‘Yaşananlar unutulmuyor, unutulmayacak’

0 Yorum

6 Şubat Pazartesi günü Kahramanmaraş Bölgesinde meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde depremle birlikte bölgeye Trabzon İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından gönderilen ekipler olay yerinde yaşadıklarını anlattı.

Bahar AKBUĞA / Ebru ULUDÜZ

Ülke tarihinde en büyük depremlerden olan Kahramanmaraş depremiyle birlikte yaşanan afetin etkisi, Türkiye’nin birçok yerinden hissedilirken milyonlarca insan da bu durumdan olumsuz etkilendi. Asrın felaketi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş’ta yaşanan 7.7 ve 7. 6 büyüklüğünde 2 şiddetli deprem sonrası yıkımın yaşandığı Kahramanmaraş, Malatya, Adıyaman, Gaziantep, Şanlıurfa, Hatay, Diyarbakır, Osmaniye, Adana ve Kilis’in dışında Suriye de depremde büyük hasar gördü.

Ülkemizi derinden sarsan bu depremlerin ardından yaşanılanlar unutulmuyor. Trabzon Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Çavuşu Faruk Yılmaz deprem bölgesini cehenneme benzeterek, iki bölgede çalıştığını, bunların Kahramanmaraş Elbistan ve Hatay Antakya olduğunu belirtti, “Hatay Antakya bir cehennem yeriydi” dedi. Ekipten Faruk Yılmaz, Ortahisar Grubu üçüncü adede ekip amiri olarak görev yapmakta ve 13 yıldan beri bu görevi icra etmekte. Yılmaz, hem ekibi hem de şahsını geliştirme çabası içerisinde olan bir itfaiye çavuşu olduğunu dile getirdi.

Deprem haberini aldıktan sonra bölgeye geçtiklerini belirten Yılmaz, sabah deprem haberi saat 04.17 geldiğinde tüm hazırlıklarını yaparak birimin başında olan amir koordinesinde kurtarmada görevli olan personelle iletişime geçilip 2.5-3 saat içerisinde deprem bölgesine irtibat etmek için yola çıktıklarını söyledi. Yılmaz, hazırlıkların 2.5-3 saat sürmesinin sebebi olarak, ön hazırlık aşamasının çok önemli olduğu ve bu sürede gerekli aşamaların tamamlanması olarak açıkladı. Konuşmamıza dahil olarak Eğitim Amiri Emin Uzun, Adıyaman’ a 3 araç 15 kişi, Kahramanmaraş Elbistan’a 3 araç 15 kişi ve Hatay Antakya Merkez ilçesine 3 araç 15 kişiden oluşan bir ekiple toplamda 1 hizmet aracıyla beraber 10 araç 45 personel 1 arama kurtarma köpeğiyle intikal ettiklerini dile getirdi.

Ekip, deprem bölgesinde 17 kişiyi ve arama kurtarma köpeği Rita sayesinde 3 kişi ve 1 kediyi enkaz altından kurtardı. Bunun yanı sıra; hayatını kaybetmiş 50 kişiyi enkazdan çıkardılar.

Enkaz çalışmaları hakkında bilgiler veren itfaiye çavuşu Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü; “Oradaki ilk hedef canlı belirtisi olan yerlere yönelmektir, ölmüş olana da insanlığımız ve görevimiz gereği müdahale ediliyor ama öncelikler var”.

Enkazda en fazla 8-9 saat en az 2-3 saat uğraştıklarını öğrendiğimiz ekip, Deprem bölgesinde birçok anılarının olduğunu ama anlatmayacaklarını dile getirerek “bizim bazı şeyleri dile getirmemiz, acıları tekrar yaşamamıza sebebiyet veriyor” şeklinde konuştu.. Konuşmasını devam ettiren ekip amiri olay yerine gidildiğinde devletin tüm birimlerinin görüldüğünü, burada bütün itfaiyecilerin canla başla çalıştığı, ayriyeten AFAD gibi bir kurumun hem organizasyon denetimin sahada olduğu hem de polis arama kurtarmadan, jandarma arama kurtarmaya tüm devlet kurumlarının kendi arama kurtarma birimlerin sahada aktif bir şekilde çalışmalarını sürdürdüğünü dile getirdi.

Sözlerini sürdüren Yılmaz, “Arama kurtarma çalışmasının sona ereceğine afat ve koordine ekipleri karar verir” dedi.  Ses alındığı müddetçe çalışmaların devam ettiğini vurgulayan Yılmaz şunları anlattı: “Canlıyı çıkardıkları zaman çevresinde tekrardan akustik dinleme yapılıp ısıyla beraber sıcaklık alınıp alınmadığına bakılıyor. Veyahut ta enkaz haricindeki yakınlarının bilgisine başvuruluyor. Apartmanda veya dairede kaç kişi yaşadığı, yatak odalarının hangi kısımlarda kaldığı gibi bilgiler ediniliyor.”

Bölgede arama kurtarma ekiplerinin psikolojik olarak etkilendiğini belirten ekip, bu psikolojinin insandan insana fark edeceğini, depremin ne kadar büyük olduğunu daha iyi bir idrak edilebildiğini vurguluyor. Olay yerine gittikleri için, ne kadar büyük olduğunu ne kadar riskli olduğunu ve mağduriyetini daha iyi gözlemleme imkanı bulduklarını anlattılar:

“Televizyondan görmekle olay yerinde görmek aynı değil. Şunu daha iyi öğrendik insanın ne malı ne mülkü hiçbir şeyi gitmiyor. Yapılacak olan eğer Allah’a inanıyorsak sadece ibadet etmekten başka çaremizin olmadığı, ölüm kapıya dayandığında seni ahiret de karşılayacak olanlara hazırlıklı olman gerektiğinin farkında olmak. Maddi idrakla manevi idrakın önemi daha iyi anlaşılıyor. Temiz bir çamaşır ve bir kase çorbanın değeri..”

Sözlerini devam ettiren ekip çavuşu “Elimi 10 gün sonra suyla yıkadım ve çok mutlu oldum” diyerek bölgede temizlik hissiyatının bile ne kadar değerli olduğunu anlattı. Psikoloji olarak belirli sürenin devam edeceği hemen unutmayacağı belli. Yaşanılanların unutulması isteniyor, fakat zaman alacak. İtfaiyeci arama kurtarma olarak bazı şeyleri sadece görürüz, bakmayız bakmakla görmek arasında fark var. Pek çok vakalarda cesetler, parçalanmış vücut bütünlüğü bozulmuş insanlar görülür, onları dikkatli şekilde incelemek elimize bir şey geçirmez, görülür ve göreve devam edilir.” Dedi. Yılmaz da “Yapmalıyız ki etkilenmeyelim, kurtulmalıyız ki korkmayalım” dedi .

Trabzon Büyükşehir itfaiyesi deprem alanında 15 gün boyunca arama kurtarma faaliyetlerini sürdürdü. Merkeze geri döndüklerinde büyük bir kitle ve Başkan Vekili Atilla Ataman’la birlikte Vali Bey tarafından karşılandılar. Çiçeklerle karşılanan ekip ne kadar mutlu olduklarını dile getirdi. Bu noktada arama kurtarma köpeği Rita’ya da ilgi yoğundu, onu da çiçeklenme gururundan ayırmadılar. Böyle bir görevi icraat etmenin verdiği gurur ve mutlulukla tüm ekibin bu davranışla ne kadar onore olduklarını ekip çavuşu Faruk Yılmaz dile getirdi.

“Yaşanılan bu korkunç olayda herkesin küçük de olsa katkısı olduğu herkesin oradaki insanlar için seferber olduğu maddi, manevi küçük, büyük el tutulduğu ve tutulması gerektiği biz insanlığın böyle zamanlarda birbirimize daha çok kenetlenerek baş edebileceğimiz hep beraber üstesinden gelebileceğimiz asrın felaketini yaşadık. Tek temennimiz yaralarımızın bir an önce sarılması, üstünden zaman geçti ve geçiyor diye gözlerimizi o illere kapatmamamız. Hepimiz bu dünya da bir şeylerin değişmesi farkına varılması konusunda ses çıkarmaya başlamalı göz yumma aşamasını yenmeliyiz. Oturduğumuz binaların güvenliğini, temelinin sağlamlılığı araştırmalı bunları yok saymamalı ve en önemlisi ertelememeliyiz. Biz üzerimize düşenleri yaptıktan sonra Allah’a sığınmalıyız. Allah büyük afetlerin tekrar gündeme gelmesinden hepimizi korusun. Fakat böyle bir durumla da karşılaştığımız zaman devletimizin tüm ekiplerini; ambulans, polis, itfaiye, hastane, gibi kurumların yanımızda olduğunu bilmek bizi mutlu eder.”

Bir gönderi yayınlayabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş