Eray Emin Aydemir röportajı

0 Yorum

Çok sevdiğimiz bir spor yazarı olan Eray Emin Aydemir ile kısa bir röportaj yaptık.

Klasik başlayalım… Kimdir Eray Emin Aydemir? Bu spor bilgisi ve sevgisi nereden geliyor?
Zor bir soru… Eray kendi hüznüyle barışmış biri. İdealleri olan, büyük hedefleri düşünen, sürekli okuyan ve yazan, bilgiye aç biri. Farklı yönleri var, bir bakarsınız Maya Uygarlığı`ndan bahsediyor bir bakarsınız Orta Asya`daki şamanlardan. Spor bilgisi ilk olarak hobiydi. Daha sonra meslek olunca olaya farklı bir bakış açısı ile yaklaşıyorsunuz. Bilmeniz lazım, sadece bir sporu değil diğer spor dallarını da takip etmeniz lazım. Elimden geldiği kadar sporun her alanında daha da derine inmeye çalışıyorum.

Fenerbahçeli bir ailede büyümüşsün, Beşiktaş sevgisi nasıl başladı?
İsyankar bir tarafım var ondan oldu sanırım. Anneannem iyi bir Beşiktaşlıydı. Kardeşi Dumlupınar Denizaltısında şehit olmuş. Beni hep ona benzetiyordu. O da Beşiktaşlıymış. Anneannem yaptı beni Beşiktaşlı. İyi ki yaptı bunu.

Son bir yılda iki farklı kitabın çıktı. Yazarlık hayallerinden biri miydi?
İçe kapanık bir çocukmuşum. Yazarken, konuşmaya nazaran kendimi daha iyi ifade ettiğimi düşünüyorum. Çocukken çok kitabım vardı. Ailem alıyordu sürekli çocuklara uygun kitaplar. Okuma alışkanlığı öyle başladı. Kitaplar en yakım arkadaşım oldular. Çok istiyordum yazdığım şeylerin insanlar tarafından okunmasını. Öyle de oldu.

Kitap yazma fikri nasıl ortaya çıktı?
Örnek aldığım yazarlar var. Dostoyevski ve Bulgakov`a büyük hayranık duyuyorum. Dante`yi çok seviyorum. Sürekli okuyup yazıyordum. Hayal ediyordum yazmayı. Asla onlar gibi olamam. O kadar iyi yazarlara yetişebileceğimi düşünmüyorum. Ancak artık insanlara ben de bir şey anlatabilirim dedim ve çalışmalar kitaba dönüştü. Bu çok hakim olduğum bir eylem değil. Zamanın geldiğini hissediyorsunuz ve yapıyorsunuz. Biraz evren ile de alakalı bir sanırım. Zamana itaat etmek zorundayız.

Geçtiğimiz ay Timsahın Gözyaşları isimli kitabın okuyucuyla buluştu. Kitabın öyküsünü senden dinleyebilir miyiz?
Kitabın iki yüzü var. Birinci yüzü bir seri katili ve hedefinin işini bitirene kadar başından geçenleri anlatıyor. İkinci yüzü ise daha farklı. Katilin ve diğer karakterlerin dışarıya yansıtmadıkları ve içlerinde yaşadıkları bir dünya var. Hepsinin geçmişinde büyük sıkıntılar var. Toplumun farklı sınıflarında yaşayan acı çeken insanlar var kitapta.

Okuyucudan nasıl tepkiler geliyor?
Kitap, Siyah Beyaz Kitap`tan çıktı. Ekip müthiş bir iş çıkarttı. Kapak çok başarılı. Şu ana kadar olumsuz bir geri dönüş almadık. Alırsam da daha iyiyi yapmak adına can kulağıyla dinlerim. Her şey çok güzel gidiyor şu anda.

Gelecek zamanlarda spor konulu bir kitap yazmayı düşünüyor musun?
Bunu tavsiye ediyorlar. `Beşiktaş`ın çok içindesin, yazman gerekiyor` diyorlar. Ben biraz beklemek taraftarıyım. Özellikle Gezi Parkı süreci sonrasında çok kitap yazıldı Beşiktaş ile ilgili. Şu an için doğru zaman değil. Belki ileride neden olmasın.

Hayatına yalnızca yazar olarak devam etme gibi düşüncelerin var mı? Yoksa spor olmazsa olmazın mı?
Bu ne yazık ki biraz da ekonomi ile alakalı. Açık konuşmak gerekirse yazarak hayatımı geçirmek isterdim. Ancak ülkenin şartları ne yazık ki buna pek izin vermiyor. Gazeteciyim, bildiğim işi yapmaya devam edeceğim.

Edebiyat dünyasından örnek aldığınız insanları söylediniz… Başka kimleri örnek alıyorsunuz?
Newton hayranıyım. Çocukluğundan beri geçirdiği zorluklar ve başardıkları. Ne zaman zor bir durumda kalsam Newton ve Mustafa Kemal Atatürk`ün hayatını düşünüyorum. Çok zor şartlardan yetişip muazzam işler yaparak çıkıyorlar. Voltaire`in de farklı bir yeri var. Bakış açısı her zaman beni etkilemiştir.

Özge Şen 18.11.2014

BOXER DERGİSİ

Bir gönderi yayınlayabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş