü tüm zenginlikleri yağmalanmıştır. Bütün eski özelleştirme uygulamaları tekrar gözden geçirilerek değerlendirilerek eski özelleştirmeler mercek altına alınacak ve suçlular hâkim önünde hesap verecektir.

PROGRAMINI SAKLAYAN PARTİ: GÜÇBİRLİĞİ PARTİSİ

Yeni partilerden birisi de Güç Birliği Partisi. 2020’de kurulan partinin Genel Başkanı Ali Karnap. Genel Başkan Karnap Trabzonlu bir isim. Siyasi kariyerine 2016 yılında Adalet Partisi’nde Teşkilat Başkanı olarak başladı. Muhtelif nedenlerle AP’den ayrılarak 2018 de ANAP Teşkilat Başkanı olarak göreve başladı.

Resmi rakamlara göre 4132 üyesi bulunan partinin twitter hesabında ise sadece 26 takipçisi var. Facebook’ta ise 14bin takipçiye sahip partide Genel Başkan Ali Karnap’ın Twitter’da 10200 takipçisi var. Parti 3 Nisan’da yaptığı açıklamada 14 Mayıs seçimlerinde Anavatan Partisi ile işbirliği yaptıklarını açıkladı. Logosunda yer alan çok sayıda simge ve renklerle parti bütün tuşlara basmış gibi. 2022’de kurulan internet Sitesinde parti programı olmadığı için inceleyemiyoruz.

Güç Birliği Partisi internet sitesi üzerinden Genel Başkan Vekili Pınar Albayrak’a ulaştık. YSK’ya gittiğini, sorularımızı mesajla sormamızı istedi. Kendisine sorularımızı gönderdik. Ancak haber yayına girene kadar henüz cevapları göndermedi. Gönderince haberimize ekleyeceğiz.

 PARLAMENTER SİSTEME GERİ DÖNMEYE KARŞI:

YENİ TÜRKİYE PARTİSİ

Bu partiler arasında en eskisi Yeni Türkiye Partisi. 2013’te kurulan partinin eski ismi Muhafazakar Yükseliş Partisi’ydi. 2013’te kurulan partinin üye sayısı 59524 kişiden oluşuyor. Ahmet Reyiz Yılmaz’ın kurduğu ve liderlik yaptığı partinin ismi 2023 Şubat kongresinde değişerek Yeni Türkiye Partisi oldu. Genel Başkanlığını Engin Yılmaz’ın yaptığı partinin mevcut yeni ismiyle bir twitter adresi gözükmüyor. Partinin internet sitesinde programı yer almıyor. Genel Başkan Engin Yılmaz Milliyetçi ve Muhafazakar Parti kurucu üyesi oldu. Daha sonra istifa ederek MYP’ne geçti. Partinin Başkanlık Divanı ve Parti Meclisi’nde Yılmaz ve Altun soyadlılar dikkat çekiyor.

Sitesinden twitter adresine tıklayınca MYP’nin Twitter hesabına yönlendiriyor. Orada da 144 takipçisi bulunuyor. Partinin Yargıtay’ın Nisan 2021 verilerine göre partinin 71324 üyesi varmış. Şu anda ise 59524 üyesi gözüküyor.

Parti en dikkat çeken söyleminde “Güçlendirilmiş Bir Başkanlık Sistemi, Kuvvetler Ayrılığı” başlığı altında Başkanlık Sistemini savunuyor:

“Yüce Türk Milleti; YTP ile birlikte başkanlık sisteminin aslında nasıl uygulanması gerektiğini görecek, kuvvetler ayrılığının tüm yönetim kadrolarında benimsenmesi ile birlikte çarkları sorunsuz işleyen ve dünyaya örnek olacak yönetim sistemi ile tanışacaktır.

“Parlementer sisteme geri dönmek, batılı güçlerin ekmeğine yağ süreceği gibi, içerideki düşmanların da güç kazanmasına yol açacaktır. YTP, başkanlık sistemini kilit noktalarından onararak devam ettirmeyi amaçlamaktadır.”

Yeni Türkiye Partisi’ne internet sitesinde iletişim numarasından ulaşmaya çalıştık, ancak telefonlarımıza çıkan olmadı.

Güncelleme: 17:51

GBP: KIRMIZI ÇİZGİMİZ VATANSEVERLİKTİR

Güç Birliği Partisi internet sitesi üzerinden Genel Başkan Vekili Pınar Albayrak’a ulaştık. YSK’ya gittiği için soruları mesajla göndermemizi istedi. Albayrak’a şu soruları ilettik:

Güçbirliği Partisi internet sitesinde parti programını bulamıyoruz. GBP neyi savunur, siyasi çizgisi ne yöndedir?

GBP’nin il ilçe tabelalarına hiç denk gelmiyoruz. Nasıl bir teşkilatlanma yapıyorsunuz?

Seçimde nasıl bir kampanya yürüteceksiniz?

14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kimi destekleyeceksiniz?

Albayrak’tan haber yayına girdikten sonra gelen cevapları, aynen yayınlıyoruz:

“24.02.2020 Tarihinde Kurucu Genel Başkanımız Sayın Ali KARNAP liderliğinde, Ben değil, sen değil BİZ olmanın bilinci ile kurulan tek kırmızı çizgisi vatanperverlik olan merkez kitle partisidir. Bizler farklılıklarımızla bir bütünüz.

GÜÇ BİRLİĞİ PARTİSİ olarak;

Bilimi önceleyen, üreten, müreffeh, güçlü ve tam bağımsız Türkiye idealini gerçekleştirmek için yola çıktık. Nice şehitlerin kanlarıyla sulanarak yurt edinilmiş bu cennet coğrafyada var olan tarihi, kültürel, manevi, yer altı ve yer üstü zenginlikleri, dinamik genç nüfusu, jeopolitik konumu ve dahi tüm zenginliklerimizi, bu ideal doğrultusunda, ancak bir ve beraber olarak hedefe ulaşabileceğimiz düşüncesindeyiz

Öncelikle belirtmek isteriz ki, bizler dünyanın ekonomik, sosyal, kültürel anlamdaki konjonktürel yapısını değerlendirirken, insan odaklı bakarız. Din, dil ırk, mezhep, etnik köken, milliyet ya da farklı bir unsur bizim için önemli değildir. Asıl olan insandır. Bu manada hitabımız önce tüm yurda, sonra tüm vatana ve nihayetinde tüm cihanadır.

Sizlerden istediğimiz, eğer yapabilirseniz, etnik, kültürel, sosyal farklılıklarınızı, siyasal ideolojilerinizi bir kenara bırakıp bizleri o şekilde değerlendirmenizdir. Zira bizler var olan ideolojilerden bağımsız, farklılıkları zenginlik olarak görüp insanlığın temel sorunlarına, bir ve beraber olarak çözüm üretebileceğimize inanıyoruz. İçinde bulunduğumuz durumu değerlendirdiğimizde bugünü düzeltmek ve geleceği inşa etmek, olmazsa olmaz konumundadır. Bunu yaparken tarihimizle övünerek ve geçmişte yaşayarak değil, bugün ve yarın nasıl olmamız gerektiğini anlayarak yapabileceğimiz inancındayız.

Yukarda belirtmiş olduğumuz ideali gerçekleştirebilmek için önümüze çıkan engelleri aşabilmek adına Güç Birliğini sağlamak vazgeçilmez bir zorunluluk olarak önümüzde durmaktadır

Amaçladığımız, güçlerin birleştirilmesi değil, birlikte güçlü olmaktır. Bizim için her insan değerlidir. Sosyal statüsü, etiketi, zenginliği yoksulluğu ve dahi hiçbir vasfı bizim için önemli değildir. Önemli olan Güç Birliği’nin felsefesini, amaçlarını, hedeflerini, misyonunu ve vizyonunu tam manası ile kavramış her bireyin, biz olma bilinci ile katılımının olmasıdır. Asıl olan hep birlikte güçlü olmak, birliğin gücünü oluşturmaktır. Benim güçlü olmam değil, biz olarak, hep beraber güçlü olmaktır. Bu yüzdendir ki Güç Birliğine, ben değil BİZ diyenlerin birlikteliği diyoruz

Toplumlar bireylerden oluşur, dolayısı ile de öncelikle birey olarak değerleri, hedefleri, izlenecek yolu tam manası ile anlamak ve içselleştirmek gereklidir. Bireylerin kendi değerlerini, kendi kültürüne, inanışına göre yeniden tanımlaması gerekir. Birey aileyi, aile şehri, şehir ülkeyi, ülke dünyayı değiştirebilir. Güç Birliği’nin kırmızı çizgisi vatanperverliktir. Vatanperver olan her birey, biz olma kültürünün içerisinde bulunabilir Güç Birliği, güçlü Türkiye ve adaletli dünya ideali doğrultusunda, sivil halkın ana, yerli ve milli değerlerle, bizi biz yapan ortak tarihsel değerler çerçevesinde, bir ve beraber olmasını sağlayacak ideolojik yaklaşımla kurulmuştur.

MİSYONUMUZ

Türkiye Cumhuriyeti’nde, vatandaşlık hakkını kazanmış her bir bireyin, insanca yaşama hakkı bağlamında; sosyal, kültürel, ekonomik, askeri ve dahi tüm alanlarda muasır medeniyeti inşa etmek ve bilimi önceleyen, üreten, müreffeh, güçlü ve tam bağımsız Türkiye idealinin gerçekleşmesiyle tüm dünyaya örnek olmaktır

VİZYONUMUZ

Partimizin oluşturduğu siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik anlayışın, Türkiye’de topyekûn bir değişimi sağlayacak ve muasır medeniyet anlamında tarihin bize yüklemiş olduğu sorumlulukla, yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin lider ülke olması sağlanacaktır.

Geçirdiğimiz büyük felaketle beraber aziz milletimiz bir kere daha göstermiştir ki hiç bir farklılık bu milleti ayıramaz. Biz de bu bağlamda şu an seçime değil milletimize odaklı olup, devletimizin bekası için aziz milletimizin vereceği kararı destekliyoruz. Biz Güç Birliği Partisi olarak hiç bir siyasi partinin arka bahçesi ya da alternatifi değiliz. Söz MİLLETİNDİR.

Bir gönderi yayınlayabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş