Türk Modasının Yeni Süperstarı Gülçin Çengel’in Umut Veren Hikayesi

0 Yorum

Gülçin Çengel Türk modasının son dönemdeki en heyecan verici ismi. 28 yaşında, markasını kuralı sadece 1.5 yıl oldu. Ama yeni süperstar olarak anılıyor. Üç ay önce göğüs ve lenf bezi kanseri olduğunu öğrendi. Şimdi pazartesi başlayacak moda haftasındaki en önemli defilelerden birini hazırlarken, hastalığıyla da mücadele ediyor. Pes etmeye de hiç niyeti yok. İşte cesur yürek Gülçin’in umut veren hikâyesi.

Bu kadar genç bir yaşta, böyle bir rahatsızlık yaşıyorsunuz. Nasıl şüphelendiniz?
– Bir önceki moda haftası döneminde, defileye hazırlanırken göğsümde bir ağrım oldu. Bu belki de benim şansım çünkü normalde kanserli kitlede hiç ağrı olmazmış. Tamamen refleks olarak bir el muayenesi yaptım. Kitle elime geldikten sonra, 2-3 hafta küçülmesini bekledim. Kanseri hiç aklıma bile getirmedim çünkü ailemde kanserli kimse yok. Bir değişiklik olmayınca hiç ihtimal vermememe rağmen doktora kontrole gittim. Meme kanseri ve lenfoma (lenf bezi  kanseri) olduğumu öğrendim. Doktorum “Bunun lenfe dokunmamış olması sürpriz olurdu, bizim aslında kitlenin yeri nedeniyle çok metastaz olarak gördüğümüz bir durum değil” dedi. Şimdi kemoterapiye başladım. Üç ayı bitirdim, üç ayı kaldı.

Görüyorum ki hâlâ tam gaz çalışıyorsunuz. Günlük yaşantınıza etkisi ne oldu bu hastalığın?
– Ne ailemde, ne akrabalarımda, ne yakın çevremde kanser var. Onun için kemoterapi nedir, insanı nasıl etkiler bilmiyordum. İlk önce ciddi anlamda ilaçlar beni uyutur diye bekliyordum. Ama öyle değilmiş; her yere yetişebiliyorum. Koleksiyonumu tamamladım, cuma günü de Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul kapsamında defilemiz var. O yüzden tempo yoğun. Kemoterapiye göre programımı dengeliyorum. İlk üç haftada bir alıyordum ilacı. İlk başlarda bulantı ve halsizlik oldu. Ama aldığım hiçbir gün işe gelmemezlik yapmadım. Hatta düşünüyorum “İşim olmasaydı ne yapardım?” diye.  Bir kez yarım gün yattım, hemen kurmaya başladım. Çalışarak kafam dağılıyor.

FÖN DERDİM BİTTİ

Ne kadar sürecek tedavi süreci ve ameliyatlar?
– Kemoterapi 3 ay sonra bitecek, haziranda da ameliyat var. Kanserli hücreleri temizleyecekler. BRCA testlerini yaptırdım, genetik taramamda ailemde hiç yatkınlık çıkmadığı için önlem olarak göğüslerimin içini boşaltmayacaklar.

Ameliyattan sonra sizi nasıl bir hayat bekliyor?
– Diyabetli gibi bir hayat belki: Şekere dikkat ediyorsun, spor yapman gerekiyor. Her gün yürüyüş mutlaka yapıyorum. Tedavi süreciyle birlikte zaten bütün diyetim değişti. Bu belki çok olumlu bir şey çünkü kendi kendime asla böyle sağlıklı yaşayamazdım, hastalık mecbur etti beni bu yönde yaşamaya. Beni tek düşündüren sağ kolumla 1.5/ 2 kilodan daha fazla ağırlık kaldıramıyorum. “Defile sırasında askıları, giysileri nasıl taşıyacağım” diye hayıflandığım oluyor.
Ama bunun beş senelik bir metastaz dönemi var, ne olur bilmiyorum. Ama herkes “Olacaksan meme kanseri ol” diyor. O yüzden çok takmamaya çalışıyorum.

“Bu kadar gencim, ailem de de hastalık yok, peki bu neden benim başıma geldi?” diye isyan ettiğiniz oluyor mu?
– Ben hayatımda hep çok şanslı bir insan oldum. Şansımı sorgulamıyorsam “Neden ben hep dört ayağımın üstüne düştüm?” demiyorsam “Bu neden başıma geldi” diye sorgulamak da bana ukalalık gibi geliyor. Sadece insanların acıklı bakışlarıyla karşılaşmak zor gelir diye düşündüm.  Gerçi ben de olsa belki ben de aynı tepkiyi verirdim herhalde.  Sadece bu tepkiyi yaşamamak, bu ifadeyi görmemek için yakın çevremdeki herkesi aradım, olabildiğince pozitif bir şekilde olanı biteni anlattım.  O zaman sakinleştiler, ben de rahatladım.

Aileniz bu olayı nasıl karşılıyor?
– İlk öğrendiğimde “Şimdi onlara nasıl söyleyeceğim?” diye panikledim. Çünkü onlar burada değil, Denizli’de yaşıyorlar. İlk başta şok geçirdiler ama şimdi çok destek oluyorlar. Çoğu zaman unutuyoruz kanser olduğumu.

Saçlarınızı kazındınız ve peruk takıyorsunuz. Özellikle bir kadın için bir hayli zorlu bir süreç bu…
– Zaten kanserli olduğumu ilk saçlarımı kazıttığım zaman hissettim.  O zamana kadar ‘Lay lay lom’dum. İlk tedaviye başladıktan 2-3 hafta sonra dökülmeye başlıyor. İlk başlarda çok kısa kestirdim, her türlü aykırı modeli denedim. Saçlarım o zamana kadar çok uzundu, hiçbir zaman denemeyi göze alamayacağım modelleri denedim.  Daha sonra kazıtma zamanı gelince, sağ olsunlar yakın dört arkadaşım benimle birlikte saçlarını kazıttılar. Birlikte erkek berberine gittik, yan yana beş kişi oturup tıraş olduk. Beş dakika o şoku yaşadım ama benim beklediğim kadar zorlanmadım. Sadece peruk biraz zorlayıcı. Kışın rahat geçiyor ama yazın o sıcaklarda nasıl başa çıkacağım bilmiyorum. Ama ona da çok takılmıyorum. Annem bile unutuyor “Eyvah, defile var, sonrasında da konuşman var saçını ne zaman yaptıracaksın?” diye panik oldu geçenlerde. Sonra hatırladı, fön sorunum yok ki benim…. Neyse ki kuaför sıkıntısı bitti.

Ben ailemde hiç şeker hastası olmamasına rağmen bu rahatsızlıktan mustaribim. İlk başlarda da hep kendimi suçladım, beslenme tarzımı sorguladım. Siz hiç “Stresli yaşadım, doğru beslenmedim, o yüzden oldu” ruh haline kapıldınız mı?
– Defile döneminde ortaya çıkmasından dolayı ilk başlarda strese bağladım. Ama mamografide böyle bir hastalığın çıkması 4-5 seneyi buluyormuş. Belki defile döneminde fark etmeseydim, karaciğere, lenflere iyice metastaz yapmış olacaktı. Yani şanslıyım. Ayrıca markamı kuralı 1.5 sene oldu, 5 sene önce de böyle bir stresim yoktu. Doktorlar da asla stresten kaynaklamadığını söyledi bu hastalığın. Çevresel faktörler, beslenme ya da vücudun kendi yarattığı bir şeymiş.

Metastaz yaparsa diye stres oluyor musunuz?
– Hiç bunları düşünmüyorum. Onu beklersem zaten hayatı kaçırırım. Kanseri hayatın merkezine oturtmadım, yine gelirse yine yaşarım ne yapalım.

Defile hazırlıkları, atölye ve kemoterapi arasında bir gününüz nasıl geçiyor?
– Üç haftada bir alıyorum kemoterapiyi. Üç saatte bitiyor. O gün biraz uyku yapıyor, akşam 10 gibi yatıyorum. Ama birkaç güne topluyorum. Onun dışında sabah 08.30’da başlayıp  akşam 12’ye kadar atölyedeyim. Eskiden bu süreç 03.00’e 04.00’e kadar sürerdi, şimdi uyku düzenime daha çok dikkat etmeye çalışıyorum. Onun dışında doktor önerdiği için yürüyüşe çıkıyorum. Defile sonrasında meditasyona başlamayı da düşünüyorum.

Kanseri yendikten sonraki hedefler ne?
-Öncesi ve sonrası diye bir şey yok, çalışmaya devam ediyorum. Ameliyat bittikten sonra 1.5 ay her gün gidip radyoterapi olacağım. Bu sırada koleksiyonlarımı yaratmaya da devam edeceğim. Bu sezon Mercedes-Benz şovuma destek veriyor. Bir yıl sonra da ya Berlin’de ya da Tokyo Moda Haftası kapsamında defilemi sergileyeceğim, daha hangisi saptamadık. Bir mağazada koleksiyonum sergilenecek, yaz için de 13 parçalık bir couture koleksiyonum piyasaya sürülecek.

Aslı BARIŞ/ Fotoğraflar: Muhsin AKGÜN 16 Mart 2015

HÜRRİYET

Bir gönderi yayınlayabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş