Sağlıklı yaşam ve ‘SAĞLIKLA BESLEN’mek için merhaba

0 Yorum

Yaşamın her döneminde amaç; bugün ve yarınlarda sağlıklı olmak ve sağlıklı kalmak için ‘yeterli ve dengeli beslenme’ olmalıdır.

Sağlıklı beslenmeye geçiş her insanın besinlerle; yaşına, kilosuna, boyuna uygun günlük enerji ihtiyacının ve tüm hücresel düzeyde ihtiyaçlarının karşılandığı, yaşam şekli haline getirilmesi gereken bir süreçtir.

Bu süreçte sağlıklı beslenme aynı zamanda diyetin de kişinin günlük yaşam şekline uyum sağladığı bir adaptasyon sürecini kapsar. Sağlıklı beslenme sürecinde özellikle diyetin, diyet yapan kişinin yaşamına uyum sağlaması, diyet yapanın diyete uyum sağlaması kadar önemlidir. Ancak böylece sağlıklı beslenme bir yaşam şekli haline dönüştürülür.

Her insan diyet öncesinde farkında olarak ya da olmayarak dengesiz ve ya yanlış ve ya yetersiz beslenme ve ya uzun saatler aç kalma ya da yüksek kaloride beslenme gibi birçok beslenme hataları yapıyor. Tüm bunlar sonrası sağlıklı beslenmeye geçmek, beslenme düzenimizin oldukça değiştiği bir geçiş oluyor. Bu nedenle geçiş sürecini de iyi yöneterek dengeli beslenmek çok daha büyük önem taşıyor.

Geçiş süreci vücudu fabrika ayarlarına döndürecek, stres yaratmayacak ve vücudunu yoksunluğa sokmayacak nitelikte olmalıdır.

VÜCUDUMUZ YAŞAMSAL FAALİYETLERİ GÜNDÜZ YAPAR

Doğadaki tüm diğer canlılar gibi vücudumuz da tüm ağır işlerini, yaşamsal faaliyetlerini gündüz saatlerinde yaparlar. Canlı metabolizması gündüz saatlerinde enerji, vitamin, mineral, protein vb. makro ve mikro besin öğelerine daha çok ihtiyaç duyar ve aktif olarak kullanır.

Diyet sürecinde tüm bunların karşılanması çok önemlidir

  • Özellikle vücudun yapım onarım bakım işleri ve tokluk hissinin uzun sürmesi için protein içeren besinler tam alınmalıdır. Yanında da bol posa liff ile desteklenmelidir.
  • Protein için; et, tavuk, balık, yumurta, yoğurt, kefir peynir yemelidir. Posa liff içinde bol taze çiğ sebze tüketilmelidir.
  • Yeterli sıvı tüketilmeli ve klinik bir engel yoksa(böbrek hastalıkları vb.) kilo basına 33-35ml su günlük tüketilmelidir.
  • Kan şekeri dengesi ve sindirim sisteminin sağlıklı çalışması için tam tahıl içeren ekmekler tercih edilmelidir.

Bunlar karşılanmadığı ve ya az karşılandığında dokularda ve hücresel düzeyde açlık yaşanır. Buna bağlı olarak kas ve doku ile beraber kilo kaybı yaşanır. Bu durum da sağlıklı ve istenen bir zayıflama şekli değildir. Sonrasında tekrar kilo almak ve düşen bağışıklık sistemi ile de sık ve kolay hasta olmak kaçınılmaz olur.

Lakin tüm bunlara dikkat edilse de sağlıklı beslenmeye geçiş sürecinde ve sağlıklı beslenme yaşam şekli haline gelip günlük hayata adapte olana kadar zorlanmalar ve iştah durumunda değişimler yaşanabilir. Özellikle kronik hastalıklar (troid hastalıkları, diyabet, hipertansiyon, böbrek yetmezliği, kalp damar hastaklıkları vb.) varsa diyetisyen takibinde ve kontrollü şekilde diyet yapmalıdır. Aksi taktirde; riskli sağlık sorunlarına, hastalık yoksa da genel klinik durumun bozulmasına neden olabilir.

Aynı zamanda geçiş süreci kontrollü ve takipli de olunsa sağlıklı beslenme ile daha sağlıklı çalışmaya başlayan organlar-sistemler ve bu organlar-sistemlerde hızla görülen iyileşme nedeni ile kullanılan ilaçların dozları fazla gelmeye başlayabilir. Buna bağlı hipotansiyon, hipoglisemi, baş dönmesi, baş ağrısı, yorgunluk gibi sorunlar oluşabilir. Bu durumlarda ilaçların dozları için tekrar doktor kontrolü de gerekebilir. Klinik takip ihmal edilmemelidir.

Diyette tüm çabalara rağmen yaşam telaşı içinde; diyete tam uyum sağlanamadığında, mevsimsel geçişlerde ve ya özellikle kadınların regl dönemlerinde bağışıklık sisteminin sarsılması gibi sorunlar oluşur. Enfeksiyon hastalıklarına karşı yatkınlık artar. Bu nedenle sadece zayıflatan değil, besleyici ve koruyucu bir sağlıklı beslenme planlanmalıdır.

DİYET SÜRECİ HATALARINA DİKKAT

Diyet süreçlerinde yapılan hatalar da sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır.

Genellikle hatalar arasında;

  • bilinçsizce az kalori almak ve daha hızlı zayıflamak
  • günlük yoğunluk nedeni ile ara öğünler ve kahvaltı atlanması gibi hatalar sık yapılmaktadır

Oysa sağlıklı bir diyet süreci fazla ya da farklı besin tüketildiğinde de, eksik besin alındığında da bozulur ve zayıflama sekteye uğrar.

Şöyle düşünelim: Bir iş yeri gibi sıkı tempo ve tam dinami ile durmadan çalışan bir iş yeridir beden. Bu iş yerinde tüm gün çalışacak işçiler(hücreler, organlar, enzimler vb.) için açılış öğünü olan kahvaltı çok önemlidir. Gece boyu içerde bakım onarım yenileme yapan hücreler ve güne başlayacak günün işleyişini yürütecek hücrelerin direk kullanacağı ilk besinler kahvaltıdan gelir. Bu nedenle kahvaltı; tedavi edici uzun gece açlığı sonrasında temel proteinler ve sağlıklı besinler içermelidir. Ayrıca kimse kahvaltı dışında anne sütünden sonra en değerli en temel protein olan yumurtayı ve peyniri diğer öğünlerde tüketmediği için kahvaltı altın değerinde sayılır.

Kahvaltı dışındaki öğünleri tam ve düzenli (2-3 saat ara ile) tüketmek ise kan şekerini dengede tutarak ve doğru mekanizma çalışması sağlayarak tüm sistemlerin sağlıklı işleyişini düzenler.

Tüm öğünlerde de tabi ki bol sıvı almak, posa ve lif alımını sağlayarak devam etmek, uzun uzun çiğneyerek ve daima dinlenerek yavaş yemek yemek; fizyolojimize en sağlıklı beslenme şeklini ve en iyi korunan sağlıklı stabiliteyi verecektir.

Hayatınız boyunca size tek bir faydası olmayan hatta çok faz zararı olan işlenmiş gıdalar, paketli ürünler ve özellikle rafine seker ve şekerli her şeyden, sağlıksız yağlardan(margarin vb.) ve fazla yağlı her şeyden uzak durmaya çalışın ya da tadımlık ve kontrollü tüketin. Tüketirseniz de karşılığında oluşacak toksinler ve istenmeyen hücrelere karşı, bol antioksidan ve antiinflamatuvar besinlerle iç temizlik yapmayı ihmal etmeyin.

ZAYIFLAMA SÜRECİ İYİ YÖNETİLEMEDİĞİNDE…

Zayıflama süreci iyi yönetilemediğinde, diyete uyum sağlanmadığında; hipoglisemi ve ya hipeglisemi şikayetleri, sindirim zorlukları, mide ve bağırsaklar şikayetlerinde artış, aşırı gaz birikimi, ani tansiyon yükselmesi ve ya düşmesi, özellikle böbrek hastaları için risk teşkil eden dehidratasyon dediğimiz vücudun çok susuz kalması, su – tuz dengesinin bozulması ve ekstremitelerde ödemlenme gibi sorunlar görülebilir.

Bunlara ek olarak kişisel yaşam temposu ile gün içinde; düşük enerji ve buna bağlı depresif mutsuz gergin ruh halleri, yorgunluk, konsantrasyon azalması ve uyku hali gibi durumlar oluşabilmektedir.

Bu da iş ve ya evde günlük temposu fazla yoğun olanları daha da sıkıntıya sokmaktadır. Bunları engellemek adına diyete tam uyum sağlasak,  öğünlerde tam ve dengeli beslensek de, bu şikayetlerin giderilmesine yeterli gelmeyebiliyor.

Peki zayıflamak da istiyor ama aynı zamanda yaşamsal enerjimiz iş performansımız da düşmesin istiyorsak ne yapmalıyız?

Tabi ki doktor ve diyetisyeninizin bilgisi dahilinde takviyelerden destek alabilirsiniz.

Ancak alınan bu takviyeler hücresel düzeydeki süreçleri yönetmeye yönelik olursa anlamlı ve hissedilir fayda sağlar.

Bir ömür hastalıklardan ve ilaçlardan uzak  yaşamak, var olan hastalığınızın kontrolden çıkmadan gerilemesini sağlamak için güç sadece sizin elinizde. Yaşlılıkta oluşan hastalıklar dahil tüm hastalıklardan sağlıklı besleme ve sağlıklı bir yaşam şekli ile uzak kalabilirsiniz.

Unutmayın kaliteli bir yaşam ve sağlıklı bir hayatı siz de hak ediyorsunuz

Sağlıcakla ve sevgiyle kalın.

 

                                    DİYETİSYEN KARANFİL ÖZDEMİR

Bir gönderi yayınlayabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş